English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Diyorum

Diyorum translate English

31,281 parallel translation
- Sana öyle diyorum.
So I keep telling you.
Son kez diyorum Koç DiNardo, ellerinizi kendinize saklayın!
For the last time, Coach DiNardo, keep your hands to yourself!
Evet size diyorum seni orospu Britney.
Yes, I'm talking to you, Britney, you fucking bitch.
Başkan diyorum!
The President!
Ama sahiden soruyorsan olmaz diyorum.
But if you are indeed asking, then I am saying no.
- Sanırım, "Neden şimdi?" diyorum.
I guess I'm just saying, why now?
Burada mantıksız bir durum var diyorum.
I'm saying something does not add up here.
Bir de yuva kurma işine tekrar dönsek diyorum.
And... I say we go back to trying to start a family.
Ne diyorum biliyor musun Danny?
You know what, Danny? That's the answer.
- Ben de bunu diyorum.
- That's what I mean.
Müzik ve bir aile oluşturan sesler diyorum.
I call it music and the sounds that make a family.
- Diyorum ki, Kennedy gibi olmak...
- I'm-I'm just saying it's like JFK...
- Bip diyorum ya.
- Boop.
Yapma diyorum Jianyu.
No, Jianyu.
Kendime devamlı, onu yakaladığımızda her şey düzelecek diyorum.
I just keep telling myself that it will all be all right when we get him.
- Nakit diyorum.
- I mean cash.
Babamın, tahta oturmasının 25. yılında yaptırdığın kıyafeti diyorum.
The dress you had made to celebrate the 25th year of father's rule.
Bunlara nam-nam diyorum çünkü parmaklarımı da yiyorum.
Hmm. I call these num-nums because they make my fingers numb.
Ona'SüperÇocuk'diyorum.
I called UberKid.
Kent, menajerin olarak diyorum ki sana kesinlikle bir şeyler bulacağız. Ya da kabul et seni bırakayım.
Kent, as your agent, I promise we will find you something, or so help me, we will drop you.
"Evet, bir çocuğum var" diyorum.
And I'm like, " Yeah, I've got a kid.
Yargılamak bana düşmez " diyorum.
Who am I to judge, eh? "
Elvis gibisin diyorum.
You're like Elvis.
- Ve ben de köşeye at diyorum.
- And I said, "Paint the corner."
Seçeneği yoktu. Ben de onu diyorum.
That's my point.
- Ben de onu diyorum.
- That's what I'm saying.
Seni orada düşünürken ya o koridordaki sen olsaydın diyorum.
When I think about you up there, if it had been you in that corridor...
İlk müvekkiliniz arkanızdan başka bir avukatla görüşüyor diyorum.
- I'm talking about the fact that your first client is shopping for another attorney behind your back.
Bir daha toparlayamazsın diyorum.
- I'm saying you fell off a cliff.
- Bu adamı ziyaret edelim diyorum.
- I'm saying I think we need to pay that man a visit.
Anlıyorum ama acele bir şey yapma diyorum.
- I hear you, but all I'm saying is, don't do something rash.
- O öldürdü diyorum!
- He did it!
Blackstone'u diyorum.
Blackstone?
Dikkatli olmakta fayda var diyorum, hepsi bu.
I just... It pays to be watchful.
Diyorum ki belki gidip yüz bakımı yaptırabilir yoga yapıp uzun uzun havadan sudan konuşabiliriz.
And I thought maybe we could get facials and do yoga and talk in long, discursive sentences.
Vegas'ta Rihanna konseri ve ön sıradan bilet var diyorum.
This is floor seats in Vegas for Rihanna.
Bir keresinde Jacksonville'deki Buffalo Wild Wings'de iyisini diyorum ama, benzin istasyonunun oradaki değil iki dakikada elli tanesini yedim.
- Hm. - One time, at a Buffalo Wild Wings in Jacksonville, but the nice one, not the one above the gas station,
Mercimek diyorum.
Poundtown, bro.
Ben buna balayı süiti diyorum.
So I call this the honeymoon suite.
Mark güvendi ve Mark artık burada değil diyorum.
I'm saying Mark did, and Mark's not here anymore.
- Umarım ondan daha kötü olmaz diyorum.
I'm saying I hope it doesn't turn out even worse than that.
Diyorum ki, Cahill ettiğin kârların senin işin olmadığını söylüyor.
I'm saying, Cahill claims that you can't make the returns you do.
- Diyorum ki... git ve bütün bu işe son ver. - Ne diyorsun?
- What are you saying?
Ve diyorum ki- -
And I am saying...
- Sutter ile diyorum.
- I mean to Sutter.
Jill ile anlaşma yapmak sadece onu hapisten kurtarmıyor diyorum.
I'm saying that offering Jill a deal doesn't just get her out of prison.
Sevdiğim yönlerinden biri bu diyorum.
I'm saying that's one of the things that I love about you.
Ben benimkine "Küçük Dev Adam" diyorum.
I call mine Little Big Man.
Bak ne diyorum, neden ben yapıvermiyorum ki?
Do you know what, why don't I just do it?
Ne diyorum ben?
What am I saying?
Diyorum ki Crowley...
I mean, Crowley...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]