Tahmin ettim translate English
740 parallel translation
- O kadarını tahmin ettim.
- I guessed as much.
Böyle olacağını tahmin ettim ve hazırlıklı geldim.
I foresaw that and provided for it.
- Tahmin ettim.
- That's what I thought.
Tahmin ettim.
So I surmised.
Tahmin ettim.
That's what I thought.
Tahmin ettim.
I thought she would.
Tahmin ettim.
I knew it.
- Tahmin ettim.
I guessed.
Tabi ki burda olduğunu tahmin ettim.
Of course I guessed you'd be here.
Tahmin ettim.
A long shot.
Subay eve döndüğünde üzerinin bir miktar karla kaplı olacağını tahmin ettim.
I imagined the officer outside covered in a sprinkling of snow on his return
Doğru tahmin ettim, değil mi?
I guessed right, didn't I?
Mr. Lane, kim olduğunuzu tahmin ettim.
Mr. Lane, I figured out your brand.
Yorulduğunu tahmin ettim.
I expect you're tired.
Choy'un barında olacağını tahmin ettim.
I figured you'd be here at Choy's.
Sadece tahmin ettim.Her neyse sizi sıkmamalı.
I'm just guessing. Anyway, it shouldn't.
Evet. ama bir kısmını da ben tahmin ettim.
Yes. But I'd already guessed some of it.
- Tahmin ettim.
- I guessed.
Tahmin ettim.
I expected it.
Sen olduğunu tahmin ettim.
Oh, I thought it was you.
- Doğru tahmin ettim, değil mi? - Hayır, hayır!
Ain't that right?
Gemiden ayrılırken seninle karşılaşacağımı tahmin ettim. O yüzden şehirlerarası ödemeli olarak telefonla aradım.
Listen, when I got embarkation leave, I figured I might bump into you, so I called her on the telephone, long-distance, reversing the charges.
Tahmin ettim.
I thought so.
Evet, şey, geçen kış Bayan Forbes'a bir iş yaptım, ve kocasının gelirini tam olarak tahmin ettim.
Yeah, well, I did some work for Mrs. Forbes last winter, and I guessed her husband's income right on the nose.
- Beni kollayacağını tahmin ettim.
- I figured you'd square me out.
Adamlarına iyi bakan biri olduğunu tahmin ettim.
Yeah, sure. You know, I figured you for a guy who'd take care of his boys.
- Tahmin ettim.
- Figured it'd be you.
Tahmin ettim.
Just guessed.
Ben de öyle tahmin ettim.
I guess so.
Beğeneceğini tahmin ettim.
I thought you'd appreciate it.
Olduğu kadar tahmin ettim.
I guessed as much.
- Sadece tahmin ettim.
- Just a guess.
Daha makineye gelirken tahmin ettim.
I thought about it right when you did.
Sana söylemek için odana gelmiştim ama sen yoktun, ben de alt kata indiğini tahmin ettim.
Well, I went to your room to tell you about it, but you weren't there, so I guessed you'd gone downstairs.
Sıkıcı şişkoyu siyah bir kuşa dönüştürdükten sonra tahmin ettim sadece.
I only guessed... after you turned that dismal little fat man into a blackbird.
Demek saati doğru tahmin ettim.
So I guessed rightly about the clock
Tahmin ettim.
I figured.
Salondayken bir tuzak kurduğunuzu tahmin ettim.
MOREHEAD : I know it. Back in the salon, I thought you were laying a trap.
Ona söylemediğini tahmin ettim yoksa söyledin mi.
I guess you didn't tell her or you'd say so.
Bunu tahmin ettim.
I thought perhaps you might.
Doğal olarak tahmin ettim.
I concluded, naturally...
Ben Marcel'in mühendis olduğunu tahmin ettim.
I knew Marcel was the engineer.
Arkamı döndüğümde ateş edeceğini tahmin ettim.
I figured I'd call his shot when I turn my back.
Evet, tahmin ettim.
Yeah, I saw it coming.
Tahmin ettim Lancey.
I saw it coming, Lancey.
Uğrayacağınızı tahmin ettim.
I thought you might stop by.
- Sadece tahmin ettim.
_ I just took it for granted.
Böyle bir şeyin olabileceğini tahmin ettim.
Yes, I suspected something of that kind might happen.
- Sadece tahmin ettim.
- Oh, I just guessed.
Gelmekle hata ettim. Gelişim sana acı getirdi. Bunu tahmin etmeliydim.
I wish I hadn't come, if my visiting you causes this.
Bunu düşüneceğinizi tahmin ettim.
Compton was killed by his accomplice. I thought you'd think that.
ettim 71
tahmin 18
tahmin edebiliyorum 122
tahmin et 303
tahmin ediyorum 40
tahminim 27
tahmin edeyim 150
tahminimce 51
tahmin edemezsin 21
tahmin bile edemezsin 27
tahmin 18
tahmin edebiliyorum 122
tahmin et 303
tahmin ediyorum 40
tahminim 27
tahmin edeyim 150
tahminimce 51
tahmin edemezsin 21
tahmin bile edemezsin 27