Yapamam işte translate English
194 parallel translation
Biliyorum, ama yapamam işte.
I know, but I - I just can't.
Yapamam işte!
I just can't!
- Lütfen sorma, ama yapamam işte.
- Please don't ask me, but I simply can't.
Yapamam işte.
I just can't.
Onu yapamam işte, Kelly.
I just couldn't do that, Kelly.
- Yapamam işte.
- I just can't.
Yapamam işte.
I just couldn't. - Oh.
Yemek yapamam işte.
Oh, I can't cook.
- Yapamam işte.
- I just can't do it.
Üzgünüm. Ama yapamam işte.
Number one,
Kazandım ama bu hareketi yapamam işte.
You got me there, lady, I can't do that.
Yapamam işte.
- I simply couldn't.
Niels, yapamam işte.
I just can't go, NieIs.
Yapamam işte.
It's just that I can't.
Tanrım, sana yardım etmeyi çok istiyorum, ama yapamam işte... yapamam.
God, I'd love to help you, but I just - I can't.
Şu anda bir tek bunu yapamam işte.
The one thing I can't do is hurry.
Haykırmak istiyorum ama yapamam işte. - ------------- laneti yapamam!
I want to yell out, but I just can't... dang-diddily-do-dang, do-dang-diddily-darn do it!
Yapamam işte. - Darryl, gitmemiz lazım.
Darryl, we gotta go.
Üzgünüm, yapamam işte
I'm sorry. I just can't.
- Yapamam işte.
- I can not.
- Kahretsin ya, yapamam, yapamam işte!
- dammit, i can't, i can't!
- Yapamam işte.
- I just can't do this.
- Özür dilerim, yapamam işte.
- I'm sorry. I just can't do it.
Yapamam işte..
I can't just,
Yapamam işte.
- I can't. I just can't.
Yapamam işte...
It didn't work.
Ben... yapamam işte...
I... I just can't.
Bunu daha fazla yapamam. Yapamam işte!
I can't do it anymore.
Sadece yapamam işte.
Um, I just, I can't.
- Bunu yapamam işte!
- Ain't gonna be able to do it.
Bunu yapamam işte.
Ain't gonna be able to do it.
- Çünkü yapamam işte.
- By... just can not.
Üzgünüm, yapamam işte.
I'm sorry, I just can't.
Yapamam işte.
Just can't.
Yapamam işte!
I just fucking can't!
İşte bu yüzden yapamam.
That's why I can't...
Benden ne istersen iste ama bunu isteme, lütfen, yapamam...
But that, I dare not.
- Üzgünüm yapamam... Kaçtı işte...
- We've blown it already.
Yapabilseydim onun yerine ben yapardım. Ama yapamam, işte oldu.
I'd do it for you, but I don't know how
İşte bunu yapamam.
Now, I can't do that.
Biliyorsun işte, burada yapamam.
You know I can't have it here.
İşte şunu yapamam.
I can't, that right there.
- Yapamam. D'yle yaz işte.
- I don't think so.
Bunu yapamam, işte bu yüzden buna mecburum.
I couldn't do that. That's why I've got to do this.
İşte onu yapamam.
Here's the thing. I really can't!
Mulder. Yapamam. Ben sağduyumu çoktan yitirdim işte.
I'm past the point of common sense here.
- İşte anladın. - Hayır yapamam. Pete, sana söylemem gereken bir şey var.
You're out, you lost your stuff kid I'll take it from here look, Melissa, when this apartment came open, I saw this is a real opportunity for me to meet someone now, this has nothing to do with not wanting you in the building but... but... these...
Hayır, onu yapamam işte.
I can't do that.
Yani işte, yapamam. Bu hayata geri dönemem.
I mean, you know, I can't - - l can't really go back to that life.
- Ben yapamam... - İşte sana bu yüzden ihtiyacım var.
That's exactly why I need you.
İşte yapamamız gereken bu. "
That's what we're gonna do. "
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117