English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sadece bir tane mi

Sadece bir tane mi translate English

171 parallel translation
- Sadece bir tane mi?
- Just one apiece?
- Sadece bir tane mi var?
- Is there only one?
Sadece bir tane mi?
Just one?
Sadece bir tane mi verdin?
You've only delivered one lecture?
- Sadece bir tane mi?
- A young man? - Only one?
Sadece bir tane mi var?
Just one? - Yes.
Sadece bir tane mi? Kadın gitmiş.
" She'd Iain on straw strewn on the floor
- Sadece bir tane mi?
- Just one?
Sadece bir tane mi?
Only one?
Yol için sadece bir tane mi var?
Just one for the road?
Sadece bir tane mi?
Only one there?
- Sadece bir tane mi?
- Oh, only one?
Sadece bir tane mi?
- Just one?
- Kyoami, sadece bir tane mi?
Only one hare, Kyoami?
Sadece bir tane mi?
- [Lanzmann] Just one?
Hepsi bu mu? Sadece bir tane mi?
Is that all, just one?
Bugün sadece bir tane mi alıyorsun?
Only one today?
Sadece bir tane mi istiyorsun?
Big air ball, big air ball.
Sadece bir tane mi mikro füzyon iç rölen var?
You've only got one microfusion inter-relay?
Sadece bir tane mi?
You seen the new guy we got?
Sadece bir tane mi?
I mean, just one?
Sadece bir tane mi aldın?
You bought only one? Or two?
Sadece bir tane mi izledin?
You've seen only one?
Sadece bir tane mi?
Is this the one?
Bir dakika, ondan başka sadece bir tane mi?
Wait a minute, just one other?
- Sadece bir tane mi?
Well, it usually only takes one, yeah.
- Bundan sadece bir tane mi var?
Do you only have one of these?
Sadece bir tane mi?
Just the one?
Sadece bir tane mi var?
You only got one of them?
Sadece bir tane mi var?
You only got one?
Sadece bir tane mi? Bir dakika.
what's one going to do...?
Sadece bir tane mi kalmış?
Oh, only one left?
Senin sadece bir tane mi işin var?
Have you only got one job?
Sizin mi? Sadece bir tane var, o da bizim.
There's only one and we got it.
Ben de onu bir kaç tane getirdim, sadece o çullanmadı üzerime, değil mi?
I got some pretty good ones in there. You wouldn't say I got my ass kicked.
Anne, sadece bir tane hediyelik eşya alabilirim dedin değil mi?
Mom, you said I could have one souvenir, right?
Sadece bir tane şeker mi?
One Tootie Bar?
- Sadece bir tane mi?
- Only one?
- Sadece tek bir tane gerçek müzakere var... beni asacaklar mı, kellemi mi uçuracaklar yoksa herkese açık meydanda beni lime lime parçalayacaklar mı diye.
There's only one real discussion, whether to hang me, behead me or tear me limb from limb in the public square.
Birincisi, benim bir erkek arkadaşım yok, ikincisi bir tane edinmek istiyorum, üçüncüsü, arayan sadece bir arkadaşım. Yani "arkadaşınla" bütün geceyi mi geçiriyorsun?
first, i don't have a boyfriend second, i'd like to have one third, he's just a friend and one spends entire nights with a'friend'?
Sadece bir tane "II Cantinori" var, değil mi?
There is only one II Cantinori, right?
- Ve sadece tek bir tane mi baban var?
- And you got only one dad?
Sadece bir tane, değil mi Miruna?
Just one fool, right Miruna?
Aslında insanlarda bunların yedeklerinden olmalı eğer bir şey olursa diye bir keresinde bizde sadece bir tane vardı hatırlıyorsun değil mi?
You're supposed to have a spare, in case something happens to it. - Of course, we only had one, remember?
Dünyada bundan sadece bir tane var, değil mi?
There's only one like this in the world, huh?
Peki bu yüzden mi koca şirkette sadece bir tane siyah var?
Let's... that's why there's only one black guy here? Wrong.
- Sadece bir tane mi?
Only one?
Ama onun sadece bir tane atı var, ve diğerleri de bizim gözetimimiz altında değil mi?
But he only has one horse, and aren't we looking after all of the others?
Sadece bir tane yemeyi denedin mi?
Well, have you ever eaten just one pistachio?
Gerçekten sadece tek bir tane mi vardır?
Is there really just one?
Sadece buzdolabınızın içinde küçük bir tane değil mi?
Just a little one above the refrigerator?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]