Işığı kapat translate English
364 parallel translation
Işığı kapat.
Blow out the light.
Işığı kapatıp biraz dinlensek iyi olur.
You better put out the light, and let's get some rest.
Işığı kapat.
Turn off the light.
Işığı kapat.
Turn the light out.
Işığı kapat.
Put... Put out the light.
Işığı kapat Wise.
Turn off the light, Wise.
Işık! Işığı kapat!
The light, turn off the light!
Işığı kapat..
Turn the light off.
Işığı kapatın.
Lights out.
Işığı kapatır mısınız?
Would you turn out the light?
Işığı kapatırmısın, lütfen.
Turn off the light, please.
Işığı kapatın.
Put the light out.
Işığı kapatır mısın, lütfen?
Shut the light, will you please.
Işığı kapat.
Cut the lights.
- Işığı kapatın.
- Turn off the light.
Işığı kapatın lütfen.
- Turn off the light, please.
Işığı kapatıyorum.
I put out the light.
Işığı kapat.
Put the light out.
Işığı kapatıp açmak ya da yüzünü kırmızı duvara çevirmek veya ona sırtını dönmek onun elinde.
He can choose to turn the light on or off, either face the red wall or turn his back to it.
Işığı kapatıp gidin.
Just turn off the light and go.
Işığı kapat. Orada!
Turn off the light.
Işığı kapat, adamım.
Turn the motherfucking light out, man.
- Işığı kapatın.
Turn off the light.
Işığı kapat..
Turn out the light.
- Işığı kapat!
- Get up!
- Işığı kapat.
- Man, put the light out, will you?
Işığı kapat.
Turn out the light.
Işığı kapat Kermit.
Turn the light out, Kermit.
Işığı kapat.
Turn it off.
Işığı kapatıyorum.
I'm gonna turn off the light.
Ama her zaman eski defterleri kapatırsın ve bu da yaptığımız çılgınlığa uygun bir mutlu son oldu.
But you always let bygones be bygones... and this is such a happy ending to our escapades.
Işığı kapat!
Put out the light!
Işığımı kapatıyorsun, Julia.
You're in my light, Julia.
Işığı da kapat.
Turn off the light.
Mezarım bitirilip kapatıldığında da Dünya varoldukça, sonsuza dek benim olarak kalacaklar.
And when my tomb is finished and sealed it will be mine while the earth stands, till the end of time.
Mezar kapatıldığında, sır yok olup gidecek.
When the tomb is sealed, the secret evaporates.
Zahmetinin karşılığında, semirsin diye ahıra kapatıldı. *
He is franked up to fatting for his pains.
Tutuşan odanın kapısını kapatıp evin yandığını unutmaya çalışmak olur bu.
It's like locking the door on a fire to forget the house is burning.
Işığı kapat. - Işık nerede?
- Turn off the light.
Işığı sen kapatır mısın?
Will you put the light out?
Işık göz kırpmaya başladığı zaman kapat.
When the light flickers, switch off.
yediğimiz tek şey lapa... her gün yemekler değişsin diye dua eder dururuz... ama yine lapa koyarlar önümüze... hiç tane çıkmaz içinden, aramak boşuna... yalvarsak da, sızlansak da sonuç değişmez... ama düşlerimizi hiçbir şey engelleyemez... gözlerimizi kapatıp hayallere daldığımızda... yemekler, güzel yemekler... sıcak sosis ve hardal... biraz da keyiflenince... jöle ve muhallebi... sütlü tatlılar ve börekler acaba daha sonra ne yesek?
♪ All we ever get is gruel ♪ Every day we say our prayer Will they change the bill of fare? ♪ Still we get the same old gruel!
Bay Smith geçene kadar bu alanın tamamen kapatıldığından emin olun.
See that this area is completely sealed off until Mr. Smith passes through.
Geçtiğimiz yıllarda, Sinyor Clerici'nin babası frengiden kaynaklanan bir beyin hastalığı nedeniyle akıl hastanesine kapatıldı.
" Signor Clerici's father has been confined in a mental home, with a brain disease brought on by syphilis. As you know, this disease is hereditary.
Işığı kapatıyorum.
Lights out.
Savunma şayet bozulursa açığı kapatır.
Well, if their charge is broken, they'll take cover.
Bugün fizikçilerin hiçbir şeyden sorumlu olmadığını tartışıyorsak üniversiteyi kapatıp, "Buraya kadar" demeliyiz.
If we're to discuss whether today's physicist is responsible for any thing, so we can close down this collage and say : No.
Farkedilmeden kaydı başlatır... Telefon kaldırıldığında... ve telefon kapatıldığında.
It undetectably starts the recorder... when the phone is lifted... and shuts it off when the receiver is put back.
David yaptığımız araştırmalar sonucunda bu dosya kapatıldı.
David, as far as we're concerned, the matter is now closed.
Bu kasabanın tüm çıkış yollarının kapatıldığından emin olabilirsiniz.
You can be sure every dirt road out of this county is blocked. In all your father's holdings, which you now control... are there any communication companies? May I ask you a question?
Işığı kapat şimdi.
Okay, turn off the light.
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86