Ama nasıl translate Spanish
17,298 parallel translation
Bu zamanda gelmesi hiç iyi değil ama nasıl başa çıkacağını bildiğini düşünüyorum.
Entonces, que pasara en este momento no es ideal, pero creo que sabe cómo manejarlo.
Ama nasıl?
¿ Cómo?
Size söylemek istedim ama nasıl bir tepki vereceğinizden emin değildim.
Quería decírselo, pero no estaba seguro de cómo reaccionaría.
Ama nasıl bileceğiz?
Pero ¿ cómo saberlo?
Tamam ama nasıl?
Ya, pero ¿ cómo? ¿ Con qué?
Birinin bu adamların konuşmasını istemediği aşikâr ama nasıl olur da...
Entiendo que alguien no quería que estas personas hablaran, ¿ pero cómo rayos- -
Büyük olan ağlıyor ama nasıl ağlıyor..... polisler gelip babasını götürene kadar durmadan ağladı.
Y el mayor estaba llorando, y él... siguió llorando incluso cuando los policías llegaron y se llevaron a su padre.
Evet ama nasıl olsa beni kovacak.
Dios. Ya sé, pero igual va a despedirme.
Tamamdır. Ama nasıl çıkacağım?
De acuerdo, ¿ pero cómo salgo?
Ama nasıl mümkün olabilir ki?
Pero, ¿ cómo es posible?
Hep bunu atlatacağız diyorsunuz ama nasıl olacağını söylemiyorsunuz.
Siempre dices que superaremos esto, pero nunca dices cómo.
Ama nasıl bilirsin, bilemiyorum.
Pero no sé cómo puedes saberlo.
Ama nasıl bir insan hasta çocuğundan böyle kaçar?
Pero, ¿ qué clase de persona abandona a su hija enferma?
Ama nasıl?
¿ Pero cómo?
Ama onlar bizim kiminle telefon seksi yaptığımızı biliyorlar, Web kamerasında nasıl burnumuzu karıştırdığmızı...
Pero ellos ven con quién tenemos sexo telefónico, cómo nos hurgamos la nariz...
Ama bunu nasıl yapacağız?
¿ Pero cómo van a hacer eso?
Delikanlıya nasıl hissediyorsun diye sorulduğunda,'Gülünemeyecek kadar çok acıyor ama ağlayamayacak kadar da yaşlıyım.'demişti.
Y cuando le preguntaron cómo se sentía, respondió, "Bueno, duele demasiado para reírse, pero soy demasiado viejo para llorar".
Ama bu işi yürüten sikik bize bu işi nasıl yapacağımızı söylemiyor bile.
¿ pero el capullo que hizo la fase de exploración no nos ha dicho cómo?
Ama başka türlü nasıl Aria'nın olaydan önce geldiğini öğrenebiliriz?
¿ Pero de qué otra forma podemos aseguramos de que Aria volvió antes de que Charlotte muriera?
Ama hayatlarınızı kurtarmak için kaçarken projelerinizin suya nasıl tepki verdiğini de fark edin!
Pero mientras corren por sus vidas, ¡ por favor, noten cómo reaccionan sus proyectos a la presencia de H20!
Bak tatlım, New York'ta işler nasıl gidiyor bilmiyorum ama burada Chadwick'in peşine düşersek gazeteler yanıldığımızı anladığı an bizi mahveder.
Mire, encanto, no sé cómo hacen las cosas en Nueva York, pero aquí, si vamos a por Chadwick, los periódicos nos van a crucificar cuando vean que estamos equivocados.
Ama nasıl bir yer.
De "un lugar."
Evet hiçbir şey ama bu 1000 millik kum ve güneş. Elime geçmen için bana nasıl geldiğin beni meraklandırıyor.
Sólo arena y sol por 1,000 millas.
Ama Ethan Garvin'in hayatını nasıl kurtaracağız?
Pero, ¿ cómo salvamos la vida de Ethan Garvin?
- John profesyonel bir puşt ama sen bana nasıl güvenmezsin aklım almıyor.
- John es un gilipollas profesional, pero no me puedo creer que tú no te fíes de mí.
Bu benim hatam. Ama düşünüyordum da senin de düşündüğünü biliyorum. Bundan sonra neler olacağını, işlerin nasıl sonuçlanacağını.
Eso es culpa mía, pero he estado pensando, y sé que tú también, sobre cómo terminará esto.
Benim gibi tecrübe edemediğin için nasıl bir üzüntü içinde olduğumu anlayamazsın. Ama ben de üzülüyorum.
