Dinlen translate English
3,774 parallel translation
Şimdi evine git ve biraz dinlen.
Now go home and get some rest.
- Dinlen.
- Rest.
- Git dinlen.
- Go rest.
Dinlen.
Just rest.
Dinlen.
Rest.
Biraz dinlen.
Just get some rest.
- Bugün izin alıp dinlen biraz.
You should take the day, get some rest.
Dinlen biraz.
Get some rest.
Tanrım, günde sekiz paket sigara içiyormuşun gibi ses çıkıyor... dinlen biraz asker.
Jeez, you sound like you smoke eight packs a day... take a knee, soldier.
Sen de dinlen artık Bobby. Tüm gece ayaktaydın.
You should rest, too, Bobby.
Ama önce dinlen, olur mu?
But first you rest, okay?
- Tamam, Ada. Biraz dinlen, otur şöyle.
All right, Ada, come on, have a rest, sit down.
Anne, sen dinlen, ben yaparım.
Mom, yöu take rest. I will do it.
Dinlen sen.
Get your rest.
Biraz dinlen ve yarın sabah 8'de burada ol. Yapacak işlerimiz var.
Get some rest, and be back here tomorrow morning at 8 : 00 A.M.,'cause we have work to do.
Bu iş benim aşk hayatıım gibi gidiyor. Bırakayım da dinlen.
Okay, this is going about as well as my love live, so... why don't I let you rest?
Bunu deneyin ve biraz dinlen.
You should try and get some rest.
Sen biraz dinlen.
You should get some rest.
Eve gitmek istiyorsun, biraz dinlen?
Do you want to go home, get some rest?
Neden biraz dinlen alamadım?
Why don't you get some rest?
Dinlen sen.
Well, rest up.
Kardeşim biraz dinlen. Nöbetini ben alırım.
Bro, grab some sack time.
Dinlen çırak. Güvendeyiz.
Rest, apprentice.
Biraz dinlen.
Get some rest.
- Pekala eve git ve dinlen.
All right, well, go home and straight to bed.
Git, biraz dinlen. Yorgun olmalısın.
Go, get some rest. yöu must be tired.
Dinlen. Yaranın iyileşmesini bekle.
Rest, allow wound to properly heal.
- Öyleyse dinlen.
Then rest.
Git biraz dinlen olur mu?
Get some shut-eye, okay, kid?
- Ne oldu? - Sadece dinlen.
What happened?
Gidip biraz dinlen sen.
Why don't you go get some rest?
Sadece dinlen.
Just-just rest.
Git biraz dinlen sen.
- Go. Get some rest.
Dinlen, ben alabilirim...
The rest I will take from you...
Sadece dinlen ve iyileşmene bak.
And you just rest... And heal.
Dinlen ve iyileş.
You just rest and heal.
Biraz dinlen, tamam mı?
- Have a break, okay? - Take a breather.
Dinlen.
Rest up.
Biraz dinlen, tamam mı?
All right. Get some rest, huh?
Norman, sen biraz dinlen hayatım, olur mu?
Norman, sweetheart, why don't you just rest, okay?
İyi dinlen Harry kuyruğun hep dik olsun.
Rest well, Harry, with your tail held high.
Biraz dinlen en iyisi.
Well, get some rest, huh.
Sen dinlen ben de bir sonraki adıma karar vereceğim.
Rest... and I will decide the next step.
- Bu gece dinlen.
Just take the night off. It'll be okay.
Fakat sabaha gittiklerinde ayaklarını uzatıp dinlen.
But put your feet up when they've left in the morning.
- Bırakayım da dinlen.
I'll let you get some rest.
Eve git ve dinlen.
Go home and rest
Eve gidip güzelce dinlen.
Go home and have a good rest
Biraz dinlen.
Get some sleep.
- Biraz dinlen. - Kendine iyi bak kardeşim.
- Get some sleep.
Dİnlen.
You rest.
dinleniyorum 19
dinleniyor 56
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlenmeye ihtiyacı var 16
dinlenmeliyim 25
dinlenmem lazım 16
dinleneceğim 19
dinleniyor 56
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlenmeye ihtiyacı var 16
dinlenmeliyim 25
dinlenmem lazım 16
dinleneceğim 19
dinlenmen lazım 17
dinle 8539
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinle 8539
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67
dinleyin çocuklar 39
dinlesene 44
dinlemelisin 16
dinleyin beni 121
dinle bak 111
dinlemeyeceğim 24
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67
dinleyin çocuklar 39
dinlesene 44
dinlemelisin 16
dinleyin beni 121
dinle bak 111
dinlemeyeceğim 24