English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Ne diyeceksin

Ne diyeceksin translate English

2,058 parallel translation
Öyleyse küvete ne diyeceksin?
Well... well, what about the bathtub?
Vincent, söylesene karına ne diyeceksin?
So Vincent, tell me something... What're you gonna tell your wife?
Peki ya buna ne diyeceksin?
How about this?
- Orada buluşuruz. - Ona ne diyeceksin?
- I'll meet you there.
Buna ne diyeceksin bakalım Bay Çokbilmiş?
So what do you say about that, smart guy?
Ona ne diyeceksin?
What -? What are you gonna say to him?
Ne diyeceksin?
You know what you're gonna say?
Staten Island'dan arayan Paul, sen ne diyeceksin?
Hey! Paul, Staten Island, what do you got?
Ne diyeceksin?
What about you?
Ne diyeceksin?
What are you gonna say?
Ne diyeceksin?
What are you going to say?
Bunlara ne diyeceksin?
What do you think of these?
Utrilla'nın dediğine ne diyeceksin peki?
What about what Utrilla said?
Ne diyeceksin onlara?
Mom, and tell them what?
Buna ne diyeceksin, basit ve güzel :
How about this?
Ne diyeceksin?
What will you say?
- Annene ne diyeceksin?
- What are you gonna tell your mother?
Sen ne diyeceksin?
What do you have to say?
Ne diyeceksin?
What'd you say?
Asıl sen benim söylediğime ne diyeceksin?
Besides, did you hear what came out of my mouth?
Tehlikeliler. Öylece içeri girip ne diyeceksin? Ben adım Brian Darling, gardaş.
You work for a guy who you used to be pretty convinced killed your father.
Derek'e şey konusunda ne diyeceksin?
Are you gonna tell Derek about the...
- Ne diyeceksin Marc?
- What is it, Marc?
Annem ve babama ne diyeceksin?
What are you gonna tell Mom and Dad?
Ne diyeceksin bu küçük şirketin değeri nedir?
What would you say the value of this little company is?
Öyleyse söyle bana, Monica için ne diyeceksin?
Then tell me, what would you say about Monica?
Kızın hakkında ne diyeceksin?
What about your daughter?
Peki Scott'lara ne diyeceksin Nate? geleceklerini yırtıp attığımızı... nasıl söyleyeceksin? Onlara geleceklerini...
And what are you going to tell the Scotts, Nate?
Doğru, tabi... Bunun için ne diyeceksin?
Right, so... what would you call this then?
Şimdi ne diyeceksin?
What was coming next?
Peki ya bu ülkeye güvenip suçluların iadesi yasasının baş mimarı ve kobayı olmana ne diyeceksin?
What about taking haven in this country and in turn becoming the chief architect and guinea pig for our extradition laws!
Bakalım buna ne diyeceksin!
You're going straight to the cutting room floor! No!
Ne diyeceksin onlara?
And tell them what?
- Annene ne diyeceksin?
- What are you gonna tell your mom?
Peki ya kendisi uğruna adamın karısını ve kızını terk etmesini bekleyen kadına ne diyeceksin?
And what was that girl thinking, That he would leave his wife and kids for her?
Onlara ne diyeceksin peki?
What are you gonna tell them?
- Onlara ne diyeceksin peki?
- And what are you gonna tell them?
Ya Peter koptere ne diyeceksin?
And what about the Peter copter?
- Ne diyeceksin?
- What do you say?
Peki buna ne diyeceksin?
So... What are you gonna say? What's your comeback?
- Çalınan şarap hakkında ne diyeceksin?
How about some stolen wine?
Pekala, ne diyeceksin?
So what are you going to say?
Buna ne diyeceksin?
What is it about?
- Ne diyeceksin?
- Understood sir.
Bunun için ne diyeceksin?
What are you going to do about that?
Ne diyeceksin peki?
And say what?
-... hakkında ne diyeceksin?
About the damage caused by your arrival?
Buna ne diyeceksin?
And what about this?
Peki, onlara ne diyeceksin?
[Both Laughing] So, what about them?
O yüzden ben sana ne zaman Fatih dersem, sen bana o zaman Recep abi diyeceksin. - Sanki her zaman geliyormuşum gibi anladın mı? - Tabii efendim.
Whenever I call'Fatih', you must call me brother Recep as if I always come here and as if you know me very well.
Şimdi ne diyeceksin, fidyeci bey?
What's with that, kidnapper man?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]