Çok iyi translate English
91,706 parallel translation
Çok iyi fikirmiş.
It's a very good idea.
Artık çok iyi vedalaşabiliyor olmamız lazım.
We should be better at saying farewell by now.
Lannisterlar bana çok iyi davranıyor ve gereken tüm rahatlığı sağlıyor.
Lannisters treat me very well And it provides all the necessary comfort.
Birkaç kez takıldık, hastane görevlisine tırnaklarını kesmesinde yardım ettim ama aramız hiçbir zaman çok iyi değildi.
Like, I've hung out with him a few times, help the orderlies trim his nails and stuff, but never like a real conversation conversation.
Çok iyi düşünmüşsün.
Aww, that's a really good idea.
Merkez'in bize güvendiğini ve işimizi çok iyi yaptığımızı bildiğini de bilmelisin.
You should also know the Centre trusts us and knows we do our job extremely well.
Çok iyi bir sebebin olmadığı sürece Jacob'tan sır saklamayacaktın.
So you wouldn't have kept Jacob a secret unless there was a very good reason.
Köklerinin kişisel bir anlayışı olan biriyle daha çok zaman geçirmesi onun için çok iyi olabilir, Jacob'ın geldiği yerde,
It could be very good for Jacob to spend more time with someone who has a personal understanding of his heritage, where he came from.
- Ayrıca çok iyi bir gözlemci.
- He's also very observant.
Çok iyi.
Very good.
Çok iyi.
Very well.
Çok iyi yaptın.
You did very well.
Çok iyi, Dr. lemelle.
Very well done, Dr. lemelle.
Çok iyi yapılmış.
Very well done.
Son araştırmaları okuduysan, balın cilde çok iyi geldiğini bilirsin, ben de arı yemeye başladım, sadece kraliçeler.
If you'd read the latest study, you'd know that honey is great for your complexion, so, I've been eating bees, only the queens.
- Onun şehirdeki senin de çok iyi bildiğin koruyucu aile sistemine verildiğini görmek istemezsin.
- I would hate to see her thrust back into the inner city foster care system you're so familiar with.
Çok iyi rahat hissettirdiniz.
Um... so great job making me feel comfortable.
Neredeyse, çok iyi gidiyorsun.
Almost there. Hey, you're doing great.
- Çok iyi.
- Very good.
Küresel yönetimin, bana güvenerek çok iyi bir karar verdiğine inanıyorum. Ve hemen kolları sıvayacağımı, size garanti ederim.
I know that the Global Authority has placed a great deal of trust in me, and I want to assure you that I have hit the ground running.
Jennifer çok iyi biri ama zayıf.
Jennifer's got a good heart, but she's weak.
- Çok iyi.
- Very well done.
Bu çocuk çok iyi.
This fella's quite a catch.
Annemiz öldü, biliyor musun bilmiyorum ama belki senden çok iyi sakladı.
Our mother had just died, and I don't know if you know, but... You know, maybe he hid it really well from you.
Bugün çok iyi hissetmiyorum. ... bu yüzden yarın evi açabileceğimi sanmıyorum.
I'm not, feeling so well today, so I don't think I'm gonna be able to make the open house.
Çok iyi görünmüyorsun.
You don't look so good.
Vay canına, bu senin için çok iyi.
Wow, that's so nice of you.
Duyduğuma göre, bu topluluğun... çok iyi bir üyesisiniz ve insanlar gerçekten size saygı duyuyorlar.
Heard that you're an upstanding member of this community and someone people really look up to.
İşler çok iyi gitti ve bana bir iş teklif ettiler.
And it went so well they've offered me a job.
Çünkü kardeşini babanın evinde buldum ve çok iyi değil.
I found your brother at your father's house, and he's not in great shape.
"Make-A-Match" gerçek olamayacak kadar iyi. Ama gerçek ve bu işte çok iyi.
Make A Match is too good to be true, but it is true, and it is good.
Dr. Harris kazadan önce cerrahiyi çok iyi yönetiyormuş.
Dr. Harris ran a tight ship before his accident.
Çok iyi.
Oh. That's good.
Tepkileri çok iyi.
Mm. No, his reactions are perfect.
Çok iyi Meksika yemeği yaptığımı söylemem gerek.
I'm just saying that I do an excellent Mexican takeout, as well.
Sana çok iyi bakacağız.
We are going to take such good care of you.
Hepsi çok iyi.
Uh, all too well.
Çok iyi.
That's good.
Uyumakla arası çok iyi.
It's good for her to sleep.
Çok iyi, çok iyi. Çabuk öğreniyorsun.
That's good, that's good.
O yüzden de basın çok iyi bir hikaye olduğuna inanıyor.
That's why the papers think it's such a good story.
Çok iyi bir prototip olmuş.
It's a great prototype.
Çok iyi.
Real good.
Çıplakken hepiniz çok iyi gözüküyorsunuz.
Thanks. You all look really good naked.
Kuzey çok sayıda iyi üstadın zekâsını köreltti.
Eh, the North has dulled many good maesters'wits.
Çok feci iyi olur.
That's insanely nice of you.
En iyi işimizi yapamayız Çok fazla acı çekiyorsan.
We can't do our best work if you're in too much pain.
Kendim için çok çalıştım. Ve bir çok yönden güçlüyüm. Eskiden olduğundan daha iyi.
I've worked really hard on myself, and I am stronger in a lot of ways than I used to be, but I am always gonna be impulsive.
Evet, evet, yani pek iyi sayılmayız ama çok fazla eğleniyoruz.
Yeah, yeah, I mean, we kinda suck actually, but, you know, we have a lot of fun.
Oh, onlar çok şey için iyi.
Oh, they're good for a lot of things.
Bu haliyle çok işe yaramaz ama iyi bir başlangıç.
Now, this case is far from showroom ready, but it's a real start.
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123