Yemek translate English
74,373 parallel translation
Hiç yemek yoktu.
No food.
- Kafayı yemek üzereydim.
I thought I was gonna lose my mind. Yeah.
Yemek için bana katılmak ister misin diye merak ettim.
I was wondering if you'd like to join me for dinner.
Her Pazar yemek yaparım.
I cook every Sunday.
İnan bana Jade Wolf'ta yemek isteyen bir sürü kurt var.
Trust me. Plenty of wolves want to eat at the Jade Wolf.
Günlerdir ağzıma yemek koymamıştım ve bu mükemmel geldi.
Oh my God, I haven't eaten in days and this is amazing.
Yemek üretici ne istersen yapabilir.
The food fabricator can make anything.
Sahte insana sahte yemek.
Fake food for a fake person.
Arayan, yemek şirketi.
Oh, it's the caterers.
Ve yemek şirketinden gelenleri dışarıya alacağım.
- Mm-hmm. And I thought I'd set up the caterers outside.
Yemek terası süper.
Their dining terrace rules.
- Yemek alanını mı diyorsun?
- Don't you mean food court?
Topanga'da yemek terası var.
At Topanga, it's a dining terrace.
Yemek servisi benden sorulur.
I'm the man for any of your catering needs.
İşte yemek terası.
The dining terrace.
Yemek terasında yiyeceklerimizi kim ödeyecek zaten?
Now who's gonna pay for this dining terrace food, by the way?
Marty Dobbs'tan bedava yemek.
Free lunch on Marty Dobbs.
Gidip onun yemek kitaplarını aldım.
I actually went and bought her cookbooks.
- Bizimle yemek yer miydiniz?
- Um, would you like to eat with us?
- Hayır, daha yemek yemedim.
I haven't eaten dinner.
Ben bir arkadaşıyla yemek yiyen yetişkin bir kadınım.
Nothing. I'm a grown woman having dinner with a friend.
Yemek masası konusu değil bu.
Enough. Not a the dinner table.
Yemek pişirmeyi ve kızların kıçlarına tekme atmayı seviyorum.
I like the cooking... and kicking the girls'asses.
Neden gidip yemek için elini yüzünü yıkamıyorsun?
Why don't you go ahead and get washed up for dinner?
Şehir müfettişi ile de yemek yemek ister misin?
Do you want to have dinner with the city comptroller, too?
Sana yemek ve kalacak yer verdim.
I gave you food and shelter.
Ona yapabildiğim tek yemek çorba sayılırdı.
It was just about all I could make her...
Dersler bir hafta önce başladı, ve annem çoktan yemek ücretini ödedi. Ve artık yemiyorum bile!
Classes started like a week ago, and my mom already paid the meal plan.
Çalışırken yemek için bir şeyler almaya Oaks'a gittim.
Well, I went to the Oaks to have some supper while I worked.
Yemek hazır.
Grub's up.
İyi, ona biraz yemek götürürüm.
Cool, I'll take him up some grub in a bit.
Biz baskın yaptığımızda istasyon o kadar kıpırdayacak ki bizden geri kalanları evlerimize artık yemek torbasıyla yollayacaklar.
That station so much as twitches while we're swooping in, they're gonna be sendin what's left of us home in a doggie bag.
Bir grup var. Birlikte yemek yapıyoruz, birlikte vakit geçiriyoruz. Ayrıca bir partnerim de yok.
It is this group, and we cook together and spend time together, and you know, I don't, um...
Canım yemek istemiyor.
I have no taste for food.
- Öyle, bir de yemek sanırım.
Yes, and food, I think.
Her akşam böyle yemek yapıyor musunuz?
So, do you guys cook like this every night?
Beraber yemek yapmak ritüelimiz.
- Mmm. - Cooking together's a ritual.
Hayvan yemek büyük zalimlik.
Very cruel to eat animals.
Ama sanırım yapmalıyız başka yere git Bu akşam yemek için.
But I think we should go somewhere else for dinner tonight.
Son yemek dışındakileri hatırlamaz bir sonraki dışında adımlarını göremezlerdi.
Don't remember any meal but the last, can't see forward to any but the next.
Kendinizi sıcak, nemli bir yaz gününde bulacaksınız Sadece nemli ısıda yemek pişirmek.
You'll find yourself on a hot, humid summer day just cooking in that moist heat.
Eğer hayır dualarını almak istiyorsak Peri Halkı'na yemek bırakırız.
We leave a meal for the fair folk if we want their blessings.
Yakında yeniden yemek yiyebileceksin.
You'll be eating again soon enough.
Bu Joint-Eater yaratık yemeğinizdeki tüm vitamini alır. Bu yüzden ne kadar yemek yerseniz yiyin sonunda hiçbir zaman doymazsınız.
For that joint-eater will take the good out of your supper so no matter how much you eat, after, you'll never be full up, never.
Yani tekme yemek için mi buraya saklandın?
So you were just holed up together for kicks?
Hayatının geri kalanı boyunca her öğünde hazır çörek yemek ister misin?
Do you want to eat pizza pockets for every meal for the rest of your life?
- Bir daha dışarıda yemek yemeyeceğim.
I'm never eating out again.
İşte şimdi helyumla yemek yapıyoruz.
Now we're cooking with helium.
Daha yeni yemek yedik ama acıkmaya başladım bile.
I know we just ate, but I'm already feeling hungry.
- Tamam, yemek yedirelim sana.
Yeah, let's get some food in you. - All right.
Madem itirafta bulunuyoruz... Hani size, Barry ile senin üniversite harcınız için para biriktirdiğim için bir ay dışarıda yemek yiyemeyiz demiştim ya, hatırlıyor musun?
Okay, since... since we're confessing, remember... when I told you guys that we couldn't eat out for a month, because I was saving money for yours and Barry's college tuition?
yemek yedin mi 94
yemek yiyorum 23
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24
yemek yiyoruz 21
yemek istiyorum 18
yemek yiyorum 23
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24
yemek yiyoruz 21
yemek istiyorum 18