Sadece bekle translate English
1,103 parallel translation
Sadece bekle!
Just hold on!
Sadece bekle.
Just wait.
Sadece bekle, ben her şeyi hazırladım.
You just sit tight and I'll set everything up.
- Sadece bekle. Kızı al.
He uttered that food rationing could be next.
Sadece bekle.
Just you wait.
- Sadece bekle.
Just wait.
Eğer bana verebilirsen... sadece bekle.
If you would give me- - just hold on.
Hayır. Sadece bekle.
Just hold still.
Sadece bekle Bizim olacaklar.
Just wait. They'll be ours.
Harika bir kahvaltı hazırlayacağım. Sen sadece bekle.
I'm going to fix a fantastic breakfast.Just you wait.
Bir gün uyandığında baban gibi olacaksın. Sadece bekle.
One day you'll wake up, and you'll be your father.
Sadece bekle...
Wait...
Sen sadece bekle.
You just stay put.
Sadece bekle.
Just hold on. Hello?
Eğer yapmazsam, sadece bekle ve gör.
Just see if I don't.
Fakat sadece bekle, Laurie.
But just wait, Laurie
Tamam, sadece bekle.
All right, you just hang on.
Sadece bekle ve izle planım var
Just wait and watch, I've my own plan
Sadece bekle.
Just wait a second.
Joleen! Bekle Joleen, sadece şakaydı.
joleen... wait, joleen!
Sadece bir dakika bekle.
Just hold on for a minute.
Sen burada bekle sadece.
You can just wait here.
- Sadece orada bekle, bir şey söyleme.
- Just wait there. Don't say anything.
Seni terk edene kadar bekle sadece.
Just wait till I go away from you...
Sadece, sadece... bekle bir dakika!
She'll remember. Just, just- - wait a minute!
Sabır, biraz sabır, sadece benim için bekle...
YOU JUST HOLD ON. - YOU JUST HOLD ON TO ME.
Sadece sabırlı ol ve bekle.
YOU JUST HOLD ON TO ME, WE'RE GONNA MAKE IT.
Davetsiz bir misafir geldiğinde, sadece kendini içeri kilitle ve süvarileri bekle..... ki bu da biz oluyoruz.
If there's an intruder, just lock yourself in and wait for the cavalry, which is us.
Dur biraz, sadece bir saniye bekle.
Hold on. Just wait a second.
Sadece numaranın okunmasını bekle, ese.
Just wait till your number's called, ese.
Sadece orada bekle.
Just stay right there.
Hayır, bekle, sadece 1 dakika.
No. Wait, just a minute.
Hey dostum, sadece bir kaç dakika bekle. Tamam mı?
- Just wait a few minutes.
- Sadece geride bekle.
- Just--Just stay back.
Sadece bekle ve gör.
Just watch...
Sadece bekle!
Just wait!
Bekle, sadece ben öyle duydum.
Wait, that's just what I heard.
Sadece burada ne olduğunu görene kadar bekle.
Wait till you see what's over here.
Sadece sonuna kadar bekle.!
He is. Only you're up there.
Sadece biraz bekle diyorum.
I'm just sayin'watch out.
Sadece sessizce bekle.
Just stay still.
Sadece burada bekle.
Just wait here.
Sadece ev hanımlarısınız. - Bu kadarı da fazla! - Hayır, bekle.
- He's a saint with a great lawyer.
- Sadece burda bekle.
Just wait here.
Uh, biz sadece... bilirsin işte... Bekle.
Uh, well, we were just, uh... you know.
Sadece bir dakikalığına orda bekle!
Just hold it there a minute!
Eğer dünyanın daha önce daha kötü zamanlar gördüğünü düşünüyorsan, sadece onlardan biri gömleğimi giyene kadar bekle.
If you think the world has seen bad times before...,... just wait till one of them gains my mantle.
Dur, bekle. Sadece benim konuşmama izin ver.
Let me talk.
Bak mija, sadece birkaç yıl bekle, olur mu?
Look, mija, just wait a few years, okay?
Sadece bir dakika bekle.
Just, just wait a minute now.
Sadece sponsoruma anlatana kadar bekle.
Just wait till I tell my sponsor.
bekle 9205
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyemem 97
bekleyin lütfen 40
beklemek istemiyorum 17
bekle biraz 541
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyemem 97
bekleyin lütfen 40
beklemek istemiyorum 17
bekle biraz 541