Yanlış duymuşsun translate English
107 parallel translation
- Yanlış duymuşsun, biz değil.
- You heard wrong. Not us.
Yanlış duymuşsun.
Well, you heard wrong.
Yanlış duymuşsun nine.
You must have heard wrong, Grandma
Yanlış duymuşsun!
You have heard wrong!
- Yanlış duymuşsun.
- You heard wrong.
- Yanlış duymuşsun.
- You heard wrong!
Yanlış duymuşsun.
You heard wrong.
Yanlış duymuşsun.
You have the wrong picture.
Yanlış duymuşsun.
Well, you're misinformed.
- Yanlış duymuşsun.
Well, you heard Wrong, jane.
- Yanlış duymuşsun.
YOU HEARD WRONG.
Yanlış duymuşsun.
I didn't.
Yanlış duymuşsun.
You heard wrong!
Ama beni aradılar. Yanlış duymuşsun dedim.
But I was called- - l said, you heard wrong.
Yanlış duymuşsun Willy.
You heard wrong, Willy.
Yanlış duymuşsun.
You must have heard me wrong.
O halde yanlış duymuşsun.
Well, you heard way wrong, then.
Sen yanlış duymuşsun.
See you tomorrow.
- Yanlış duymuşsun.
- Wrong.
Tebrikler! Yanlış duymuşsun!
No, you got it wrong!
Yanlış duymuşsun.
- You heard wrong.
Yanlış duymuşsun.
You've heard wrong.
Yanlış duymuşsun, Stanley.
You heard wrong, Stanley.
- Yanlış duymuşsun dostum. Shakey'nin yerine gitmeyeceğiz.
We're not going to Shakey's.
Yanlış duymuşsun!
You heard wrong!
Yanlış duymuşsun. Kıçım değildi.
Weheard wrong.
- Yanlış duymuşsun.
- You heard it wrong.
Yanlış duymuşsun Cassidy. Kimseyle görüşmeyeceğim.
I'm not interviewing anyone.
Bak, ne duyduysan yanlış duymuşsun.
Look, whatever you heard, you heard wrong.
O zaman yanlış duymuşsun.
Well you heard wrong.
Yanlış duymuşsun.
Oh, you heard wrong.
Yanlış duymuşsun.
Now, no, I don't think you heard that.
Gerçekten beni yanlış duymuşsun Taylor.
Really, Taylor, you misheard me.
Ne duyduğunu bilmiyorum... ama yanlış duymuşsun. Çünkü ben...
I don't know what you think you heard, but you heard it wrong because I'm not...
O... - Hayır, yanlış duymuşsun!
- No, you heard wrong!
Yanlış duymuşsun, Chuck.
Tell me. You misheard, chuck.
Yanlış duymuşsun.
Inaccurate information.
Ama sanırım yanlış duymuşsun.
Uh, but I think you have the wrong information.
- Yanlış duymuşsun.
- You misheard.
- Yanlış duymuşsun.
- You hear wrong.
- Yanlış duymuşsun o zaman.
Well, you heard wrong.
Ne duyduğunu bilmiyorum ama yanlış duymuşsun.
I don't know what you heard, but you heard wrong.
Hayır, yanlış duymuşsun.
No, you heard wrong.
Yanlış duymuşsun. Benim arkadaşım değil o!
Maybe for some, but not me!
Peki, öyleyse yanlış duymuşsun, Çünkü ölü adamın yüzüne bu kadar yakındım. Gerçekten mi?
Well, then, you heard wrong,'cause I was this close to the dead guy's face.
- Yanlış duymuşsun Bodie.
You heard wrong, Bodie.
- Yanlış duymuşsun.
You heard wrong.
Yanlış duymuşsun.
Guess you heard that wrong.
— Yanlış duymuşsun, hipi!
- You heard wrong!
Evet, yanlış duymuşsun.
Yeah, you heard wrong.
Sen yanlış bir söylenti duymuşsun!
- You got it all wrong. - They're rumors. - It went well.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36