English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Korkunç bir şey bu

Korkunç bir şey bu translate English

918 parallel translation
- Yine de korkunç bir şey bu.
It's still monstrous.
Korkunç bir şey bu.
That's horrible.
Korkunç bir şey bu.
This is terrible.
Korkunç bir şey bu!
Its terrible!
Ah, senin için korkunç bir şey bu.
Oh, it's terrible for you.
Korkunç bir şey bu.
This is so awful.
Korkunç bir şey bu!
This is horrible!
Korkunç bir şey bu!
That's awful!
Bu tür bir şey oldukça korkunç.
It's... it's pretty awful and all that sort of thing.
Bu korkunç bir şey.
Come on. Come on now.
Bu dünyada bir sürü korkunç şey oluyor.
Lots of horrible things in this world.
"Manchester'la anlaşma iptal." Bu korkunç bir şey mi?
"Deal with Manchester definitely off." Is that something terrible?
- Ama, Griffin, bu korkunç bir şey!
- But, Griffin, it's ghastly!
Bu şekilde beklemek korkunç bir şey.
It's this horrible waiting.
Bu korkunç bir şey.
This is terrible.
Ned, bu korkunç bir şey.
Ned, that's awful.
Bu korkunç bir şey.
It's horrible.
Tony, bu korkunç bir şey.
Tony, that's dreadful.
Bu korkunç bir şey.
That's horrible.
Bu korkunç bir şey!
That's terrible!
Çünkü bu korkunç bir şey.
That's an awful thing to do to.
- Bu korkunç bir şey, biliyorum, ama ben ciddiyim.
- It's terrible, I know, but I mean it.
İkiyüzlülük bu kadar korkunç bir şey miydi?
Was insincerity such a terrible thing?
- Bu olay otel için korkunç bir şey.
- This is a terrible thing for the hotel.
Bu geceki küçük pikniğe kadar bundan korkunç bir şey görmemiştim.
I never saw anything worse, until this little picnic tonight.
Bu korkunç bir şey.
Oh, this is terrible.
Bu harika bir şey! - Ne korkunç!
It's wonderful
- Bu korkunç bir şey.
- That's terrible!
Bu korkunç bir şey.
That was a terrible thing to do.
Bu korkunç bir şey.
It is terrible.
Bu korkunç bir şey.
This is a terrible thing.
Bu korkunç bir şey, korkunç.
It's a terrible thing, a terrible thing.
Bay Trask, sizinle bu şekilde konuştuğum için bağışlayın... ama sevilmemek korkunç bir şey.
Excuse me, Mr. Trask, for daring to speak to you this way... but it's awful not to be loved.
Bu korkunç bir şey!
That's horrible!
Bu kadarıyla yetinmek zorunda olmak gerçekten korkunç bir şey.
It's awful how humble I've become.
Ama bu korkunç bir şey!
Oh, but that is outrageous!
Bu korkunç bir şey.
It's a terrible thing.
Bu söylenebilecek korkunç bir şey.
Why, that's a terrible thing to say.
Şu korkunç şey olduğundan bu yana bir saat uyumadım.
I haven't had an hour's sleep since that dreadful thing happened.
Bu deneyimi geçirmek korkunç ve başlangıç yemeğinden başka bir şey değil.
It would be horrible to go through this and be nothing but an hors d'oeuvre.
Oh, bu korkunç bir şey.
Oh, this is terrible.
Doktor, bu düşünmesi korkunç bir şey, bırak sözünü etmeyi.
Doctor, this is a terrible thing to think, let alone say.
- Baba, bu gece korkunç bir şey gördüm
Hello, son. - Dad, I saw something terrible tonight.
O ahlâksız, kötü niyetli bir adam. Çok korkunç bir şey yapmış ve bu ilk değilmiş.
He's a vile, wicked man and he's dome a horrible, beastly thing, and it's not the first time, either.
- Bu korkunç bir şey.
- What a terrible thing for me to do.
Bu korkunç bir şey!
It is horrible!
Bu korkunç bir şey.
That's a terrible thing.
Bu korkunç bir şey olurdu.
That would be pretty terrible
Evet, bu korkunç bir şey, insanları böyle bir şeye alet etmek.
Yes, it's monstrous, forcing men to reckon like that.
Bu korkunç bir şey. Bu gece mutlaka kâbus görürüm.
This will give me nightmares.
Bu korkunç bir şey, biliyorum ama seni seviyorum.
It's horrible, I know. But I do love you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]