English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Soğuk mu

Soğuk mu translate English

522 parallel translation
- Soğuk mu?
- Is it cold?
- Çok soğuk mu?
- Ain't too cold, is she, Tom?
Yangının olduğu gece soğuk mu aldın?
Take cold the night of the fire?
- Tamam. - Nedir o, soğuk mu?
- What is it, the cold?
Soğuk mu? Böyle iyi mi?
Cold, eh?
Amerika da bu kadar soğuk mu?
Is it cold like this in America?
Ağustos ayında böyle soğuk mu olur.
It's parky for an August day.
Bu gece dışarısı soğuk mu?
Cold out there tonight?
Dondum. Hala soğuk mu?
Still cold?
- Su soğuk mu?
- Is the water cold?
Soğuk mu dedi? Mutfakta.
The galley.
Hava soğuk mu, sıcak mı?
Is it hot or cold?
Soğuk mu?
Cold?
Soğuk mu?
- Cold enough? - Uh-huh.
Soğuk mu?
Feel chilly?
Son bir şey daha var, patlamanın şiddetiyle yere yığıldığınızda... sıcak mıydı yoksa soğuk mu?
One thing more,... after you were forced to the ground by that blast of wind, -... was it a hot or cold blast?
Sebebi neydi, soğuk mu?
What caused that, the cold?
- Ellerim soğuk mu?
- Are my hands cold?
Soğuk mu davransam? Yoksa sıcak mı?
Should I be bad... or nice?
- Burası soğuk mu oldu?
Is it cold in here?
Dışarısı soğuk mu?
Is it cold outside?
Ellerin hala soğuk mu?
Are your hands still cold?
Soğuk mu?
Is it cold?
Soğuk mu?
- Is it cold?
"Su soğuk mu?" sordu bana.
He asked me : "Is the water cold?"
Söylesene her zaman böyle aniden sıcak ve birden çok soğuk mu olursun?
Do you always blow hot and cold like this? Say!
Soğuk mu burası?
Is it cold in here?
- Dışarısı soğuk mu?
It's not too cold outside? No, it's nice.
Dışarısı soğuk mu?
Is it chilly out?
Soğuk mu onları hareketsiz tutuyor?
The cold keeps them still?
O halde Rusya'da hava halen çok mu soğuk ekselansları?
Is it then still so cold in Russia, Your Excellency?
- Ceketsiz sürmek biraz soğuk olmuyor mu?
Aren't you a bit cold driving without a coat?
Seni soğuk nevale, hiç duygun yok mu?
You cold decker, ain't you got no sense?
Soğuk mu?
Chill?
- Soğuk hava deposu mu?
! Over there.
Alışık olduğu konfor İngiltere'nin ılık içkilerine, soğuk odalarına, cereyanlı pencerelerine, tüten bacalarına, çürük su tesisatına zorla uyum mu sağlamalı?
Should her accustomed native comfort perforce conform to England's warm drinks, cold rooms, draughty windows, smoky chimneys, faulty plumbing?
Burası çok mu soğuk.
I wonder if it's too cold out here.
- Soğuk mu?
- Cold?
Üst katta neyim var sanıyorsunuz, soğuk hava deposu mu?
Do you think I have a cold-storage warehouse upstairs?
Soğuk olduğumu mu düşünmüştün?
Do you think I'll be cold?
- Çok mu soğuk geldi?
- Cold enough for you?
Gelirken bana soğuk bir kavun getirirsin olur mu doktor?
Well, you bring me back a nice cold melon, will you, Doc?
Söylesenize, Bayan Emma, cinayet sabahı kahvaltıda muzların, kurabiyelerin, ve soğuk koyun eti çorbasının olduğu doğru mu?
Tell me, Miss Emma, is it true that on the morning of the murders... breakfast consisted of bananas, cookies, and cold mutton soup?
- Bir soğuk havlu getir ona, olur mu?
- Maybe you can get her a cold towel, huh?
Peki Milano'yu soğuk buldunuz mu?
It must be cold for you in Milan.
Soğuk algınlığını bitirmenin güzel bir yolunu biliyorum, Larry yoksa unuttun mu?
I know a lovely way to break up a cold, Larry or have you forgotten?
Çok mu soğuk olsun?
You want this very cold?
Soğuk sakelerle sarhoş olunur mu?
How drunk can you get from cold leftovers?
Sen, hiç iyi soğuk algınlığı olan birini duydun mu?
You ever hear of anybody with a good cold?
Bugün burası çok mu soğuk acaba?
Don't you find it cold today?
- Bu çok soğuk? - Çok mu soğuk?
- That's cold!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]