No puedes imaginar mi dolor porque no puedes experimentarlo como yo, pero está ahí.
Ama ilaçlar onu nasıl iyileştirecek?
¿ Cómo la mejorará un medicamento?
Lise antropolojisinden iyi anlamakla övünürüm. Ama beşinizin nasıl bir ortak noktası olabileceğini hiç anlamıyorum.
Me enorgullecen mis estudios de antropología, pero por más que lo intento no consigo imaginar qué tenéis en común los cinco.
Ama ne yazık ki, bir doktor nasıl söylendiğini öğretemez.
Pero un médico no puede enseñarte a escribir.
- Değil mi ama? - Frances! Nasıl gidiyor?
Hola, Frances. ¿ Cómo anda todo?
Jason, nasıl bir durumda olduğunu anlıyorum ama...
Jason, entiendo que estés bajo un considerable- -
Nasıl ama?
¿ Cómo?
Bunu nasıl işleyeceğini bilmiyoruz Bak Ama ne yaparsan yap, bana ihtiyacın olduğunu sanmıyorum değil sevgilim mi?
Mira, no sé cómo vas a encargarte de ésto pero hagas lo que hagas, no creo que me necesites
nasıl bilmiyorum ama yapmışlar.
No sé cómo, pero lo hicieron.
Doğru, ama aşağı nasıl ineceğiz?
Cierto, ¿ pero cómo bajaremos?
Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama gerçek ve inanılmaz bir yer.
Sé cómo suena pero es real, y es increíble.
A.L.I.E. 1 insan olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayamadı evet ama A.L.I.E. 2 anlayacak.
ALIE 1 no entendió lo que significaba ser humana, sí... Pero ALIE 2 lo hará.
Nasıl yaptığını anlamıyorum ama yanlış yerlere baktığım kesin.
No sé cómo lo hace, pero sé que no estoy mirando lo que debería.
Şayet baban rüyalarını gerçekleştirmeye çalışmasaydı o zaman annen nasıl rahatça evde oturabilirdi?
Si alguien como tu padre no sueña con seguir adelante ¿ Cómo piensas convertirte en ama de casay quedarte en casa haciendo nada como tu mami?
Gerçekten ofisten zevk aldım ama orada nasıl çalışıyorsun?
Me gustó mucho ir a tu oficina Pero, ¿ cómo se trabaja allí?
Seni nasıl mutlu ederim bilmiyorum ama yüzündeki buseni görmek istiyorum.
No sé cómo hacerte feliz, pero quiero ver una sonrisa en tu cara
Tarih nasılsa öyle olacak ve çoktan nasıl olacağını biliyoruz ama evet, küçük adamdan yanayız.
La historia será lo que será, y ya sabemos lo que será. Sí, estamos a favor del hombre común.
Kapıyı nasıl kırdım ama?
¿ Te gustó como rompí la puerta?
Ama buraya paran nasıl yetti?
¿ Cómo puedes permitirte este lugar?
Evet ama ne zaman ve nasıl kullanacağımız kısmı atladık.
Sí, pero nos saltamos la parte de cuando hablamos de cuándo y cómo lo usaremos.
Nasıl göründüğünün farkındayım ama çözeceğim bunu.
Sé lo que parece, pero iré hasta el final.
Nasıl kazanılır biliyorum, ama artık işler öyle yürümüyorsa belki de bildiğini yapmalısın, Bryan.
No, yo sé cómo ganar. Pero... si ya no es así, entonces... hazlo a tu manera, Bryan.
Nasıl yaparsınız bilmiyorum ama doktoru ve bir tedavi planı olduğundan emin olmam gerekecek yoksa buraya tekrar geri dönmek zorunda kalacak.
Bien, lo que sea que haga, voy a necesitar saber que tiene un médico y un plan de tratamiento o voy a traerle de vuelta a este centro.
Yani rüyalarınız gerçek oldu tabi ama aynı zamanda hazırlanıyorsun, medyanın ilgi odağısın yaklaşan seçimler varken tüm bunlarla nasıl başa çıkabileceksin?
Nuevamente, es un sueño hecho realidad. Pero al mismo tiempo, el reajuste y con la atención de la prensa, las elecciones, ¿ cómo manejas todo eso?
Ama şovu nasıl genişletebileceğiniz hakkında size bir teklif sunabilir.
Pero a él le encantaría que le hiciera una propuesta sobre cómo quieres expandir el programa.
ama nasıl olur 20
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140