English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Iki yüz

Iki yüz translate English

1,528 parallel translation
Egzersiz yaparak iki yüz elli gram verirsen resmen mükemmel olabilirsin.
I'll tell you what, Deb, why don't you take it, huh? You can go and exercise and lose like half a pound and then officially be perfect.
Ortağımın aileden kalma parasını... bile kullanamamışken iki yüz bin doları nasıl kullanacağını...
I'm trying to figure out why my partner, when he wasn't helping improve the Blake family standard of living, - managed to spend $ 200,000 ".
Ama damarlarında adrenalin istiyorsan, iki yüz dolara patlar.
You want an adrenaline rush, it'll be two large.
Dört kilo, iki yüz gram.
Eight pounds, six ounces.
Normandiya'da çıplak olarak tartıya çıkıldığında iki yüz grama çok yakındır bilinmeyen nedenlerle kısaca her neyse geçelim bunları gerçekler ortada ve öte yandan
to the nearest decimal good measure round figures stark naked in the stockinged feet in Connemara in a word for reasons unknown no matter what matter the facts are there and considering what is more much more grave that in the light of the labors
- Dinle şimdi baba oradaki düzeni kurmak için sadece iki yüz bin frank lazım.
- Listen, Dad... I only need 200,000 francs to get set up.
Sırf Toskana'da çakma ürün yapan iki yüz tane fabrika olduğunu biliyoruz.
We know of 200 factories in Tuscany alone that makes imitations.
- AI sana iki yüz bin.
- Here's two hundred.
Dün, buraya iki yüz, üç yüz arabanın geldiğini gördüğümü biliyorum.
Yesterday, I know I saw two to three hundred cars come through here.
Bin mektup olmasına son iki yüz mektup kaldı sadece.
Just 200 more to get to a thousand letters.
Yaklaşık iki yüz metre ilerden, tam size doğru bir düşman ateşi siz pozisyonunuzu bir dahaki aya da korumalı öldürülmemeye çalışmalı ve de daha çok toprak almaya çalışmalısınız.
About 200 yards away, there's enemy fire coming right at you... ... and you have to stay your position for the next month... ... and try not to get killed and try to take more ground.
Biz oraya ulaşmak için beş güverte geçmeliyiz, biz çift olarak iki yüz metreye sahibiz.
we've got a couple hundred meters and five decks to go before we reach command.
Evde iki yüz insan var. Orada da kahve var değil mi?
- There's coffee there, isn't there?
Evde iki yüz kişi var.
I got 200 people back at the house.
Tidal volume'ü yüzde yüz oksijende iki yüze ayarla.
Set tidal volume at 200 on 100 percent.
Üç bin iki yüz.
Thirty-two hundred.
1934de katledilen iki yüz çinli işçinin kemiklerinden yapılmış.
They built it with the bones of 200 Chinese laborers who were massacred in'34.
Yarım pırasa, bir çay kaşığı karışık sebze ve bir çay kaşığı tuz sonra iki yüz gram...
wireless : Half a leek, one teaspoon of mixed herbs and a teaspoonful of salt and then there's two ounces...
İki milyon yüz. 2,200,000.
Two million one. 2,200,000.
İki yüz bin.
Two hundred.
- İki yüz elli.
- Two hundred and fifty.
İki yıl önce hala yüz maskesi kullanıyorduk.
Two years ago we were still wearing full-face breathers.
- İki yüz bin dolar kazançlı.
- Up, almost 200.
Paris, nüfus iki milyon yüz yirmi sekiz bin iki yüz altı.
Paris.
İki yüz dolarlık ayakkabı giyiyordun.
John, you're wearing $ 200 shoes.
İki yüz var mıdır?
200?
- İki yüz bin mi şimdi?
200,000?
İki yüz veririm.
I'll give you two hundred
- İki yüz.
- Two hundred
İki yüz dolar mı?
Two hundred dollars? I have to think.
- İki yüz bin.
- 200 thousand.
İki, iki oldu. İki yüz elli.
Two, I have two, 250.
İki yüz.
Two hundred.
İki yüz yaşında bir kan davası.
A two hundred year old blood feud.
İki yüz yetmiş beş yıl boyunca bu kadar anlamsız...
Two hundred and seventy-five years of the most inane....
Doğru morga İki yüz doları da alma
- Do not pass "go." Do not collect $ 200.
Evet canım, iki bin beş yüz dolardı.
Yes, dear, it was just $ 2,500.
İki bin beş yüz dolar mı?
$ 2,500?
- İki yüz için mükemmel.
- It's perfect for two faces.
İki yüz...
ok, you know what?
İki yüz tane kanal var ama hiçbir şey yok!
Oy. 200 channels and nothing on.
yüz miligram, iki günde bir
hundred milligrams, two a day
İki aynı yüz yoktur, iki aynı parmak izi yoktur.
No two faces. No two sets of fingerprints.
İki yüz.
Two faces.
İki yüz yıl ve senden tek bir haber bile almadım.
Two hundred years and not a word from you.
İki yüz bin Müttefik öldürülmüş ya da esir alınmış.
Two hundred thousand Allies killed or captured.
İki yüz dolar.
Two hundred dollars.
Dört yüz altmış iki gündür, Bayan Kubik.
Four hundred and sixty-two days, Mrs. Kubik.
- İki yüz mü?
- Two hundred?
İki yüz yıllık.
Two hundred years old.
İki yüz gibi bir şey.
Twelve hundred something.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]