Kötü haber mi translate English
268 parallel translation
İyi haber mi, kötü haber mi?
Is it good news or bad news?
- Kötü haber mi?
- Bad news?
Kötü haber mi efendim?
Bad news, sir?
Kötü haber mi?
Bad news?
Siz, pek iyi görünmüyorsunuz. Öyle mi? Yoksa bize kötü haber mi getirdiniz?
He may be bringing bad news.
Miriam, kötü haber mi getirdin?
Saul. Miriam, you bring bad news?
Kötü haber mi aldınız?
Bad news?
- İyi haber mi getirdin, kötü haber mi böyle paldır küldür?
- Good news or bad, that thou com'st in so bluntly?
- Kötü haber mi Mister?
- Bad news, Mister?
Buna kötü haber mi diyorsun sen?
And that's bad news, in your opinion?
- Kötü haber mi, hakime hanım?
- Is it bad news, mrs magistrate?
Bu, iyi haber mi, yoksa kötü haber mi? Lütfen, iyi olduğunu söyle.
Is that good news or bad news?
Kötü haber mi var?
There's been bad news?
Marilyn, önce kötü haber mi, iyi haber mi?
Marilyn, trick or treat.
Kötü haber mi var?
More bad news?
Kötü haber mi?
ls it bad news?
Kötü haber mi?
Did you get bad news?
Kötü haber mi?
Sad news?
- Bazıları kötü haber mi alacak?
Bad news for some people, huh?
Önceki gün konuşmamız lazım demiştin sadece merak, iyi haber mi kötü haber mi?
The other day when you said you needed to talk just so I know, is it good news or bad news?
İyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum.
Well, it may be good news or not.
Ee, iyi haber mi kötü haber mi?
Well... is it good or bad?
İyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum.
Well, it may be good news or not. I don't know.
Kötü haber mi geldi mektuptan?
Bad news in that letter?
Kötü haber değil, değil mi, canım?
It isn't bad news, is it, dear?
Bu sizin için kötü bir haber mi Bayan Muller?
That is bad news for you, Mrs. Müller?
Kötü bir haber mi?
Bad news, kid?
Bunun anlamı kötü haber, değil mi?
That means bad news, doesn't it?
İyi haber mi yoksa kötü mü bilmiyorum Bayan Irma.
I don't know if it's good or bad news, Mrs. Irma...
Kötü bir haber, değil mi?
It's bad news, isn't it?
- Kötü haber mi?
Bad news?
Ne oldu, kötü haber mi?
What's the matter, bad news?
Yine mi kötü haber?
More bad news?
İşte bu kötü bir haber, değil mi?
- That's a bed news.
Kötü bir haber mi aldın?
Bad news?
- Kötü haber, öyle mi ufaklık?
Hard news, huh, shorty?
Bu kötü haber, değil mi Bay Fletcher?
That's bad news. Right, Mr. Fletcher?
Kötü bir haber mi istiyorsun?
Did you want a news story that badly?
İyi haber mi, yoksa kötü mü?
Good news, bad news?
- Kötü bir haber mi?
- Is it bad news?
Bana kötü haber getirdin değil mi?
You're trying to break bad news to me, right?
Bir buçuk gündür ölüyken bir kötü haber daha duymak hoşuna gider mi?
How'd you ll ke to be dead for a day and a half... ... and someone brought you more bad news?
Kötü bir haber mi aldın?
Have you received bad news?
İyi haber mi kötü mü?
So is this good news or bad?
- Savaşın için kötü haber değil mi?
- More bad news for the war effort, huh?
Kötü bir haber mi?
Bad news?
Haber iyi mi, kötü mü?
Is the news good or bad? Answer to that.
- Kötü haber buymuş, öyle mi?
- That's the bad news, huh?
Kötü haber ifadesi bu, değil mi?
- That's a bad look, right?
Gazetede kötü bir haber mi okudun Selim?
Bad news in the paper Selim?
- Size kötü bir haber vermedim... Gerçekten mi?
- I haven't given you any bad news.
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88