El translate English
42,997 parallel translation
El.
The Hand.
Burasının El olduğunu ima etti.
She implied that this was the Hand.
Hemen tanıdım. Çünkü El'in adamlarında benzeri vardı.
I recognized it because men from the Hand used one like it.
El, bir cani ve katiller sürüsü!
The Hand are murderers and killers!
El'in uyuşturucuyla uğraşan ve hayatları mahveden ayrık bir parçası.
She... she is part of a rogue faction of the Hand that deals drugs and destroys lives,
O kötü El, siz de iyi El misiniz yani?
That she's the bad Hand and you're the good Hand?
Bakuto beni El'e alma fikrini sana ne zaman açtı?
So when did Bakuto approach you with this... this idea of recruiting me?
El'den her bahsedildiğinde çılgına dönüyorsun.
Every time someone mentions the Hand, you freak out.
El'in beni rahat bırakacağını düşünmekle fazla iyimser davranmışım.
I guess I was too optimistic to imagine the Hand would let me go.
El.
It's the Hand.
El'i yok eden ben olacaksam burada olmalıyım, onları oldukları yerde yok etmeliyim.
If I'm supposed to be the destroyer of the Hand, then I should be here, destroying them where they are.
El'in işi bittikten sonra benim de burada işim bitecek.
Once the Hand is done... there'll be nothing left for me here.
Hayatı boyunca El hakkında yalanlar dinlemiş.
He's been told lies about the Hand his entire life.
Eğittin. Onları El'e getirdin.
You brought them into the Hand.
El'in ona ihtiyacı var.
The Hand needs him.
El daha önce buraya geldi.
The Hand have been here before.
Colleen, El üyesi miymiş?
Colleen is in the Hand?
Burada, New York'ta, bir El ordusu kuruyor Claire.
He's building an army of Hand soldiers here, in New York, Claire.
Evet, onları direkt El'e göndererek.
Yeah, by sending them straight to the Hand.
Ne pahasına olursa olsun El'i yeneceğim Claire.
I'm gonna defeat the Hand, Claire. Whatever it takes.
El bizden neredeyse bir ömür çaldı.
The Hand has taken away so many years from us.
El ile savaşırken Iron Fist'i çağırabilmek için chi'sini yenilemesi gerek.
He needs to restore his chi so he can summon the Iron Fist for our battle with the Hand.
El mensubusun.
You're in the Hand.
El'in içinde farklı gruplar var.
There are different groups within the Hand, okay?
- El, şeytanın ta kendisi.
- The Hand is evil.
El'in ezelî düşmanı.
Sworn enemy of the Hand.
El'e hizmet etmek için yemin ettim.
And I took an oath to serve the Hand.
El, senden bir şey istiyor.
The Hand wants something from you.
O da El'in yok olduğunu görmek.
and that's to see the Hand destroyed.
- El'i...
- To destroy...
- El'i yok etmek.
- Destroy the Hand.
El her şeyden önce gelir.
The Hand always comes first.
Artık El'le savaşmaya hazırız.
Now we're ready to take the fight to the Hand.
Daha yüce idealleri olduğunu iddia edebilirler ama El, iyi pazarlama becerilerine sahip sıradan bir suç örgütü.
You know, they may claim to have loftier ideals, but the Hand are just common criminals with good marketing skills.
El böyle işler.
That's how the Hand functions.
Pekâlâ... El'in hesaplarını kapatmaya hazır mıyız?
So... are we ready to turn off the Hand's accounts?
Bunu yaparsak El bunu hafife almayacaktır.
I mean, if we do this... the Hand's not gonna take it lightly. This could make everything worse. Hey...
Bakuto, El'e inancım sonsuz!
Bakuto, I believe in the Hand!
Yaşadığımız onca şeyden sonra, son nefesini verirken hâlâ El'e hizmet edeceğini bilmek bizim için küçük de olsa bir teselli olacak.
After all that we've been through, at least we can take some comfort knowing that in your final moments... you'll still be giving to the Hand.
"El'e hizmet" le neyi kastediyorsun?
What do you mean, "giving to the Hand"?
Bize öğrettiğin onca şeyden sonra El'e nasıl ihanet edersin?
After everything you have taught us... how could you betray the Hand?
El'i yok edeceksin!
You're the destroyer of the Hand!
Ben de El'im.
I'm the Hand!
El'le çalışıyorum.
I'm with the Hand.
O, El mensubu.
She's Hand.
El'in adamına beni mi anlattın?
You told a member of the Hand about me?
Her ne pahasına olursa olsun, Iron Fist, El'i yok etmeli.
The Iron Fist destroys the Hand no matter what.
Babamın bizi El'den kurtarmasına yardım ediyorum.
I'm helping Dad free us from the Hand.
El'in yaptığı her şeyi ortaya serdim.
I've laid out everything the Hand's doing.
Hain kardeşin bizi El'e teslim etti.
Your backstabbing brother has turned us over to the Hand.
El'in ailemi yine öldürmesine izin veremem.
I'm not losing my family to the Hand again. - Danny.