Yüzüme bak translate English
1,183 parallel translation
Yüzüme bak. Bu rekora iki gün kaldı.
You are two days away from this record.
Ama gözlerin yalan söylemez lütfen yüzüme bak.
But your eyes are so clear and unflinching, please look at me again.
Yüzüme bak.
Look at me.
Seninle konuşurken yüzüme bak!
When I talk, look at me.
Bunu söylerken yüzüme bak. - Aman Tanrım.
- Look at me when you say that, Renee.
Bunu söylerken yüzüme bakın çünkü jüri kararı okunurken ben hepinizin yüzüne bakıyor olacağım.
Look at my face because when the jury reads that verdict I will be looking at all of yours.
Bak, işte bu. İşte bu. Yüzüme bakmıyorsun.
Right there, you're not looking at me.
Yüzüme bak!
Look at my face!
Her gün kahvaltıda yüzüme bakıyordu.
Staring me in the face over breakfast every day.
Soru işaretim dik dik yüzüme bakıyordu.
My question mark staring me right in the face.
Sizinle konuşurken yüzüme bakın!
Look at me when I talk.
Seninle konuşurken yüzüme bak!
Look at me when I'm talking to you!
Benimle ne konuşuyor ne de yüzüme bakıyorsunuz.
You don't talk to me or look at me.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I talk to you.
Ne yüzüme bakıp öyle duruyorsun.
- Now what are you standing and staring at my face.
Yüzüme bak!
Look at me!
Dön ve yüzüme bak!
Turn and face me!
Benimle konuşurken yüzüme bak!
Look at mewhen I talk!
Yüzüme bak Sid.
[IN NORMAL VOICE] Look at me, Sid. Raise you 20.
Yüzüme bak.
Look up.
Yüzüme bak.
Look me in the face.
Sen niye durup yüzüme bakıyorsun? Git çabuk işine.
Why the hell are you standing here staring at me?
Yüzüme bak geri zekalı.
Look at me, idiot.
Yüzüme bak!
Facing me!
Neden yüzüme bakıyorsun?
Why are you staring at my face? I'm not, I'm not.
Yüzüme bak.
- Look at the face.
Bu akşam iyi vakit geçirmeni istiyorum bu yüzden istediğin bir şey- - Yüzüme bak, genç adam.
Ok, Elliott, this is the deal I want you to have fun tonight so whatever you want is fine with- - Eyes up, young man
Yüzüme bak.
Look at my face.
Yok. Benimle konuşurken yüzüme bak!
Look at me when you speak!
- Hey, yüzüme bak.
- Hey, look at me.
- Konuşurken yüzüme bak seni bok!
Look at me when I'm talking, you shit!
Koltuk altların değil, geri kalan yerlerin terliyor... Yüzüme bak!
This stops underarm perspiration but my whole body still sweats.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I ´ m talking to you.
- Yüzüme bak
Look at my face.
Yüzüme bak ve bana doğruyu söyle.
Look at me and tell me the truth.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
- Everybody... - Frank, look at me when I talk to you. - What?
Bir şeyler söylesene en azından yüzüme bak!
Say something at least look at me!
Seninle konuşurken yüzüme bak!
Look at me, when I'm talking to you!
Birazdan burada gerçekten ciddi bir bok olacak. Yüzüme bakın. Bunun bir suç olduğunun farkındasınız.
We'd come back there and lay the food on the ground, on some cardboard.
Neden yüzüme öyle bakıyorsun?
Why are you looking at me like that?
Yüzüme iyi bak çünkü cenazemde sadece yarısı kalmış olacak.
Take a good look at my face, because at my funeral there'II only be half of it.
Yüzüme bakın.
Look at my face.
Yüzüme bir bak.
Look at my face.
Yüzüme bak Laurent, bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak gerekiyor.
look at me Laurent.
Ve şu anda çocuklar, Richard Wilkens Müzesı'ndeki dev ekranın etrafını çevirmiş, yüzüme hayret ve korkuyla bakıyordur.
And right now I'm on some jumbo monitor in the Richard Wilkins Museum, surrounded by a bunch of kids looking up at my face, filled with fear and wonder.
- Onu çağırdım, çağırdım... verandanın çevresinden geçtim... kocaman kuyruğu yüzüme doğru bakıyor.
- I'm calling him and calling him... and I go around the porch... and this big orange tush is just staring me in the face.
Yüzüme bak.
I don't want to talk about that. Look at me.
İnsanlar yüzüme acıyarak bakıyor!
People look at me with shame!
Diyorum ki, neden yüzüme öyle aptal gibi bakıyorsun?
I said, why are you looking at me like that, fool?
Yüzüme bir kez daha bak, sence de ben mankene benziyor muyum?
Look at my face again... do I look like a model?
Ne bakıyorsun öyle yüzüme! ?
Why are you staring at me like that!
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50