English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Duydun işte

Duydun işte translate English

183 parallel translation
Duydun işte.
There you are.
Duydun işte, duymadın mı?
You've heard of it, ain't you?
- Duydun işte.
- Just what I said.
Duydun işte ne dediğini.
You heard what he said.
- Duydun işte.
- You heard.
- Duydun işte, bitti.
- That's it. It's over.
Duydun işte. Hala benim yardımıma ihtiyacın olmadığından emin misin?
Now that you've heard that are you so sure that you will not need my help?
Evet çoçuğum, Arkadaşını duydun işte.
Well, my son, now you have heard from your friend.
Siang Birader, kendin duydun işte.
You heard it. Brother Siang
Duydun işte. Ders bitti.
You heard him, school's over.
- Duydun işte!
- Give it back to me! - You heard it.
Duydun işte.
You heard them.
Duydun işte.
Well, you heard.
Ne dediğini duydun işte.
You heard what he said.
Duydun işte.
Hey, did you hear that?
Hey, beni duydun işte!
Come on, you heard me!
Adamı duydun işte.
You heard what the man said, motherfucker.
Duydun işte.
Straight like that.
Duydun işte. Yeter ama.
That's enough.
Evet duydun işte. ... işinin tarifi bu.
Now you heard the job's description.
- Duydun işte, sersem!
- You heard me, you dumb fuck!
Şimdi, benden duydun işte.
You're hearing it from me, now.
Duydun işte.
There, I said it.
Duydun işte.
You heard me.
Bayanı duydun işte, gidelim.
Look... I know you heard the lady - let's go. No, you don't understand.
Duydun işte.
She says she does.
Duydun işte.
I'm a star.
Duydun işte, ilgilenecekler
You've heard it, they're taking care of it.
İşte az ve öz olarak duydun, Danny.
There you have it in a nutshell, Danny.
- Hiç Blinky Franklin'i duydun mu? İşte o.
- Ever hear of Blinky Franklin?
- Bak işte sen de duydun.
- There you have it.
İşte baba duydun?
There, father, you hear?
Bu işin içinde olmak istemiyorum. Duydun mu? Bu işte yokum.
I don't want to get involved, you hear?
İşte, duydun mu?
There, did you hearthat?
Duydun işte.
- In one of those houses.
Duydun işte.
YOU HEARD ME.
- İşte duydun.
There you go.
İşte şimdi iyice saçmaladın. Duydun mu beni?
Now, that's some stupid shit right here.
İşte duydun.
There you go.
İşte bunu illk önce benden duydun.
You heard that from me first.
- Beni duydun işte.
- You heard me.
Duydun onu işte.
Hear him out.
Duydun işte.
- You heard me!
Duydun işte.
Am I allowed to play?
İşte, önerimizi duydun.
Well, you heard our proposal.
- İşte bu Carmen'di. Duydun mu?
Did you hear that?
Sen hiç "merhamet muamelesi" deyimini duydun mu? - Yıllardır görüp gördüğün... işte oydu- - merhamet muamelesi. - Ne?
- Clesius, have you ever heard the expression, "mercy hump"?
İşte duydun benden.
SO YOU'RE HEARING IT FROM ME.
Anneni duydun işte, başın belada.
How's it looking?
Manahbai, işte başarı yolu nedir bilmiyorum fakat, aşk konusunda böyle oluyor saçmalık, aşk konusunda böyle yapıyormuş, duydun mu?
"Manubhai, I don't know how business is done" But love surely is done like this " My foot, love is done like this!
Evet, Onu duydun! İşte böyle.
Yeah, that's right!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]