Seni çok seviyor translate English
880 parallel translation
Sanırım seni çok seviyor olmalıyım.
I think I must love you a great deal.
Ve seni çok seviyor.
And she loves you.
Dedi ki : "Yüzbaşı Butler'a iyi davran. Seni çok seviyor."
She said, "Be kind to Captain Butler... he loves you so."
Annen seni çok seviyor.
Mama loves you very much.
Seni çok seviyor, ve onunla evlenmene gerek yok.
She loves you so much, you have no need to marry her.
Seni çok seviyor olmalı.
He must love you very much.
- Seni çok seviyor olmalı aksi takdirde seni benden korumak için bu kadar uğraşmazdı.
- He must love you very much or he wouldn't try so hard to protect you from me.
Seni çok seviyor, ama senin beni sevdiğini düşünüyor ki servetimi düşünürsek bu çok kaba ve aşağılık bir hareket!
An absurd and revolting idea, given my great wealth
John, seni çok seviyor olmalı ki herkesin onun yaptığını düşünmesini sağladı.
John must love you very much letting everyone think he did it.
4 ) Seni öptü çünkü çok üzgün ve... seni çok seviyor.
4 ) He's just kissed you because he's very sorry and... he loves you very much.
Norman seni çok seviyor.
Norman adores you.
Bu çocuklar seni çok seviyor.
Those guys out there, they like you very much.
Seni çok seviyor.
Look how he likes you.
Seni çok seviyor, Warren.
She loves you very much, Warren.
Hayatım, seni çok seviyor ve istiyorum.
Darling, I love you and I want you so much.
- Fields seni çok seviyor olmalı.
Mr Fields must be very fond of you.
Seni çok seviyor.
He loves you so much.
Çok tatlı ve hoşsun, herkes de seni çok seviyor.
You're sweet and pleasant and everyone likes you very much.
Patronum seni çok seviyor.
My boss loves you well.
Böyle görkemli bir taş verdiğine göre kocan seni çok seviyor olmalı.
Your husband must love you very much to give you such a magnificent stone.
Biliyor musun, seni çok seviyor.
You know, he likes you very much.
Baban seni çok seviyor Tracy.
Your father loves you very much, Tracy.
Bir fahişe olsam da seni çok seviyor olsam da...
Even if I'm a courtesan, even if I love you so much...
Kocan da sen ne istersen onu söyler zaten. Çünkü seni çok seviyor, değil mi?
Your husband would say anything you wanted, pretty well... because he loves you sorely, doesn't he?
Saçmalama, seni çok seviyor.
Oh, don't be silly. She adores you already.
Herkes de seni çok seviyor.
Everyone likes you very much.
- Ama o seni çok seviyor.
- Hell, he likes you.
Seni çok seviyor
He adores you.
Nero seni çok seviyor, biliyor musun?
Nero's very fond you, you know? .
Bence o seni çok seviyor... ve eminim heryerde seni arıyordur.
I think he really loves you and I believe that he's looking for you.
Seni çok seviyor.
She loves you very much.
Annen seni çok seviyor. Gitmesinin seninle hiçbir ilgisi yok.
Your mom loves you very much and the reason she left has nothing to do with you.
Annen burada istediğinden uzun kaldı, çünkü seni çok seviyor.
Mommy stayed here longer than she wanted because she loves you so much.
Bon-Bon da en çok seni seviyor.
And Bon-Bon loves you the most.
Seni de çok seviyor, Eddie.
And she loves you, Eddie.
Çok kırılgan ve narin biri ve seni de çok seviyor.
She's so frail and gentle, and she loves you so much.
Seni çok seviyor.
He loves you so.
Seni seviyor. Bunu anlamak çok mu zor?
Is that so hard to understand?
Çok kibar birisi ve seni de çok seviyor.
Besides, he is a kind man, and he likes you very much.
Seni Forbes'ten daha çok seviyor değilim ama o senin yoluna canından oldu. Belki, ben de öldürüleceğim.
I don't like you any more than Forbes did, but he got himself murdered for you... and maybe I will, too.
Kenneth seni seviyor ve onu çok mutlu ettin Rhoda ise tatlı ve son derece güçlü minik bir kız.
Kenneth loves you, and you've made him infinitely happy... and Rhoda's a sweet, perfectly sound little girl.
- Seni çok seviyor olmalı.
She must love you.
Seni çok derin seviyor.
- Deep down he loves you.
Seni, beni sevdiğinden daha çok seviyor herhalde.
I guess he likes you better than he likes me.
Burada olmadığım sürece, seni daha çok seviyor olacağım.
And all the time I'm gone, I'll be loving you more.
Seni gerçekten çok seviyor.
He really, truly loves you.
Seni seviyor ve çok da yumuşak.
He loves you and he's so gentle.
Maria çok düşünceli. Seni de çok seviyor.
Maria's very nice, and she's so fond of you.
Seni seviyor, hem de çok.
She loves you, she loves you a lot.
O zaman seni çok fazla seviyor olamaz.
- Then it must be that he doesn't love you very much.
Michael... Baban seni çok ama çok seviyor.
Michael, your father loves you very much.
seni çok seviyorum 321
seni çok özledim 187
seni çok özlüyorum 22
seni çok merak ettim 17
seni çok özleyeceğim 31
seni çok iyi tanıyorum 22
seni çok iyi anlıyorum 31
çok seviyorum 43
seviyorum 294
seviyorum seni 25
seni çok özledim 187
seni çok özlüyorum 22
seni çok merak ettim 17
seni çok özleyeceğim 31
seni çok iyi tanıyorum 22
seni çok iyi anlıyorum 31
çok seviyorum 43
seviyorum 294
seviyorum seni 25
seviyor 62
seviyorsun 32
seviyor musun 64
seni seviyorum 4697
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seviyorsun 32
seviyor musun 64
seni seviyorum 4697
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni tanımıyorum 149
seni orospu çocuğu 306
seni görmek çok güzel 160
seni görmek ne güzel 239
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni tanımıyorum 149
seni orospu çocuğu 306
seni görmek çok güzel 160
seni görmek ne güzel 239
seni uyarıyorum 460
seni öldürürüm 207
seni görmek güzel 378
seni salak 212
seni aptal 665
seni gördüğüme memnun oldum 30
seni görmek için 16
seni piç 254
seni öldürürüm 207
seni görmek güzel 378
seni salak 212
seni aptal 665
seni gördüğüme memnun oldum 30
seni görmek için 16
seni piç 254