English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Harikalar

Harikalar translate English

2,075 parallel translation
Kış harikalar diyarı koleksiyonumun yarısını yok ettin.
Half my winter wonderland collection When you blew up my house.
Harikalar değil mi?
Great, is not it?
Gardırobum için harikalar yaratıyorlar. Ama hayallerimdeki erkeği bulmam için hiç bir şey yapmıyorlar.
They do wonders for my wardrobe, but they do nothing to help me find my magic man.
Harikalar.
They're adorable.
Gravamen'ın aşısı harikalar yaratıyor.
Gravamen's vaccine works wonders.
Tek başlarına harikalar.
Great on their own
Doktor Pelikan alanının en iyisiymiş. - Harikalar yaratıyormuş.
Oh, they say Dr. Pelikan is the best, a miracle worker.
Evet, dünyanın sekizinci harikalarından biriydi ama Naziler, 2.Dünya Savaşı'nda yağmaladılar.
Yeah, it was dubbed the eighth wonder of the world, but Nazis looted it in World War II.
Harikalar Diyarı'ndaki Alice kötü Nazi deneylerine şahit olduğu.
The Alice in Wonderland meets the "evil Nazi experiment"?
İki numara kalemle harikalar yaratırım.
I'm a whiz with a number two pencil.
Evet, Clarence harikalar yarattı.
Yeah, that Clarence can work wonders.
Gerçekten harikalar.
They're really great.
Bu hem sen hem de TGS için harikalar yaratacak.
The exposure will do wonders for you and T.G. S.
İğneler harikalar yarattı.
Great job, dude.
Şişeden çıkan cin gibi, o da harikalar yaratıyor.
"Just like a genie from the bottle, he creates wonders."
- Güven bana tatlım. Bunlar harikalar yaratacak.
- Trust me, dear, these work wonders.
Gezegenimiz, muhteşem doğa harikalarıyla dopdoludur.
Our planet is full of incredible natural wonders.
Bu giyisi olmasa, ölebilirim. Çok çaba gerektiriyor ama içeride dünyanın jeolojik harikalarından biri var.
I could die. but inside there is one of the geological wonders of the world.
Jeolojik harikaların bazılarını görmek için Dünya'yı gezdim ama burası... Burası hepsinden daha muhteşem.
I've travelled around the world but this place - this place just tops it all.
Bu giyisi olmasa, ölebilirim. Çök çaba gerektiriyor ama içeride dünyanın jeolojik harikalarından biri var.
I could die. but inside there is one of the geological wonders of the world.
Gezegenimiz nefes kesici doğa harikalarıyla doludur.
Our planet is full of astonishing natural wonders.
Ne olduklarını bilmiyorum, ama harikalar!
Don't know what they are, but they are amazing!
- Pek fazla değil. Birazcık talaş ile harikalar yaratabilirim.
I can make it work with just a few shavings.
"Alice Harikalar Diyarında" ya mı gittiniz cidden?
Really? "Alice in Wonderland"?
- "Alice Harikalar Diyarında" yı izledik.
- We saw "Alice in wonderland."
"Alice Harikalar Diyarında" yı seçenin ettiği lafa bakın.
Says the lady that picked "Alice in Wonderland."
Göz zevkini bozan yüz hatlarını gizleme konusunda birazcık alçıtaşı ve bal kullanılarak harikalar yaratıldığını görmüşlüğüm var.
Oh, no, I have seen wonders done with a little plaster of gypsum and honey in the concealment of unsightly features.
Toplantida harikalar yaratti.
He was brilliant in the planning meeting.
Harikalar.
They're great.
# Harikalar ve bir dolu mucize #
For wonders and amazement
İtibarı adına harikalar yaratmadığına eminim.
I'm sure it didn't do wonders for his reputation.
Harikalar, değil mi?
They're beautiful, aren't they?
Harikalar diyarında yaşıyoruz, şaşırtıcı güzellikte ve karmaşıklıkta bir yer.
We live on a world of wonders, a place of astonishing beauty and complexity.
Dünya'nın doğal harikalarından birine geldim, Arizona'daki Büyük Kanyon.
I've come to one of Earth's natural wonders, the Grand Canyon in Arizona.
Büyük Kanyon gibi doğal harikalar konusundaki bilgimiz eskiden gezegenimizle sınırlıydı.
Our knowledge of natural wonders like the Grand Canyon was once limited to our own planet.
Harikalar.
They're awesome.
- Çok harikalar, değil mi?
They're rather marvellous, aren't they?
O çocuklar gerçekten harikalar.
Those guys are a class act.
Harikalar diyarında yaşıyoruz.
We live on a world of wonders.
Dış dünyanın harikalarına direnmek onun için zordu.
The wonders of the outside world were hard for him to resist.
Fakat bu dev benim harikalarımdan biri değil.
But this giant isn't one of my wonders.
Şimdiki teknoloji bu gizli dünyaya kapı aralayıp, yaşadığımız dünyanın gizemlerini açığa çıkarıp, gerçek harikalarını gösterebilir.
Now technology can open a door on that hidden world revealing its mysteries and showing us the true wonder of the world we live in.
Şimdi, teknoloji ; bu gizli dünyaya bir kapı açıyor, gizemlerini açığa çıkarıyor ve yaşadığımız dünyanın gerçek harikalarını ortaya çıkarıyor.
Now, technology can open a door on that hidden world, revealing its mysteries, and showing us the true wonder of the world we live in.
Kış Harikalar Diyarımı beğendin mi?
So, do you like my winter wonderland?
Farecik ve Kedicik, ne kadar harikalar değil mi?
Mousey and Catsy, aren't they great?
Şimdi, teknoloji bu gizli dünyaya kapı aralayıp, dünyamızın gizemlerini açığa çıkarıp, gerçek harikalarını gösterebilir.
Now technology can open a door on that hidden world, revealing its mysteries and showing us the true wonder of the world we live in.
Uzay programının devasa makinelerinin doğanın küçük harikalarından biraz yardım alması gerektiğini düşünebilirsiniz.
You might think the massive machinery of the space programme would have little need to copy nature's miniature marvels.
Lotus yaprağı doğanın mikroskobik harikalarına sadece bir örnek.
The lotus leaf is just one example of nature's microscopic marvels.
Evet, harikalar.
Do you like these? Yeah, they're great.
Harikalar.
It's great.
Sahiden harikalar.
They're really good.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]