English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Söyle ona

Söyle ona translate English

11,859 parallel translation
Wanner, sen söyle ona, babası ben miyim?
Wanner you tell him I'm the father?
Eğer öyleyse ceremesini çekeceğini söyle ona.
Tell him he does so at his peril.
Bir boşanmanın ortasında olduğunu söyle ona.
Tell him you're in the middle of a divorce.
Söyle ona, anne.
Tell him, Mom.
Marcellus'a, ya da şu anda baştaki her kimse söyle ona, emir verilmesinden sıkıldım.
Well, you tell marcellus, Or whoever is in charge now, That I'm tired of being instructed.
- Maura, söyle ona.
- Maura, tell him.
- Söyle ona.
- Tell her.
Hadi, söyle ona.
Hey, tell her.
Söyle ona seni sirf tuzlu su baliklariyla doyurmasin.
Just don't let him feed you too much salted fish, okay, monkey?
Söyle ona.
just tell her.
Acele etmesini söyle ona.
T-tell her to hurry up.
Söyle ona kıçını kurulasın. 15 dakikaya oradayım.
Tell him to wipe his ass. I'll be there in 15 minutes.
Söyle ona Kirk.
Tell her, Kirk.
Söyle ona, anlaşmada kendi payıma düşeni yapıyorum.
Tell her I keep my part of the agreement.
İstediğimi alacağımı yoksa onun hiçbir şey alamayacağını söyle ona.
You tell him I get what I want or he gets nothing.
Aradığı adam hakkında bazı bilgilerim olduğunu söyle ona.
Tell him I have some information about the man he's looking for.
Ona Keith'in onunla konuşmak istediğini söyle.
Wait. Tell her that Keith wants to talk to her.
Bana söylediğini ona söyle.
Tell her what you told me.
- Anlaşman Simon Poole'laydı. - Şikâyetin varsa, ona söyle.
You had an arrangement with Simon Poole, and if you got a problem, you take it up with him.
Ona gelen gemileri taramasını söyle.
Tell her to scan for incoming ships.
Eğer Barlow gelirse, lütfen ona söyle acilen beni arasın.
Well, if Barlow comes in, please have him call me immediately.
Ona, şehri, en değerli sakinlerini kızdırarak kurtaramayacağını söyle.
Tell her she is not going to save the city by pissing off its most influential residents.
Ona söyle, yeni bir emir için sabırsızlanıyorum.
Tell him from me, I look forward to a new order.
Ona selam söyle.
Tell her I said hi.
Kızı seviyorsan bunun ne kadar tehlikeli olduğunu ona söyle.
If you love her, then tell her how dangerous this is.
hazır değilim biliyorum, tatlım bu yüzden onunla bu akşam konuşmam gerek ona nasıl hissettiğini söyle bunu ona ve kendine borçlusun daha fazla beklersen... dönmek için fazla geç olacak.
I'm not ready. - I know, honey. That's why you need to talk to him, tonight.
Ona onlarla orada buluşacağımı söyle.
Tell her I'll meet them there.
Aslında ne var biliyor musun, git onun koltuğuna otur... ve ona listeyi verene kadar buradan kalkmayacağını söyle.
You know what, you go sit in his chair and tell him you're not leaving - until he gives you the list.
- Sadece ona söyle.
- Just tell her.
Ona söyle ; yasalarının benim üzerimde hiçbir gücü yok.
_
- Ona ne söyledin söyle bana.
You're fine. What did you say to her? Tell me.
- O halde ona beni aramamasını söyle.
- Well, then tell her to stop calling me.
Ona söyle, kalbim patlamak üzere.
Tell her my heart is exploding!
Ona Rachel'in hayatta olduğunu ve Neoevrim'in onu aldığını söyle.
Tell him Rachel is alive, and that Neolution has her.
Sadece ona istediğini söyle.
Just tell him what you want.
Gerçekten dayak yemek istediğimi düşünüyor ( bana böyle dedi ) Çocukken, arabada aralarında oturduğumu hatırlıyorum ve bir konuda tartışıyorlardı babam benim üzerimden uzandı şöyle geriye çekildim, ona bir tokat attı.
As a child, I remember sitting in the car between them and they were arguing about something, and I remember my father reaching across me, so it was like this, and backhanding her.
Büyüdükçe, ona bakıp şöyle demeye başladım...
As I got older, I started to look at her and I thought to myself,
- Ona söyle, Vishal.
Tell the boy, Vishal.
Ona söyle dedi, ona söyle dedi, bekliyorum.
He said, he said tell her I'm waiting.
Sadece ona benden selam söyle, olur mu?
Just say hello for me, will you?
- Bunu ona söyle.
Pretty sure I just did.
- Ona söyle. Az önce söylediğime eminim.
Now, what and where is this "intel"?
Ona meydan okumasını kabul ettiğimi söyle.
Tell him I accept the challenge.
Ona söyle biraz perde assın.
Tell him to put up some drapes.
Ona hazırlanmasını söyle.
Tell him to get ready.
- Git ona söyle.
Go tell him.
Ona burada olmadığımı söyle.
Tell him I'm not here.
Söyle ona.
Tell him.
Ona onu ilk gördüğün andan itibaren senin için "nefes kesici" nin anlamının değiştiğini söyle.
Tell her... from the moment you saw her your definition of "stunning" changed.
Ona hayatında başka bir kadın olduğunu söyle.
Tell her there's another woman that you care about.
Ona sahip olmak için sabırsızlandığını söyle.
Mmm! Tell her you can't wait to have her.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]