English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ 1 ] / 100 dolar mı

100 dolar mı translate Spanish

734 parallel translation
10 dakika görüşmelerine karşılık 1.000 Dolar desek? Dakikası 100 Dolar mı?
¿ Qué me diría, si le doy 1.000 $ si deja que lo vea diez minutos?
100 dolar mı?
¿ Cien dólares?
100 dolar mı?
¿ 100 dólares?
Şey.. siz 100 Dolar mı dediniz, sayın yargıç?
¿ Dijo...? ¿ Su Señoría dijo $ 100? Exacto.
Yani sana bir saatlik görüşme için 100 dolar mı veriyor?
Ah... ¿ dice que le paga $ 100 por una hora de conversación? Mr.
- 100 dolar mı istiyorsun?
- ¿ Tienes 100 dólares?
Ben buna tam 100000 Dolar saydım!
Pague $ 100.000 por eso.
Amacım 100 dolar bulmak.
Mi misión aquí es reunir cien dólares.
Bu arabayı 100 dolar verecek olan kişiye satıp... sokağa atılmak üzere olan bir hanımı kurtarmaya çalışıyoruz.
Estamos tratando de vender este coche para juntar cien dólares. para evitar que una anciana sea arrojada a la calle.
100 dolarımı verirsin artık, değil mi?
Ahora tendrás que pagarme los 100 dólares, ¿ eh?
- Bin dolarım bile yok. Monte Carlo'ya gitmeden önce vardı, ama şimdi 100 dolarım bile yok.
Quizá, cuando oiga cuánto es, pensará que no lo valgo.
Bölgemde bir spor merkezi yapımı ve donanımı için 100 bin dolar :
$ 100000 para construir un edificio como centro de recreo en mi parroquia.
Bak Lennie ve ben bir ay çalışır, hiç para harcamazsak 100 dolarımız olur.
Si Lennie y yo trabajásemos un mes y no gastásemos, tendríamos 100 dólares.
- 100,000 dolar daha mı?
- ¿ Otros $ 100.000?
Benim için sana 100 dolar vermesine şaştım.
Me sorprendió que le diera 100 dólares para mí.
50 dolarımız yok, biliyorsun. Onun da 100 doları yok.
No tenemos 50 $, y él mucho menos tiene 100 $.
Acaba bana ödünç verir mi 100 dolar kadar taşınmak zorunda kalmayayım diye.
Me pregunto si me prestaría unos cien dólares para que no me tuviera que ir.
- Ama 100 dolarım yok.
- No tengo cien dólares.
Benim kalan yaklaşık 100 Dolarım var.
Tengo como unos cien dólares.
Bize ayda 100 Dolar lazım.
Necesitaremos cien dólares al mes.
Bu gecelik 100 dolarım var.
Esta noche tengo cien dolares.
Yarın 100.000 dolarım olacak.
Mañana tendré cien mil.
Ama 100 dolarınızı alıp yol boyunca peşinizden ayrılmayacağım.
Pero aceptaré sus $ 100 y lo acompañaré a pasear.
Ona göz kulak olmam için bana 100 dolar verdi ama ben bunu yapamadım.
Me dio $ 100 para que lo cuidara y no lo hice.
Ben 100 dolar vereceğim. Bir fıçı güle bahse varım ki sen de orada olacaksın.
Te apuesto un saco de rosas a que irás.
O zaman bana 100 dolar avans verebilirsin sanırım.
Entonces tal vez pueda adelantarme 100 dólares. Bueno...
Bahsi 100 dolar yapalım.
Subámoslo a 1 00.
100 dolar mı?
¿ Cien?
Keşke her boşboğaz böyle söylediğinde bir köşeye 100 dolar koysaydım.
Ojalá me diesen 100 dólares por cada bocazas al que le he oído decir eso.
Görünüşe göre suçsuzsa, savunması için 100,000 dolar harcarım.
Si resulta que es inocente, me gastaré 1 00.000 $ en su defensa.
Mesela bara 100 dolar borcu birikmişti, sesimi çıkarmamıştım.
Para que se haga una idea, bebía a cuenta en el bar, casi 100 $.
Ne almak istersin, 100 bin dolar mı yoksa birkaç hafta sonra geri alacakları teşekkür mü?
¿ Qué preferirías tener : 100.000 dólares o un agradecimiento que podrían quitarte?
Şu 100 doları da al bakalım.
Toma $ 100 más.
- Sadece 100 dolarım var.
- Solo tengo unos 100 dólares.
Yüz dolarınızı alın bakalım.
Ahí van los $ 100.
Sana 100 dolar yatırdım!
He apostado los cien pavos por ti.
Dağılmış bir ordugahtan aylığı 100 dolar karşılığında Logan'ı aldım. Onu görevlendirdim.
Encontré a Logan, un sheriff que ganaba 100 $ y lo contraté.
Yüz dolar bozuk var mı?
¿ No tendrá cambio de 100?
Bu 100,000 Dolar şimdiye kadar başımıza gelen en önemli şey.
Estos $ 1 00,000 son lo más importante.
Sana yalvarıyorum. 100 dolarımı geri ver.
Te lo pido Dame 100.
- Küçük başlayalım. Oyun başına 100 dolar.
- Empezaremos por poco. ¿ 100 $ la partida?
- 100 bin dolar mı?
- ¿ 100.000 $?
Başlangıç ve kâr payım olarak 100 dolar.
Cien para que pudiera participar y mi participación en las ganancias.
Hiçbir şey olamazsın, hiçbir şey yapamazsın tabii sabaha kadar 100 dolarımızı alamazsak.
No será nada, no hará nada a menos que me devuelva los $ 100 por la mañana.
100,000 dolar mı? Değerli bir amaç uğruna çarpıştığıma sevindim.
Me alegra saber que peleo por una buena causa.
Sana 100,000 dolar vereceğim, sen de bana af mı ayarlayacaksın?
¿ Si le doy $ 100 mil me consigue el indulto, verdad?
Bize haftada fazladan 100-200 dolar kazandırabilirim, hayatım.
Cariño, puedo conseguir 100 o 200 extra por semana.
Masraflara gelince. Saati tamir için 100 dolar harcadım.
De gastos, tuve que pagar 100 dólares para que arreglaran el reloj.
LeMoyne Richards'a aralıksız iki saatimi harcadım... ve inşaat fonumuz için aldığım toplam para, 100 dolar oldu.
Pasé dos horas seguidas con la Sra. LeMoyne Richards... y conseguí apenas $ 100 para el fondo de construcción.
Pekâla, buna 100 dolar veririm, 320 daha lazım.
Muy bien, le doy cien dólares, ahora necesita 320 más.
Bu güzel hanıma 100 dolar ödeyecek var mı?
¿ Habrá alguien que pagar $ 100 por esta buena mujer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]