Yerine koy translate English
1,321 parallel translation
Carpy, kendin gönderirsin! Yerine koy şunu!
Carpy, you're gonna send it yourself.
Yapma.Onu yerine koy.
Just put that thing away.
Onu yerine koy.
Put it away. I get the joke.
Şakayı anladım, onu yerine koy.
Now put it away.
Onu hemen yerine koy.
Put that away immediately.
Yavaşla biraz, Xander. Kendini az birşey Buffy'nin yerine koy. Tamam mı?
I'm sorry that your honey was a demon, but most girls don't hop a Greyhound over boy troubles.
Bu, şu anlama geliyor : Aldığın şeyleri yerine koy.
But that means you put them back where you found them.
Yerine koy yerine koy!
Put it back! Put it back!
Onları yerine koy.
Put those back.
Onu yerine koy.
Put that back.
Onları yerine koy tamam mı?
We're gonna distribute- - 50-mile range.
Yerine koy.
Put that down. Put it down.
Beni müşterin yerine koy ve selamla.
You can take me as your client, and greet me first.
Şişeyi yerine koy!
Put the bottle down!
Ben seni kurtarabilmek için her şeyi yapayım ve sen beni salak yerine koy, kaltak.
I'm doing everything I can to save you and you want to dump me, son of a bitch.
Tekrar eski yerine koy.
Oh, well, you can hold it back down.
Beni Kutsal İsa yerine koy ve söyle. Yalan söylersen, annenin iki gözü kör olsun.
You answer me like I'm Jesus Christ himself if you lie, may your mother die of cancer of the eyes.
- Kristali yerine koy.
- You put the crystal back.
Onu yerine koy.
Put it away.
- Yerine koy!
- Put it back!
- Yerine koy.
- Put it back.
Sana söylemiştim, Nula, engelli park yerine koy diye!
I told you, Nula, put it in a disabled space!
Kendini onun yerine koy. Onun nasıl gördüğünü düşün.
No, mate, put yourself in his perspective, the way he sees things.
Kendini onun yerine koy.
Put yourself in his place.
Yerine koy ve dikkatli ol, Sparky.
Put it away and be careful, Sparky.
- Seni ilgilendirmez, yerine koy onu.
It doesn't matter to you now put it down.
Her zaman söylediğim gibi "bir insanı yargılamadan önce kendini onun yerine koy"
I say, "Don't judge a man until you walk a mile in his shoes."
Yerine koy şu şeyi.
No. Put that thing away.
Tamam, yerine koy.
Okay, put it down.
- Delilah, onu yerine koy.
- Put that back. - Why?
Kılıcı yerine koy ve buradan defol.
- Put the sword down and get out! - Oh, come on, man.
Baba! Onu yerine koy!
Dad, put that back!
Onu yerine koy.
Just snap it back in there.
Neco, koy onu yerine.
Keep it, we've come for hash.
Otur, koy onu yerine ( "Sit down", "Put that down" )
"Sit down", "Put that down"
Vurguyu özellikle bu krize bir tesis olarak nasıl tepki verdiğimize koy kişisel çabalar yerine.
It's important that the emphasis be placed on the institutional response to the crisis as opposed to any individual efforts.
Şimdilik kızların yerine beni koy.
Let me fill you in on the girls.
Yerine koy.
Don't touch that.
Koy onu yerine!
Put that away!
- Koy onu yerine!
- Put it down!
Peki, yerine koy.
Well, put it back.
lan, koy onu yerine.
Ian, put that down.
Haklıydın, koy onu yerine.
You were right, put it in.
Frasier, lütfen kendini benim yerine koy.
Please, Frasier, put yourself in my shoes.
Koy şunu yerine.
Put it back on.
Tamam, fahişeyi yerine koy.
Okay. put the hooker down.
Koy onu yerine.
- Put that down!
Koy şunu yerine.
Whoa, put that away.
Koy onu yerine.
Put that down.
Koy onu yerine, Eric.
Put it away, Eric.
Koy onu yerine.
Put it away.
koyu 23
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28
köylüler 64
yerine 100
yerinde 27
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerinde olsam 100
yerini biliyor musun 24
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24
yerine 100
yerinde 27
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerinde olsam 100
yerini biliyor musun 24
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24