Söyle translate English
155,577 parallel translation
Beni sevdiğini söyle yoksa pişman olursun, Monty.
Say you love me or you'll regret it, Monty.
Hissedersen söyle gitsin.
If you feel it, then say it.
Tam olarak konumu söyle.
Tell us exactly where you are.
Raven, lütfen beni duyduğunu söyle, bir şeyler yanlış gitti.
Raven, please say that you can hear me. Something went wrong. I...
Raven'a yeşil alanı hedef almasını söyle, böylece beni bulacaksınız.
Tell Raven to aim for the one spot of green, and you'll find me.
Uyarıyı aldığımı söyle onlara.
Tell them warning received.
Robert'a onu arayacağımı söyle.
Tell Robert I'll be in touch.
Bunu da faturaya ekleyeceğimi yöneticilerine söyle.
You tell your leadership I'll be adding it to my bill.
Sistemimizi bulduğunu söyle.
Tell me you found our system.
Sistemin nerede olduğunu söyle.
Tell me where the system is.
Söyleyecek bir şeyin varsa açıkça söyle.
If you got something to tell me, try saying it plain.
Ötekilere de söyle, izinlisiniz.
Tell the staff they got the day off.
Söylemek istediğin bir şey varsa söyle.
If you have something to say, say it.
Bana bir şey söyle.
Tell me something.
Parmaklarını içeri sok ve rahminin ne kadar açık olduğunu söyle bana.
Put your fingers in and tell me how open her cervix is.
Onlara Camilla'nın arkadaşı olduğunu söyle.
Tell them you're a friend of Camilla.
Lütfen, bildiklerini söyle.
Please, tell her what you know.
Bana sadece sayıyı söyle, Jarod.
Just give me the number, Jarod.
Yani, söyle bana dostum... Bir güneyli baba mı?
I mean, you tell me, buddy... a Southern dad?
Ne yapmam gerektiğini söyle.
Tell me what you need.
Ona selam söyle, olur mu?
Say hi to her for me, okay?
Sadece bunu söyle.
Just tell me that.
Ona eve dönmesini söyle.
Tell her to come home.
Her şeyin yoluna gireceğini söyle.
Tell her it'll be fine, and we'll be...
Eve dönmesini söyle.
Just tell her to come home.
Söyle.
Say a thing.
- Sana kendimi açıklamak zorunda değilim. - Söyle lütfen.
I don't have to explain myself to you.
İsterse buraya taşınabileceğini söyle.
Tell her she can move in.
Sonsuza kadar beklemeyeceğimi söyle.
Tell her I'm not gonna wait forever.
Tekrar söyle tatlım. Dr. Grey nerede?
Wait, honey, tell me again... where's Dr. Grey?
Chris'i listenin başına çıkarmaları gerektiğini söyle.
Tell them you need Chris moved
Şu anda salin dolu açık karnı ve iki asistanla ameliyathanede olduğunu söyle.
Tell him he's on the table now with two residents pouring saline down his open abdomen.
Onlara hastayı perinyal değerlendirme için litotomi pozisyonuna getirmelerini söyle.
Tell them to place the patient in a lithotomy position for a perineal evaluation.
Warren, perc nefrostomi için hazırlık yapmalarını ve rekonstrüksiyon için ileal kanala ihtiyacımız olacağını söyle.
Warren, let them know we need a perc nephrostomy setup and a possible ileal conduit for reconstruction.
- George! Önce ona ayık olduğunu söyle.
Before you tell her that you're sober.
Sadece doğruyu söyle.
Just tell the truth.
Doğruyu söyle.
Tell the truth.
Bana nerede kaldığını söyle.
So, tell me where you're staying.
- Aferin sana. Git ve çiçekçine şunu söyle : Artık zambak istemiyoruz!
Just go tell your head florist... no more lilies.
Arayıp biriyle konuşmanı isterse bana söyle önce olur mu?
If he calls you and asks you to talk to anyone, call me first, okay?
- Sonra aramasını söyle.
Tell him I'll call him back.
- Biz olmadığımızı söyle.
Tell them it's not.
- Tamam, o kadına tekrar döneceğimi söyle.
Okay. Tell her I'll get back to her.
Anneme 20 : 30-21 : 00 arası hazırlamasını söyle.
Tell Mom like 8 : 30, 9 : 00.
- Ona bunu söyle.
- You tell her that.
Online olup adama ya da kadına bu gece kesinti hakkında görüşmek istediğini söyle.
- All right. And you will go online and ask him or her to meet about the blackout tonight?
Beni sevdiğini söyle.
No, say... say you love me.
İletişim, söyle bana.
Comms, talk to me.
Gel şöyle otur.
You know what? Here.
Ve bu kız beraber olduğum diğer tüm kızlardan farklı, şöyle ki... benden gerçekten hoşlanıyor.
And this girl's different from all the other girls that I've ever been with, in that, she actually likes me.
Aklına geleni söyle.
Jump in.
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49