English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Küçük mü

Küçük mü translate English

868 parallel translation
Hayır, küçük kız kardeşiyim. Küçük mü?
little sister.
- Küçük mü?
Little?
Küçük mü?
Small claims?
Ninon'un küçük mü küçük kalbinin.
Of Ninon's little heart
- Yaşı küçük mü?
- Young kid, is she?
- Büyük mü küçük mü?
- Large or small? - Large, please.
Aklımda hep değiştirmek vardı. Küçük mü?
I always meant to have it altered.
Büyük mü küçük mü?
Big or little?
- Sadece küçük bir kızım. Küçük mü?
- I'm just a little girl.
- Duble mi küçük mü?
- Large gins or small gins?
Küçük mü?
Junior?
- Büyük mü, küçük mü?
- The large or the small?
- Büyük mü, küçük mü?
- Big ones or little ones?
Küçük mü?
"Boy," eh? Yeah, hit it.
- Yaşınız 25'ten küçük mü?
- You gotta be under 25.
- Yaşına göre küçük mü, büyük mü?
- Large or small for her age?
- Küçük mü?
- Oh, small?
Biraz küçük mü sanki?
It's a little stuffy, don't you think?
- Büyük mü, küçük mü?
- Large or small?
Küçük mü?
Walk-on?
Küçük mü?
Small?
Şu küçük düğmesine basınca melodi çalıyor. Gördünüz mü?
Plays a tune whenever you press that little spring.
Küçük kızın babası öldü mü?
- The little girl's father's dead?
Hiç küçük düşürüldün mü?
Have you ever been humiliated?
Küçük bir Güneyli çocuk gördün mü? Guadalupe'tan geliyordu.
Did you see a little southern tot... on the Guadalupe coach?
Sana Küçük Göz mü diyorlar?
They call you "Small Eyes"?
Oradaki küçük taşa, gördün mü?
The little white rock over there, see?
Ama hiç o küçük kadından yedi yıl ayrı kalmayı düşündünüz mü?
But have you ever thought of being away from the little woman for seven years?
Kafasında elma olan küçük bir çocuk gördünüz mü?
Have you seen a small boy with an apple on his head?
Pardon.Mavi mayolu küçük bir kız gördünüz mü?
Pardon me. Have you seen a little girl in a blue sunsuit?
Tek başına küçük bir kız gördünüz mü?
Have you seen a little girl all by herself?
O küçük büyücü mü?
That little witch?
Küçük adam seni dövdü mü?
The little fellow beat you up?
Gördün mü, bu küçük şey bir periskop gibi.
You see, this little thing acts as a periscope.
Sonra bir gün küçük bir kız sıkılıp bir yalan söylüyor ve sen bunun farkına varıyorsun kendi kendine kabul ediyorsun, " Bunu gördü mü?
And then suddenly one night, a little girl gets bored and tells a lie. And there, for the first time, you see it and you say to yourself, "Did she see it? Did she sense it?"
Küçük hanım ne istiyor, nişan yüzüğü mü?
What's the little lady want, an engagement ring?
Sokaktaki küçük çiti gördün mü, Conny?
Did you notice our little fence out in the street, conny?
Küçük Harold da yanında. - Gördün mü?
That is a good cause.
Kabul mü benim küçük Saksonum?
Yes, my little Saxon?
Küçük Miki'yi suya götürdünüz mü?
Did you take little Miki to the baths?
O küçük Juliet'i gördün mü? Bence gayet heyecan verici bir varlık.
Did you get a look at that little Juliet?
Kenar boyunca şu küçük ışıkları gördünüz mü?
See those little lights round the edges?
Biliyor musun, bugün küçük bir kız benim hakkımda "Öldürüldü mü" diye sordu.
You know, today a little girl asked about me - "Did she get killed?"
Hangisini seversin, Büyük göğüs mü küçük göğüs mü?
What you are interested in, Big breast or small breast?
Teşekkür ederim, küçük hanım. Gördünüz mü?
Thank you, miss.
Küçük kapıyı gördün mü?
A mini-house.
O küçük kızı bugün mü ayarladınız?
Did you pick up that little girl today?
- İki küçük bebeği gördün mü?
- See the two little babies?
Küçük rol mü?
A smaller part?
Senden daha iyi çalan küçük virtüöz mü?
The little virtuoso. Who plays better than you?
Küçük çocukları süngülerle deşilip öldürülürken gördün mü?
Ever see the little boys and girls stuck on the long knifes? Huh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]