00 translate Spanish
32,866 parallel translation
Sabaha karşı beşte eve giderken direksiyon başında uyuya kalmış
Ella se quedó dormido al volante, conducir casa desde ajustado a las 5 : 00 de la mañana.
- Çağrı zamanın ne zaman?
Oh, cuando es su tiempo de llamada? 06 : 00.
Görevli memurları toplantı saat 18 : 00'de toplantıya çağırın.
Convoque a los oficiales a una reunión a las 18 : 00 horas.
Annemin her salı saat 11 : 00'den 1 : 00'e kadar kuaför randevusu var.
Mamá va todos los martes a la peluquería de 11 : 00 a 1 : 00.
Jack 11 : 00'den sonra eve geldiğinde nerede olduğunu merak etmiyor muyum ben? "Bowling'deydim" dediğinde?
¿ Crees que no pienso dónde estuvo Jack cuando llega después de las 11 : 00, y dice que fue a jugar bolos?
Yerel saatle 15 : 00 da gerçekleşen Washburn dağı patlaması beklenmedik bir olaydı fakat jeolojistlerin söylediğine göre kraterin olduğu yer aktif sismik bir bölge ve her yüzyılda bir bu tip olayların görülmesi normal bir durum.
La erupción del Monte Washburn a las tres en punto hora local fue inesperada, pero los geólogos dicen que la caldera de Yellowstone es una región sísmica activa y estos eventos son comunes cada 100 años aproximadamente.
Söz veriyorum.
¿ Prometido? - = = Traducci — n : Richard ( MADRID, ES ) = = - 17 00 : 01 : 33,962 - - 00 : 01 : 35,962 De acuerdo.
Hepimiz saat 13.00'te toplanacağız Richard.
La reunión es a la 1 : 00. Te van a caer bien.
Butters, sakin olmalısın. 115 00 : 05 : 28,335 - - 00 : 05 : 30,435 Hayır! Bunu senin yönteminle denedik, Kyle.
Butters, tienes que calmarte no!
Hayır! 294 00 : 13 : 52,499 - - 00 : 13 : 54,733 Sadece başka kadınların işemesini izlemeyi mi seviyorsun?
no!
Tek yapman gereken tam vaktinde, saat 8'de galada olmak. Kırmızı halıda yürü, kalabalığa el salla, birkaç yavru balık öp.
Solo tienes que llegar al estreno a las 8 : 00 en punto, caminar por la alfombra roja, saludar al público, besar peces bebé.
Unutma, gala SAAT SEKİZDE. Öperim, Ana.
El estreno es a las 8 : 00 en punto.
Yedide, sekiz buçukta ve onda.
A las 7 : 00, 8 : 30 y a las 10 : 00.
- Evet, salı sabah 9 : 00'da.
El martes a las 9 : 00 a.m.
İlk toplantın 10'da ve 11.30'da öğle yemeği var.
Tiene reunión a las 10 : 00 y almuerzo a las 11 : 30.
Hotele giriş yapar, sıçar, tıraş olur, sonra yine sıçarız.
Salimos a las 6 : 00, nos registramos en el hotel, defecamos y nos afeitamos.
Sabah 9'a herkesin katılacağı bir toplantı ayarla.
Programa una reunión para mañana a las 9 : 00 a.m.
Tamam, akşam beşte görüşürüz.
Está bien. Te veré a las 5 : 00.
Tamam, şimdi yola çıksak akşam 10 : 00 gibi Güney Kutbu'nda oluruz.
Bueno, si nos vamos ya para el Polo Sur, podemos llegar a las 22 hs.
Parti saat sekizde başlayacak ama saat 10'da tüm kapılar kilitlenecek ve kimsenin çıkmasına izin verilmeyecek.
Así, el partido comienza a las 8 : 00 pm, pero a las 10 : 00 de la tarde, las puertas estarán cerradas, y nadie se les permitirá entrar o salir.
Saat 10 : 00'ı geçti.
Es después de las 10 : 00.
İkide başlıyorum.
En Intermarché, empiezo a las 2 : 00 pm.
Bu sabah saat 06.00'da Idlewild Park'ında bir patikada bulundu.
Fue encontrada en una pista Idlewild en el parque alrededor de las 6 : 00 de esta mañana.
Sabah saat 03.00 sıralarında Gravesend'de acımasız bir saldırıya uğramış.
