English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Dinleneceğim

Dinleneceğim translate English

324 parallel translation
Bazen seni görünmez yapacağım, ben dinleneceğim.
Sometimes I'll make you invisible, give me a rest.
Gece dinleneceğim böylece biraz daha beklerim.
And then I'll rest up at night so I can wait some more.
Dinleneceğim.
I'm feeling a bit groggy.
- Birkaç gün dinleneceğim.
- Rest a few days, see the boys.
Sanırım biraz uzanıp dinleneceğim.
I think I will take a little rest.
Ne zaman, yorgun, işten sonra dinleneceğim
When, tired, I rest after work,
- Ben, kanıtımızda dinleneceğim.
- I'll rest on the evidence.
- İzninizle biraz dinleneceğim.
- Permit me to retire.
Taş serin. Burada dinleneceğim.
The stone is cool.
Biraz dinleneceğim.
I'm going to rest a little bit
Bir süre dinleneceğim
I'll rest awhile
Ben, Tobei Nakanogo, Efendi Niwa'nın ordusundanım ve burada dinleneceğim.
I, Tobei Nakanogo of Lord Niwa's army, will rest here.
- Şimdi biraz dinleneceğim.
- I'll take a rest now.
Tekrar dışarı çıkmadan önce biraz dinleneceğim.
Well, I think I'll get some rest before we go out again.
Seattle'a gidip dinleneceğim.
I think I'll go out to Seattle and take stock of things.
İyice dinleneceğim ve biraz güneşleneceğim, çünkü doktor bunu yapmamı da söylemişti.
And I'll rest a lot, and I'll sunbathe a little, as the doctor prescribed.
- Bu gece biraz dinleneceğim.
Tonight, I'm turning in.
Gidip biraz dinleneceğim.
I think I'll go and take a nap.
Bir dakika dinleneceğim.
I'm gonna rest a minute.
Burada bekleyip dinleneceğim.
I'll just wait and rest here.
Ben biraz dinleneceğim.
I'll rest up a bit.
Biraz dinleneceğim.
I'm a bit tired.
- Pazar günü dinleneceğim.
On Sunday I rest
Sakıncası yoksa, biraz dinleneceğim.
I'll rest a while, if you don't mind.
- Evet, evet, dinleneceğim.
- Yes, I will, I will.
Bu gece dışarı çıkmayıp dinleneceğim. Yani yarın sabaha kadar görüşemeyeceğiz.
I shall stay in tonight and nurse my cold so I shan't see you until tomorrow morning.
Yukarı gidip dinleneceğim.
I'll go up and rest.
Ufaklık bir doğsun, biraz dinleneceğim.
The baby's due any day. A short rest.
Ben gidip dinleneceğim.
I'm going in to rest.
Ben burada kalmak istiyorum. Biraz dinleneceğim.
I want to stay here and get some rest
Dinleneceğim.
I'll rest.
Bir süre dinleneceğim ardından bir kaç dostu ararım.
Well, I think I'll flake out awhile and then call some friends.
Bu geceki maç, turnuvanın son maçıydı, artık dinleneceğim.
This night's match was the last one in the tour, now I rest.
Amerika'ya döneceğim ve bilmem ki, güzelce dinleneceğim.
I'll go back to the States and I don't know, just take a rest.
Evde kalıp dinleneceğim.
I think I'll have a rest here.
Önce biraz dinleneceğim...
First, I'II rest a while.
Sonra da müzik okuyup, dinleneceğim.
After that I plan to read some music and rest for a while.
Dinleneceğim.
Rest when I can.
Bazen dinleneceğim.
Rest when I can.
Biraz dinleneceğim sonra tekrar dalarım.
I'm gonna rest now and then go for another dive.
Atı besleyip dinleneceğim.
I will feed the horse and rest.
Bu bölgede biraz dinleneceğim.
No, I'm staying around here for a rest.
Yarım saat odamda dinleneceğim.
I'm going to rest in my bed for half an hour.
Biraz dinleneceğim.
Well, I think I'll turn in.
Uzun süre dinleneceğim.
I'll take a long rest.
Dinleneceğim, salt dinleneceğim.
I'll rest, I'll just rest.
Bu demek oluyor ki, ben dinleneceğim ve siz de gelip şarkı söyleyeceksiniz.
That means I lay back and let you come forward and sing a few songs.
Dinleneceğim, doktor.
Oh, I will, Doctor.
Dinleneceğim.
I'll take a rest.
Hayir, biraz dinlenecegim.
No, I think I'll just take a little rest.
Dinleneceğim.
I will.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]