Çok iyi gidiyorsun translate English
499 parallel translation
Çok iyi gidiyorsun, Watson.
You're doing splendidly Watson.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing a swell job.
- Çok iyi gidiyorsun, Bob.
- You're doing fine, Bob.
Güzel, güzel, çok iyi gidiyorsun.
Good, good, you're doing it well.
Vay, Çok iyi gidiyorsun.
My, you're doing very well.
Sen, çok iyi gidiyorsun.
You, you're doing very nicely.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing just fine.
- Çok iyi gidiyorsun.
- You're having quite a run.
Öyle gözüküyorki lanet bir şekilde çok iyi gidiyorsun.
Looks like you're doing pretty darn well.
Şakaydı. Çok iyi gidiyorsun.
Now, you're doing very well.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing great.
- Çok iyi gidiyorsun.
- You're doing beautifully.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing fine.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doin'all right, now.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing very well.
- Çok iyi gidiyorsun, tatlım.
- You're doing just fine, honey.
- Çok iyi gidiyorsun.
- You're doing just great.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing wonderfully.
Merak etme çok iyi gidiyorsun, haydi gel çaylar benden.
Don't be discouraged, you're doing fine. Come on, I'll pay for the tea.
Çok iyi gidiyorsun, çok güzel.
You're doing swell, just swell.
Çok iyi gidiyorsun.
Come on, Peggy. Push, push.
Çok iyi gidiyorsun, keyfini çıkarmaya baksan olmaz mı?
Straightened! Go to the right.
... çok iyi gidiyorsun Curnow.
You're doing great, Curnow.
Çok iyi gidiyorsun Artax.
You're doing fine, Artax.
- Çok iyi gidiyorsun.
- You're doing fine.
Çok iyi gidiyorsun evlat.
You're doing great, kid.
Sen çok iyi gidiyorsun.
You're doing so well.
Çok iyi gidiyorsun.
You`re doing just fine.
Çok iyi gidiyorsun.
You`re doing a good job.
Çok iyi gidiyorsun.
You`re fine.
Bunu daha ne kadar sürdüreceğimi bilmiyorum. Çok iyi gidiyorsun, baba!
This is the first UFO victim who speaks in complete sentences and doesn't wear his name on his belt.
Çok iyi gidiyorsun, çok iyi.
You are doing fine, just fine.
- Çok iyi gidiyorsun Kovic.
- Way to go, Kovic.
Çok iyi gidiyorsun!
You're doing fine!
Çok iyi gidiyorsun Stanley.
You're doing great, Stanley. Now remember, you gotta pace yourself...
Çok iyi gidiyorsun Richard.
You're doing very well, Richard. - Sorry I snapped at you.
- Çok iyi gidiyorsun Cole.
- You're doing good, Cole.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing good.
Çok iyi gidiyorsun.
Well, you're doing just fine.
Sürekli kendime, "Devam et, çok iyi gidiyorsun, sakın batırma." diyordum.
I kept saying to myself, "Keep it up, don't blow it. You're doing great."
Çok iyi gidiyorsun.
You are doing very well.
Çok iyi gidiyorsun!
You're doing all right!
Çok iyi gidiyorsun.
You're very good.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing OK.
- Çok iyi gidiyorsun bebeğim.
- You're doing so good, babe.
- Gerçekten çok iyi gidiyorsun.
- You're doing really well.
Ruth kendince iyi ve sabırlı bir kız ama bazen sen de çok ileri gidiyorsun.
Ruth is a good and patient girl in her way, but you getting to be too much, son.
Bu vadiyi terk ediyorsun. Geldiğin yerden çok daha iyi bir yere gidiyorsun.
You're going to a far better place than whence you came.
01 00 : 47 : 17 : 04 Dostum Llosada, çok iyi gidiyorsun.
Let's keep it the way it is.
İyi gidiyorsun evlat. Seninle çok gurur duyuyorum.
I'm very proud of you.
Çok da iyi gidiyorsun.
You're performing beautifully.
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123