English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Y ] / Yapma ama

Yapma ama translate English

3,877 parallel translation
Yapma ama.
Oh, come on!
- Böyle yapma ama cidden.
Let's not do this.
Böyle yapma ama cidden.
Let's not do this.
Yapma ama, sana da getirdim.
Oh, come on, I brought you one, too.
Yapma ama, Minotor'u öldürmüştün sen. Unuttun mu?
Come on we killed the Minotaur, remember?
Yapma ama, burada daha büyük bir resim var, açsana gözlerini.
Come on, there's a bigger picture here, open your eyes.
- Hayır, yapma ama.
- No, come on. No...
Yapma ama, Nick.
- Come on, Nick.
Yapma ama.
Come on, man.
Yapma ama, biz arkadaşız.
Come on, we're friends, man.
- Patron, yapma ama!
- Boss, come on!
Yapma ama, eğlenceli kısma daha yeni geliyorduk.
Well, we're just getting to the fun part.
Yapma ama dostum.
Come on, man. It's a...
Yapma ama, Ribbit.
Come on, Ribbit.
Bak, yapma ama.
Look, hey, hey, come on.
Yapma ama Marc.
Oh, come on.
Haydi, yapma ama, toparla kendini.
Now, now, now, there, there.
Yapma ama. Zırvalık.
- Come on, bullshit.
- Yapma ama.
- Come on.
David, yapma ama, bunun olacağını görmen gerekirdi.
David, come on, you had to see this coming.
Yapma ama Gary.
COME ON, GARY.
- Yapma ama -
- Hey, don't...
- Yapma ama, James.
Come on now, James.
J-Jimmy, hadi ama, bunu yapma!
J-Jimmy, come on, don't do this!
Yapma ama.
Come on.
Yapma ama!
Come on!
Yapma, Annie hadi ama.
I mean, come on, Annie.
- Yapma ama.
Come on, man.
Kalbini açtığın için minnettarım, ama yapma.
I am grateful for your heart, but don't do it.
Krala yıllarca sadık bir şekilde hizmet etmiş olabilirsin ama beni hayal kırıklığına uğratabileceğini düşünme hatasını yapma sakın.
You have served the King loyally for many years, but do not make the mistake of thinking you can fail me.
Bence de diz çökünce şapşal görünüyor ama yapma dediğim halde yapıyor.
I think he looks silly kneeling, too, but I can't get him to stop doing it.
- Yapma ama, neden bahsettiğimi biliyorsun.
Just say the same thing.
- Hadi ama, yapma.
- Come on, please.
- Hadi ama, yapma bunu.
Come on, man. Don't do this.
Ama bunu mesai saatinde yapma.
But don't do it on government time.
Tamam, bakabilirsin, ama sakın ses yapma.
Okay, you can look, but don't make a sound.
- Her şeyden önce bu insanlar bizim yaşımızda. - Yapma şunu ama!
- Well, for one thing, these are people our own age.
Yapma ama.
Polly and Marie? Please.
Sert biriydi ama yapma, o kadar kötü degildi.
- Oh. He was tough, but, aw, come on, it wasn't that bad.
Ama sen yüreklisin. - Lütfen yapma!
But you have spirit.
Hadi ama yapma.
Hey, come on.
- Hadi ama, bunu yapma.
- Come on, man, don't do this.
- Tamam bak, çarşafın olmaması odayı biraz keş evi gibi gösteriyor ki bu bir rol yapma senaryosu için gayet iyi, ama...
Okay, see, the lack of sheets kind of makes it look a little crack den-y. Which is great for like a role-playing scenario but... yeah, it was laundry day.
Yapma ama, ben...
Hey... Come on, I didn't...
- Hadi ama, yapma böyle dostum.
- C'mon, don't be like that man.
- Hadi ama yapma böyle.
Come on, come on.
Tamam, birsey yapmadi. ama sen yine de tekrar yapma!
Okay, it didn't do anything, but just don't do it again.
İş iştir ama yapma be!
A gig's a gig, but come on!
Sana ne dedi bilmiyorum. Ama bana yapma dediğini sen yapıyorsun!
I don't know what he just said to you, but you're doing exactly what you told me not to do!
Ama sakın bir hata yapma. Gelecekte buraya ne olursa olsun, ben burada olacağım.
But make no mistake about it, whatever future this place has left,
Ama yapma, dostum.
But come on, man.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]