English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Harika bir kız

Harika bir kız translate English

955 parallel translation
Ne kadar harika bir kız olduğunu ve çok zor şartlarda çalıştığını anlattım.
I was telling her what a swell girl you were and how hard you've worked.
- Aman Tanrım... - Harika bir kız.
You wouldn't do a thing like that again, would you?
- Harika bir kız alıyorsun.
You're getting a great girl.
Harika bir kız.
Wonderful girl.
O harika bir kız.
She's a great girl, Philpott.
- Harika bir kız.
- A wonderful girl.
Harika bir kız, çok şakacı.
Oh, she's a great kid, always clowning.
Hakikaten harika bir kız.
A truly wonderful girl.
Helene, o harika bir kız.
Hélène, that girl is wonderful.
Söylemem gereken şu ki Jack, küçük Cecily harika bir kız.
What I have to say, Uncle Jack... is that little Cecily is a darling.
- Harika bir kız.
- Wonderful girl.
O harika bir kız, bir ailesi olsaydı onunla gurur duyardı, ama kimse ona hiç ilgi göstermiyor.
She's a lovely, sensitive, marvelous girl, one that any parent should be proud of. And yet, no one pays the slightest bit of attention to her.
Harika bir kız olurdun.
You'd've made a wonderful girl.
- O harika bir kız
- She's wonderful she's jumpy and- -
O oldukça harika bir kız.
She's really quite a wonderful girl.
O harika bir kız Profesör Haze.
She's sure a swell kid, Professor Haze.
Hayır. Harika bir kız olduğunu söylemek için aradım seni.
I called to tell you that you're a wonderful girl.
3 kiloluk harika bir kız çocuğu.
It's a beautiful seven-pound baby girl.
- Harika bir kız Jivago.
- That's a marvelous girl, Zhivago.
O harika bir kız. Bazen.
She's a wonderful girl, some of the time.
Biliyor musun, o harika bir kız.
You know, she is a wonderful girl.
Harika bir kız.
She's a wonderful girl.
Steve, senle kardeşini hayatınızın sonuna kadar özgür kılacak harika bir anlaşma yaptım.
Steve, I've just made a wonderful investment... that will make you and your sister independent for life.
Gilda, oyunun üçüncü perdesinde harika bir iş başardık ve içimden bir ses, arkamızda bırakacağımız bir not yazıp bunun üzerinde etraflıca düşünürsek sadece iyi bir edebi eser bırakmış olmakla kalmayıp beni de morarmış bir gözden kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.
You know, Gilda, we did a marvelous job on that third act... and I have a feeling that if we got together and collaborated on a note to leave behind... and really worked on it... it would not only be a very fine piece of literature... but it might save me a black eye.
Çok meşguldün harika bir kadın... bayan... kız...
Too busy in company of beautiful woman... Lady... Girl...
- Bir sürü harika kadınla çıktım ama kızını gözüme kestirdiğim zaman, Evely'nin doğru kişi olduğunu biliyordum.
Man overboard!
"Susanna Foster, tarlada birine ihtiyaç varken böylesine harika ve güçlü bir kızı deli misin de gönderiyorsun" dedim.
"Susanna Foster, are you mad to let a great, strong girl like that go... when you need someone yourself on the farm?"
Ve bu yüzden bu harika, muhteşem kız senin annen olabilirdi pekala. Ama O parayı ve serveti seçti. Ve kendini zengin bir züppeye verdi ve onunla evlendi.
And that's why this very wonderful girl... who might have been your mother, decided on security... and gave herself in wedlock to a wealthy yankee.
Sonra Bedford dağına çıkıp çamları koklar ve gün doğumunu izleriz. Bütün gece orada kalırız. - Harika bir skandal olur.
Then we can climb Mount Bedford and smell the pines and watch the sunrise against the peaks, and we'll stay up there the whole night, and everybody'll be talking.
Harika bir dostsun. Kızımı mı çalıyorsun?
What're you trying to do, steal my girl?
Hayır, kırmızı yanlış renk. Beyaz harika bir tercih olur bence.
I think the white one would be perfect
Yalnızsınız, Amerikalı bir kızla tanışmak harika bir şey... gösteriden sonra sizinle bir bardak içki içebilir miyim?
You're lonely, it's wonderful to meet an American girl, and couldn't I have a drink with you after the show?
# Güzel kız Sen ne harika bir şeysin #
Beautiful girl You're a gorgeous mixture
# Güzel kız Sen sen harika bir yaratıksın #
Beautiful girl What a gorgeous creature
Bu Selden kızı bir harika.
That Selden girl is great.
Artık yerinizde saymazsınız Yaşadığımız dünya bir harika
# You're no longer in a spin It's a great world we're in
Artık yerinizde saymazsınız Yaşadığımız dünya bir harika
# You're no longer in a spin It's a great world you're in
Harika bir kız.
lovely girl.
Eski aristokrasiden kalma şahane bir yaratık vardı. Uzun kızıl saçları ve harika bir vücudu vardı.
A beautiful creature from the old aristocracy, with long red hair and a superb figure.
Harika bir "oğlan-kız" numaram var.
I have it. I have a great boy-and-girl bit.
Ona ihtiyacı olan bir kız için harika bir erkek olurdu.
He'd make a wonderful guy for some girl if she really needed him.
Kızımın harika bir annesi vardı.
This girl had a fine mama.
Kızınız mı? İnsanın öyle sevimli, uzun... güzel küçük bir kızı olması harika, değil mi?
Isn't it great to have a lovely, tall pretty, little daughter like that?
Canım kızım, harika bir fikir bu!
My dear, that's a marvelous idea.
Bu kış gecesinde kayan... harika bir yıldız parlayacak göklerde
In the skies one wondrous star shines bright
Bu kış gecesinde göklerde harika bir yıldız parlayacak
In the skies one wondrous star shines bright
Sence bir kız, güzel ve harika bacaklı olduğu için cinayetten yakasını kurtarabilir mi?
Do you think a girl could get away with murder just because she's beautiful and got nice legs?
Helal olsun bana. Kız bir harika. Tıpkı, suretimi yansıtan bir talebe gibi.
I have done well, She is perfect, A disciple who mirrors my own image,
Helal olsun bana. Kız bir harika.
I have done well, She is perfect,
Harika bir kız bulmuşsun.
You're getting a great girl.
- Basit değil harika bir kız.
She's not a tootsie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]