O kadar emin olma translate English
324 parallel translation
O kadar emin olma.
I couldn't tell for sure.
İlerleyeceğimizden o kadar emin olma.
Don't be too sure of progress.
Kazanacağınızdan da o kadar emin olma.
And don't be too sure you'll win.
Ama beni ayaklarının altına alıp patronluk taslayabileceğinden o kadar emin olma.
But don't be too sure that you have me under your feet to be bullied and talked down.
- O kadar emin olma.
- Dontyou be so sure.
- Bundan o kadar emin olma.
- Do not be too sure of that.
- Kendinden o kadar emin olma.
- Oh, don't be so sure of yourself.
- O kadar emin olma.
- Don't bet on it.
Kendinden o kadar emin olma.
Don't be so sure of yourself.
O kadar emin olma.
Don't you be so sure.
- O kadar emin olma, otur yerine!
Just keep your seat. I'm not so sure.
O kadar emin olma.
Don't be so sure, Dodge.
- O kadar emin olma buna.
- Don't be too sure of that.
- Bundan pek o kadar emin olma.
- Wouldn't be too sure about that.
- O kadar emin olma.
Don't be too sure of that.
- O kadar emin olma.
- Don't be so sure.
O kadar emin olma.
Now, don't be so sure.
Buna o kadar emin olma bence.
I wouldn't bet on that.
Pek o kadar emin olma.
Do not be so sure.
O kadar emin olma.
Maybe not.
O kadar emin olma ;
Don't be so sure ;
Yarın olacaklar konusunda o kadar emin olma, Briggs.
You're going to make sure that doesn't happen, Briggs.
O kadar emin olma.
- Don't be too sure.
O kadar emin olma.
Don't bet on it.
O kadar emin olma.
Don't be so sure.
Amerikan erkekleri için dansçı olmayı saygın bir meslek haline getirecek. - O kadar emin olma.
He's going to make it respectable for American boys to be dancers.
- O kadar emin olma... çünkü Dört Kapı Yumruk şampiyonu Charlie Wei... bugüne dek hiç yenilmedi.
- Don't be so sure of that... For Charlie Wei, champion of the Four-Door Fist, has never yet been defeated.
O kadar emin olma.
Don't be too sure.
Bundan o kadar emin olma Sam.
Now don't make book on that, Sam.
O kadar emin olma.
I wouldn't be so sure.
O kadar emin olma.
Don't be too sure yet.
O kadar emin olma baba.
Don't be too sure, Dad.
O kadar emin olma.
Don't count on it.
O kadar emin olma.
I wouldn't bet on that.
O kadar emin olma.
- Would not be sure of that.
- O kadar emin olma.
- Don't be sure.
- O kadar emin olma.
- Don't be too sure.
O kadar emin olma.
Not so sure.
O kadar emin olma.
Don't be so sure
- O kadar emin olma.
- I wouldn't be so sure.
- O kadar emin olma, Jimmy.
- Don't be so sure, Jimmy.
Bundan o kadar emin olma.
Don't be so sure.
O kadar emin olma ahbap.
Don't count on it, chum.
O kadar emin olma. Şekerin tatlı olduğunu bilmek için yemek gerekmez.
You don't have to bite the doughnut to know it's sweet.
O kadar emin olma, Brucie.
Don't be so smug, Brucie.
O kadar emin olma.
You'd be surprised.
O kadar da emin olma.
Well, don't be too sure.
Beni hep çiğneyip aşağılayabileceğinden... o kadar da emin olma.
Don't be too sure you have me under your feet to be trampled on and talked down.
- O kadar da emin olma.
Don't be too sure.
Ayrıca ihanet planınızı keşfedemeyeceğimden o kadar da emin olma.
And don't be too certain i won't discover your treasonous plotting.
O kadar da emin olma.
Don't be so sure.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107