Kötu translate English
656 parallel translation
# 003 KÖTÜ BİR ŞEY BURAYA GELİYOR
SOMETHING WICKED THIS WAY COMES
BUNUN HAKKINDA KÖTÜ DÜŞÜNENE YAZIKLAR OLSUN
Shamed be he who thinks ill of this.
DÖRT AYAK İYİ İKİ AYAK KÖTÜ
FOUR LEGS GOOD TWO LEGS BAD
"Oh tatlım kotu çizmenin içine sokmak bugünlerde aut."
Back to the railway station. Controlled experiment.
- KÖTÜ SESLENDİRMEDEN DOLAYI UFAK TEFEK
- MAY HAVE SOME ERRORS
EVİNİZİ NEZİH HÂLE GETİRİN, KÖTÜ İÇERİKLİ KİTAPLARI BURAYA ATIN.
KEEP YOUR HOME DECENT PUT OFFENSIVE BOOKS IN HERE
SOLDAKİ PERVANE KÖTÜ DOLANMIŞ...
THE LEFT PROPELLOR IS BADLY TWISTED...
KÖTÜ ŞANS
BAD LUCK
Hadi ama, Claire, kotu bir niyeti yoktu.
Come on, Clare, she didn't mean anything.
Guzeldi.Gelememis olman cok kotu.
Too bad you couldn't make it.
Noel i ktlamak icin evden cikti, ancak okulda kotu bir olay olmus...
WOMAN : Well, uh. She is out for Christmas holiday, but... there was a bad practice over at the highschool this afternoon, then.
Saniyorum cok kotu bir kabus gordum.
I guess... I had a nightmare.
"Bebegi oldurme". Bu cok kotu bir soyleme bicimi.
"We can't kill the baby", that's a strange way of putting it.
Dunyadaki en kotu yere gidiyordum, ve daha bunu bilmiyordum bile.
I was going to the worst place in the world, and I didn't even know it yet.
Farkettim ki eliniz kotu.
I noticed that you have a bad hand there.
Cunku her insanin kalbinde bir cekisme vardir, mantikli ve mantiksiz olan kisimlar arasinda, iyi ve kotu arasinda, ve iyi her zaman kazanmiyor.
Because there's a conflict in every human heart, between the rational and irrational, between good and evil, and good does not always triumph.
Bunu her duydugumda kotu birseyler olur.
Every time I hear that, something terrible happens.
Kotu birseyler olacak.
Something terrible's going to happen.
Bu adam kotu yaralanmis efendim.
This man's hurt pretty bad, sir.
Sanirim kotu bir subay degildi.
Well, he wasn't a bad officer, I guess.
Kotu sevmem. Ucuz gösterir.
Jeans are cheap.
"KÖTÜ" - "İYİ" İki vazifem var... iyiyi korumak kötüyü de ezmek!
So, in the name of security, Sir, everyone who enters the room has to have his bottom fondled by this drooling pervert. Only doing my job, Blackadder.
"KÖTÜ" - "İYİ" İki vazifem var... iyiyi korumak kötüyü de ezmek!
I have two functions - to protect the good... and to crush the evil.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
Dark habits
KÖTÜ HAVAYI ATLATIP ANTARKTİKA'YA DOĞRU İLERLEMEKTEDİR
It had gone past the storm and is proceeding toward Antarctica
Ağaca vuruldugundan beri benim eklemlerim cok kotu halde.
My knuckles are raw from knocking on wood.
KÖTÜ KAN
THE NIGHT IS YOUNG
KÖTÜ RUH II
EVIL DEAD I I
- Bu kotu yeni aldım ama- -
- And I got these new jeans, but I...
- Tasarımcı kotu alabilir miyim?
- CAN I GET SOME DESIGNER JEANS?
Cok kotu.
Too bad.
Oh, Kotu bir ruya gordum.
Oh, I had a dream.
"Bu gecici hata... entellektuellerin kotu etkilerinden kaynaklanan... herhangi bir sekilde komunist partiye olan bagliligimi yada Sovyetler Birligine karsi olan takdirlerimi hicbir sekilde supheye dusurmemistir."
"This temporary error... due to bad influences from so-called intellectuals... doesn't in any way put in doubt my faithfulness to the Communist party or my admiration for the Soviet Union."
Kotu haber?
Bad news?
Selüliti gizlemek için giydiğin dar kotu istemiyoruz.
Nothing like tight jeans to hide cellulite.
Bana çok kotu davranmadığını bilmek istemiyorum,... ve ayni zamanda Çok iyi davranmadığını da
I don't want to know that he treated me not so bad,... and treated you not so good as well
bu kadar kotu yaralandigini bilmiyordum.
I didn't know you were hurt that bad.
belki isik sayesinde kotu adamlari getiririm.
Maybe I can bring the bad guys out in the light.
Evet, bazi kotu seçimler yapmis.
Yeah. He's made some poor choices.
Bu kotu bir sey mi?
Is that a bad thing?
O çok ağır kotu giymek zorunda kalırdım.
Have to wear that really heavy denim.
En kotu durumda vergimi cok cok sonra mi odeyecegim?
So the worst is I pay my taxes much, much later?
Bu isin sonu senin icin cok kotu olacak, fakat acisiz gecmesini saglayabiliriz.
This is going to turn out badly for you, but we can make it relatively painless.
Bildigin gibi, kotu bir sohretim var.
You know, I have a bad reputation.
Oldurmedikleri surece kotu olmadiklarini saniyorsun.
You think if they don't kill, they aren't bad.
O iğrenç külodu çıkar, şu kotu giy.
Take them nasty skivvies off, put these jeans on.
3000 ÖLÜ KÖTÜ ADAM 432 YARALI
For he's a jolly good fellow, for he's a jolly good fellow which nobody can deny.
Kendimi 86 beyzbol şampiyonasındaki kadar kotu hissediyordum.
Kind of like the way I felt about Game 6 of the'86 World Series.
Kotu şans.
Tough luck.
O kadar kotu görünmüyorsun
You don't look so bad.
Sarajevodan daha KÖTÜ olan 13 ülkeyle daha uğraşıyoruz.
We deal with 13 countries in the world which are WORSE than Sarajevo.
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü mü 170
kötü köpek 56
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü mü 170
kötü köpek 56