English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Seninle konuşuyorum

Seninle konuşuyorum translate English

1,259 parallel translation
Büyükanne Molly, seninle konuşuyorum.
Grandma Molly, I'm talking to you.
Sadece seninle konuşuyorum, siyah siyaha. Pekala, çünkü...
I am just talking to you as one black man to another.
Sana yazıyorum, seninle konuşuyorum...
" I write to you, I speak to you...
Denize karşı yazıyorum sana sessiz ve sakin sana yazıyorum, seninle konuşuyorum.
"I'm writing to you in front of the sea, " again and again... " I write to you, I speak to you.
Seninle konuşuyorum!
I'm talking to you!
Seninle konuşuyorum.
I'm talking to you.
Julien, seninle konuşuyorum.
I meant that it's all on a small scale, like a doll. Julien, I'm talking to you.
Seninle konuşuyorum.
Hey, I'm talking to you.
Bunları neden seninle konuşuyorum bilmiyorum.
I don't know why I'm talking to you about this...
Hey, hey... Seninle konuşuyorum.
Hey, I'm talking to you.
- Hem ben neden seninle konuşuyorum ki?
- You know, why am I even talking to you?
Michael, Seninle konuşuyorum.
Michael, I'm talking to you.
- Seninle konuşuyorum, büyük anne!
- I'm talkin'to you, grandma!
Bu doğru, seninle konuşuyorum.
- That's right, I'm talking to you.
Dur bakalım, seninle konuşuyorum.
Hey! This street that Uncle Manny lives on...
Seninle konuşuyorum.
Yeah, I'm talking to you.
Hey, yerli kocası, Seninle konuşuyorum.
Hey, squaw man, I'm talkin'to ya.
Seninle konuşuyorum çünkü avukatım gelmeden önce bana birşeylerin doğruluğunu kabullenesin diye.
I'm talking with you because it gives me something to do before my attorney arrives.
- Seninle konuşuyorum!
- I'm talking to you!
Hayır. Seninle konuşuyorum, değil mi?
- No, I'm talking to you, right?
Seninle konuşuyorum Rocky!
I'm talkin'to you, Rocky!
İşte böyle hayatta kaldım ve şu an burada seninle konuşuyorum.
And that's how I managed to survive and am here talking to you now.
- Seninle konuşuyorum.
- l talk to you.
Neden seninle konuşuyorum ki sanki?
Why do I talk to you?
Evet, seninle konuşuyorum.
That's right, I'm talking to you.
Sen bir uzaylısın... ve seninle konuşuyorum... mutfağımda!
You're an alien... and I'm talking to you... in my kitchen!
Bunu neden seninle konuşuyorum ki?
Why am I talking to you about this?
Seninle konuşuyorum, zebra.
Zebra, I'm talking to you.
Yani, seninle konuşuyorum seni dinliyorum, düşüncelerimi paylaşıyorum.
I mean, I've talked to you... I've listened to you, I've shared ideas with you.
Memphis'e döndüm, seninle konuşuyorum.
I'm back... in Memphis, talking to you.
Duyuyor musun bilmiyorum ama seninle konuşuyorum, bebeğim?
I don't know if you can, but I'm talking to you, baby.
Seninle konuşuyorum.
I talk to you.
Seninle konuşuyorum! Sana o işi nasıl buldum biliyor musun!
You know how I got you that job?
Seninle onlar adına, konuşuyorum.
I speak to you... for them.
Seninle konuşuyorum.
I was talking to you back there.
- Kardeşinle böyle konuşma. - Seninle mi konuşuyorum?
- Don't talk to your sister like that.
Seninle konuşuyorum!
I'm talking to you.
Ben seninle konuşuyorum.
I'm talking to you.
- Seninle niçin konuşuyorum ki?
You're not the queen.
Seninle neden konuşuyorum ki.
Why am I talking to you?
Seninle konuşuyorum ayyaş ihtiyar.
I'm talking to you!
Seninle konuşuyorum, salak herif!
I'm fuckin'talkin'to you, motherfucker!
Aşağılık herif, seninle konuşuyorum.
Asshole, I'm talking to you.
- Seninle mi konuşuyorum?
Was I talking to you?
Ne? Seninle konuşuyorum!
What?
Seninle konusuyorum.
Listen to me.
- Seninle rahat konuşuyorum.
- I'm comfortable talking with you.
Bunu seninle neden konuşuyorum ki?
Why am I even talking to you about this?
Will, seninle değil biberle konuşuyorum.
I'm talking to pepper, here.
Şu anda seninle masanın altında konuşuyorum.
I'm pitching you from under my desk. I'm embarrassed now.
Ben seninle mi konuşuyorum? Güzel.
Am I talking to you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]