Aproximadamente a las 03 a.m. fue agredido brutalmente en Gravesend.
Evin dışındaki kameralara göre eve saat 23.00'de geldin ve 47 dakika öncesine kadar da evden ayrılmadın.
Las cámaras fuera de él piedra rojiza Tiene llegando a las 11 : 00 pm y que no se fue hasta... Hace 47 minutos.
Tek bildiğimiz, tekerlekli paten antremanı sonrası saat 19.00 ile saat 22.00'de bir arkadaşıyla yiyeceği yemek arasında bir zamanda ortadan kaybolduğu.
Todo lo que sabemos es que desapareció en alguna parte entre el final de la práctica de derby del rodillo a las 7 : 00, y la cena con un amigo a las 10 : 00. Ella no se presentó.
Dün, sabah saat 05.00'ten sonra.
Ayer, justo después de 05 a.m.
Sabah 9, 9 buçuk gibi yukarı çıkar yani o saatten sonra olur.
Sube a las 9 : 00 o 9 : 30, así que... en cualquier momento después de eso.
Yarın sabah 9.00'daki Arabella ile kaş aldırma randevum kendi kendini alacak değil herhalde.
Ahora, mi depilación de ceja con Arabella para a las 9 : 00 a.m, de mañana en la mañana no se va a reservar sola.
Ne o, 9.00'da randevumuz mu vardı?
¿ Qué, tenemos una reunión?
Sizinle tanışıp nefret edebilir, hepimiz saat 9 : 00 da evde oluruz.
Puede conoceros, odiaros y estar en casa a las nueve.
Saat 1 : 00 de Oak Ridge Country Club'da?
¿ A la una en el Club de Campo Oak Ridge?
Saat 10 : 00, zaten tüm sorularım cevaplandı.
Son las diez, todas mis preguntas han sido respondidas.
Daha sabahın 2 : 00'si.
Son las dos de la mañana.
- Sabahın 2'sinde ve sarhoşken.
Borracho a las 2 : 00 de la mañana.
Aslında saat 16 : 00'yı önerdiler efendim.
En realidad, sugirieron a las cuatro de la tarde.
Yani Yak da önemli, öyle değil mi Max? 341 00 : 17 : 49,196 - - 00 : 17 : 51,131 İzin verir misin şundan zevk alayım
Es decir, yo también quiero fama, Max.
Benimle yarın 10 : 00'da Bent Brick'te buluşabilir misin?
¿ Puedes encontrarte conmigo mañana en el Bent Brick a las diez?
Onu 7 : 00'da bırakmış oluruz.
Se lo regresaremos a las siete.
Saat kaç? 8'de Oliver Peters bana ve çalışanlarıma zararı dokunacak bilgileri ifşa edecek.
Porque a las 8 : 00, Oliver Peters va a divulgar información muy perjudicial para... mí y los míos.
7 : 00?
¿ A las 7 : 00 p.m.?
Saat 7 : 00'de işten çıkana kadar var sonrası yok.
Después de que dejara el trabajo a las siete, nada.
Telefonu sabah dokuzda açtım. Ama öğlen oldu.
Tomé el teléfono para llamarte antes de las 9 : 00 y ya es el mediodía.
Bahse girerim Peyton bir de sabah altıda bisiklete bindirmiştir, yaptı mı?
Y aun así, apuesto que Peyton fue a su clase de spinning de las 6 : 00, ¿ no?
Daha öncesinde hastanede size ihtiyaç olmazsa saat 07.00'de eşinizle birlikte geri döneceğim.
Vendré por usted y su esposa a las 7 : 00 a menos que el hospital lo necesite antes.
Saat 9'da askerlerle görüşmeniz var.
Sid : Usted tiene una opinión 9 : 00 de las tropas
Bu akşam. 18 : 00'e kadar orada oluruz.
Esta noche.
2'de gidiyoruz!
¡ Ya casi es hora! ¡ Nos vamos a las 2 : 00!
Siz 2'de gidiyorsunuz. Ben kalıyorum.
Ustedes se van a las 2 : 00.
İlk dersin kaçta?
¿ A qué hora es tu primera clase? - Es a las 10 : 00.
Birimiz öldüğü zaman, diğerlerimiz nerede olursa olsun yakınlarda bir İrlanda barı bulup saat tam 7'de ölen kişiye sessizce kadeh kaldırırız.
y a las 7 : 00, brindamos en silencio por los caídos.