Öğrenmenin tek yolu var translate English
505 parallel translation
Bunu öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way of finding out.
Bunu öğrenmenin tek yolu var.
It's a simple matter to find out whether you are or not.
Ah, öğrenmenin tek yolu var, değil mi?
Ah, there's only one way to find out, isn't there?
Öğrenmenin tek yolu var.
There's one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
Well, there's one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
Is there a way to find out...
- Öğrenmenin tek yolu var.
- There's only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var, sanırım.
Only one way to find out, I guess.
Öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way to find out.
Bunu öğrenmenin tek yolu var.
One way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var
- One way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
- There is only one way to tell.
Tabii bunu öğrenmenin tek yolu var, değil mi Ralph?
Of course, there's only one way to find out, isn't there, Ralph?
Öğrenmenin tek yolu var.
Only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
Only one way to know for sure.
Sanırım bunu öğrenmenin tek yolu var.
Well, I guess there's only one way to find out, then, right?
Öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way to know.
Rocco'nun bir sonraki hedefini öğrenmenin tek yolu var.
If so, there's only one way to find out where Rocco'll strike next.
Öğrenmenin tek yolu var.
And there's only one way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
- There's one way to find out.
Bunu öğrenmenin tek yolu var.
Well, there's one way to check.
Öğrenmenin tek yolu var.
Well, there's only one way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
Come on.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Well, there's only one way to find out.
Ögrenmenin tek yolu var.
One way to find out.
Öğrenmenin bir tek yolu var..
There's only one way to find out...
Öğrenmenin tek bir yolu var.
There's only one way to find out.
Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
There's only one way to find out.
- Bunu ögrenmenin bir tek yolu var.
- Only one way to find out.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
- Well, there's only one way to find out. No, Sam.
Öğrenmenin tek yolu var.
- Only one way to find out.
Beyler, anladığım kadarıyla bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
Gentlemen, as far as I can see... there's only one way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
One way to find out.
Bunu öğrenmenin bir tek yolu var.
There's one way to find out.
Orası da neresi? Öğrenmenin tek bir yolu var. Aşağıya inmek.
it can only be one way--down.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Well, there's one way to find out.
Eh, öğrenmenin tek bir yolu var.
Well there's only one way to find out!
Öğrenmenin tek bir yolu var.
One way to find out.
Bunu öğrenmenin bildiğim tek yolu var.
I know a way to find out.
Bunu öğrenmenin bir tek yolu var.
There's only one way for you to find out.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Only one way to find out.
Tamam, belki sorun odur. Belki de değildir. Ama bunu öğrenmenin gerçekten tek yolu var.
Well, maybe he is, and maybe he isn't, but there's really only one way to find out- -
Ve bunu öğrenmenin bir tek yolu var.
And there is only one way to settle it.
Öğrenmenin tek yolu var.
X-Men don't abandon their own!
Ama öğrenmenin tek bir yolu var.
But there is a way to learn.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
- There's one way to find out.
- Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
Only one way to know.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
- One way to find out.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
- There's only one way to find out.
Sanırım bu öğrenmenin tek bir yolu var, beni suya atıp yüzüp yüzemeyeceğimi göreceksiniz.
Well, I guess there's only one way to find out, that's to throw me in the water, see if I can swim.
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17