Gelmek üzere translate English
1,068 parallel translation
Dr. Barrios, gelmek üzere olmalı.
Dr Barrios should be here any minute now.
Gelmek üzere olan, bir ordu daha yolda.
There is yet still another army on the way.
Tilki ve gelincik gelmek üzere. "
I am busy. The fox and weasel are coming.
Ve o "Başkaları" gelmek üzere.
The others are coming.
Zhou Efendi! Altınımız... yolda gelmek üzere!
Master Zhou, the gold is on the way
Diğer polis ekibi de gelmek üzere.
Other police units are on their way.
Evet, ama arkadaşlarım gelmek üzere.
But they will come soon.
Gelmek üzere.
We're standing by.
Polis gelmek üzere.
The police are coming.
TEST ODASI A Bay Cochran gelmek üzere.
Mr. Cochran will be right along.
Sanırım bir bulut grubu buraya gelmek üzere.
I think I just have another... another little, uh, bulletin come in here.
Benden duyma ama o gösteriş budalasının aracı buraya gelmek üzere.
But take it from me, showboating's on its way out.
Kuyunun tepesine gelmek üzere.
It's just about over the shaft.
Ve düşününce, özellikli oyun gelmek üzere!
And to think, the featured act is yet to come!
Babanız gelmek üzere.
Your father's coming soon.
Yayın vakti gelmek üzere, beyler.
It's almost airtime, gentlemen.
Kızım gelmek üzere, onu bekleyelim.
My daughter's on her way. We'll wait for her.
Al, eve gelmek üzere ve inan bana paranı geri alacaksın.
Al will be home soon, and believe me, you'll get your money back.
Daha fazla bekleyemeyiz, yoklama saati neredeyse gelmek üzere.
We can't wait any longer, it's almost time for roll-call
Vücudunda çeşitli değişiklikler meydana gelmek üzere.
Your body... is about to experience various changes.
Watson, misafirlerimiz gelmek üzere.
Watson, we are about to have guests.
"Dikkat edin, bir Klingon savaşçısı gelmek üzere."
"Beware, a Klingon warrior is about to arrive."
Büyük bir şeyin başlangıcı için ve o gelmek üzere.
Uh, to the beginning of all the great things yet to come.
Kız gelmek üzere mi?
Is she ready to come?
Amerika'lı kız kardeşimle konuşmayı çok isterdim ama bir sonraki randevum gelmek üzere.
Oh, I would love to talk to my little American sister, but my next date will be here any moment.
Ve neredeyse gelmek üzere.
And she'll be along any minute.
Müfettiş Yeung gelmek üzere.
Inspector Yeung is on her way.
- Gelmek üzere.
- We're almost there.
Hazırız, izleyiciler gelmek üzere.
We're ready, the audience will arrive soon.
- İyi haber gelmek üzere.
- Good news is coming around.
Albuquerque'den 14 nolu uçuş, iki nolu platforma gelmek üzere.
Flight 14 from Albuquerque, arriving on platform two.
David'i çağırdım, neredeyse gelmek üzere
I've just called David, he is on his way to here
Cooper gelmek üzere.
Cooper's on his way.
744 numaralı Kraliyet Asya Havayolları uçağı 12. kapıya gelmek üzere.
Royal Asian Airlines Flight No. 744. Arriving at gate 12.
Hadi çabuk olun, de Guiche gelmek üzere.
De Guiche is coming.
Dünyanın en büyük uyuşturucu satıcısı buraya gelmek üzere şu anda yolda.
The world's biggest drug dealer is due here.
Sebebi ne ki? Gitmemiz gerek millet. Buraya gelmek üzere.
How does it feel to be the woman who stole the Trickster's heart?
Spor sorusu gelmek üzere.
The sports question is about to come on.
Vakit gelmek üzere.
It's almost time.
ilkbahar gelmek üzere.
Spring's about to spring.
- Gelmek üzere.
- It's coming about.
General Grant gelmek üzere Majesteleri.
General Grant's a-coming, sire, I know it.
Esir ve yaralıyla, merkeze gelmek üzere yola çıkıyorum.
Am leaving immediately with prisoner and wounded for base.
Yüz yüze gelmek üzere olduğun bu adamlar duygudan yoksun insanlardır.
The men you're about to confront have no emotions.
Bir kurtarma ekibi, silahlarla buraya gelmek üzere.
A rescue team is on its way with guns and shit.
Kurtarma ekibi gelmek üzere.
The rescue team's on its way.
Çorba neredeyse gelmek üzere.
The soup is ready now.
Bebek gelmek üzere!
I can't! The baby is coming!
Onlara, su ve yiyeceğin gelmek üzere olduğunu söyleyebilir miyim?
So I can tell them food and water is on the way?
Yardım, gelmek üzere.
Relief is on the way.
Sonu gelmek üzere olmayan bir tane mi?
- A less doomed one?
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34