Elimden geleni yaptım translate English
1,368 parallel translation
Kitabın yüzünden arkadaşlarım bu pis kitabevinde duracaklar ve ben de onları geri kazanmak için elimden geleni yaptım.
- Whoo - Ooh - Jack- -
Elimden geleni yaptım.
Did what I could for y'all.
En azından elimden geleni yaptım.
I made my better.
Elimden geleni yaptım.
I did my best.
Bunu söylemek istiyordum, ben elimden geleni yaptım artık karar sizin,
I just wanted to tell you this, I've done all I can and the decision is yours now,
Elimden geleni yaptım. Seni seviyorum Man. Ama, işimi de seviyorum.
Whenever I've asked you to come to a party with me, you always have to do something else.
- Elimden geleni yaptım.
I did my best.
Elimden geleni yaptım.
I try my best.
Mütevazi bir dümenci olarak elimden geleni yaptım.
I did all i could as a humble coxswain.
* Gülümseyebilmek için elimden geleni yaptım. *
I tried my best to smile
Elimden geleni yaptım.
Did my level best.
Elimden geleni yaptım.
I did what I could.
- Elimden geleni yaptım.
I did...... what I could.
Onun bana öğrettiklerini sana aktabilmek için elimden geleni yaptım,... ve beraberliğimiz boyunca bana onun sana olan tüm inancını kanıtladın.
I've done my best to pass his teaching to you, and in our time together... you have proven to me that you are capable of all he believed you would be.
- Elimden geleni yaptım, ne düşünüyorsunuz?
- Well, I tried. What do you think?
Bay. Kirkwood, Ben elimden geleni yaptım.
Mr. Kirkwood, I've done all that I can.
Cat, elimden geleni yaptım.
Oat, I did my best.
Elimden geleni yaptım ama kimse önemsemedi.
I did everything I could do and nobody would pay attention.
Elimden geleni yaptım
I did the best I could.
Bu şehrin ibneleri için elimden geleni yaptım.
I've done enough for the fags of this burg.
Ama elimden geleni yaptım.
I did my best.
Lütfen kendimi suçlu hissettirmeye çalışma David. Programımı değiştirmek için elimden geleni yaptım ama...
David, I did everything I could to change my schedule.
Evet, elimden geleni yaptım.
Yeah, I do what I can.
Kendi kendime, "İşbirliği için elimden geleni yaptım ama bu iş çok uzadı." dedim.
I thought to myself, "I've done my best to cooperate, but this has gone too far."
Elimden geleni yaptım.
I try and I try.
Sana elimden geleni yaptım.
I gave into you
Dean'i kurtarmak için elimden geleni yaptım, ama sonu yine de Af Yurdu oldu.
I did everything I could to save Dean, and he still ended up at Mercy House.
Ruth için elimden geleni yaptım.
And I've done the best I could with Ruth.
Fakat elimden geleni yaptım.
But I made the best of it.
Baban aradı. Elimden geleni yaptım.
Your dad called, I did my thing.
Yarayı kapatmak için elimden geleni yaptım.
I've done what I can to close the wounds.
Sana elimden geleni yaptım.
I gave into you.
Bak, elimden geleni yaptım.
Look, I did what I could.
Pablo, elimden geleni yaptım kimi erteledi, kimileri de kısaca'hayır'dedi.
Pablo, I do what I can but some put me off and others just say no.
Dediğim gibi, elimden geleni yaptım ama artık bitti.
Like I said, I did my best but it's over
Elimden geleni yaptım onun için...
I ´ ve done all I couId...!
Onu uzak tutmak için elimden geleni yaptım.
I tried my best to keep him off
Elimden geleni yaptım!
I tried my best!
Ben elimden geleni yaptım... yani senden nefret etmek için.
I did my best... to hate you.
Size yarım edebilmek için elimden geleni yaptım.
I have done everything I can do to help you.
Bu saçma durumu yürütmek için elimden geleni yaptım.
I've done everything I can to make this ridiculous situation work.
Elimden geleni yaptım.
I've done everything I can.
Onu kontrol altında tutmak için elimden geleni yaptım.
I did my best to control him.
Elimden geleni yaptığımı söyleyin.
Give my regards to Balkan.
Tamam, sırf ben yaptım istemiyorum yazma o elimden geleni yapmadım anlamına gelmez.
Okay, just because I didn't wanna write it doesn't mean that I didn't do my best.
Elimden geleni yaptım.
I did everything I could.
Elimden geleni yaptım ama berbattı.
I did my best, but he was in pieces.
İlişkimizin rutin olmaması için elimden geleni yaptığımı görmüyor musun?
Don't you see the efforts I make to keep our relationship from turning into dull routine?
Her şeyin iyi olması için elimden geleni yaptığımı biliyorsunuz.
I try to do what's best.
Elimden geleni yaptım.
I really did my best.
Elimden geleni yaptım.
I did the best I could.