Anlat bana translate Spanish
8,910 parallel translation
- Anlat bana!
Dime.
- Anlat bana. - Michael kafayı yiyor galiba.
- Creo que Michael está loco.
Anlat bana.Kodummunun herifi.
Explícamelo. Explícamelo enfermo de mierda.
Ona ne yaptığını anlat bana!
¡ Dime qué mierda le hiciste!
Eric... anlat bana.
Eric... Dímelo.
Lütfen... kendine yardım edip ne yaptığını anlat bana.
Por favor... ayúdate a ti mismo, y dime qué hiciste.
Anlat bana!
¡ Cuéntamelo!
Lütfen anlat bana.
Por favor, cuéntamelo.
Bana ne olduğunu anlat.
Dijo que papá la había fastidiado, y le pegué. Dime lo que ha pasado.
Hadi Jack, Reggie'ye de bana anlattığın şeyi anlat.
Dile a Reggie lo que me dijiste, Jack.
Polis istasyonuna geri dönüyoruz. Onlara, bana anlattıklarını anlatıyorsun ve hayatlarımıza geri dönüyoruz.
Volveremos andando a la comisaría, les contarás lo que me has contado y volveremos a nuestras vidas.
- Bunu bana mı anlatıyorsun?
¿ Y me lo está diciendo?
Bana bildiklerinizi anlatın.
Cuénteme lo que sabe.
Lütfen bana anahtarı anlat.
Por favor, hábleme de la llave.
O yüzden her şeyi bana bir bir anlatıyor.
Así que me informa todo.
Neden bunları bana anlatıyorsunuz...
Pero, ¿ por qué me está diciendo todo esto...?
- Anlat bana.
Dime.
Bana ilk fenanı anlat o halde.
Cuéntame qué tal tu primer viaje.
Bana tüm hikâyeyi mi anlatıyorsun?
¿ Estás diciendo la verdad?
Bunu yaptın mı? Lütfen anlat bana.
¿ Hiciste eso?
Eğer bana anlatırsanız yardımım dokunabilir.
Si me lo contara, podría ayudar.
Aylardır bana ne kadar kötü olduğunu anlatıyorsun, ne kadar bunaldığını.
Llevas meses diciéndome que estás tapado de trabajo, abrumado.
Hatırladıklarınızı bana anlatın.
Dime... ¿ qué es lo que recuerdas?
- Hatırladıklarınızı bana anlatın.
- ¿ Qué recuerdas?
Pekala. O gece neler gördüğünüzü bana anlatın.
Entonces... dígame lo que vio esa noche.
Sadece o gece hakkında hatırlatıklarınızı bana anlatın.
Simplemente dígame lo que recuerde de aquella noche.
Sadece bana Katie'nin arkadaşlarını oradan nasıl çıkartabileceğimi anlat.
Solo dime como sacar a los amigos de Katie de aquí.
Eğer vardır. Olacak bana melek hakkında bildiğin her şeyi anlat.
Usted está... me va a decir todo lo que sabe sobre Angel.
Bana Noelle'e ne olduğunu anlat.
Dime lo que pasó, con Noelle.
- Bana neden bunları anlatıyorsun?
¿ Por qué me cuentas esto?
- Neden bana bunu anlatıyorsun?
¿ Por qué me dices esto?
Ofisteki Patricia bana anlatıyordu yani...
Patricia en la oficina me lo estaba diciendo y así que...
Annem bana büyücülerin ve değişik yaratıkların masallarını anlatırdı.
Mi madre solía contarme historias de magos, criaturas diferentes.
Bana sahneyi detaylı olarak anlatın.
Descríbame en detalle cuál era la acción.
Bana nasıl olacağını anlat dönüşümün.
Dime lo que va a pasar... la transformación.
Bana neden anlatıyorsun? Hayret bir şey ya.
¿ Y para qué me lo estás diciendo?
Çok barışçıl biriyimdir, Eğer sen... bana arzularını anlatırsan.
Soy una persona muy pacífica, si me hablas de tu deseo.
Hislerini bana doğruca anlat.
Hablar directamente sobre nuestros sentimientos.
O hâlde bana anlat.
Entonces dímelo.
Bana anlat o zaman.
Entonces, cuéntame.
Bana bir tane daha Yeltsin anını anlat.
Cuéntame otra historia de Yeltsin.
Bana korkunç ve iğrenç mektuplar gönderiyor. Benimle yapmak istediklerini anlatıyor. Beni bir hanıma yakışmaz hislerle dolduruyor.
Me escribe cartas asquerosas, espantosas... donde me explica qué le gustaría hacerme... y me hace sentir muy poco dama.
Bana gerçeği anlat.
Dime la puta verdad. ¡ Dímelo!
- Bana kalsa daha anlatırım ama anlatmayacağım.
Sé que puedo hablar y hablar, así que no lo haré.
- Londra. Olur da onunla konuşmak durumunda kalırsam diye bana ev sahibini anlat.
Cuénteme sobre nuestro anfitrión en caso de verme forzado a conversar con él.
Cevabını bana anlatırsın.
Pregúntale si el dinero importa, y dime lo que contestó.
Bana bir daha anlatır mısın?
Cuéntalo otra vez.
Yani o şeyleri okuduğumdan değil ama bana bir şeyleri anlatıyordunuz.
- Vaya, vaya. Quiero decir, no he leído esas cosas, pero me he quedado... con lo que me habéis estado diciendo y...
Nasıl geçtiğini bana anlatırsın.
Ya me dirás cómo te va.
Sen bir şey anlatıyordun, arama sebebin şeydi bana ne söyleyeceğin şeydi?
Entonces, ¿ me estabas hablando de la cosa, la razón de tu llamada, sobre lo que me querías decir?
Bana nelerden endişelendiğinizi anlatın.
Dígame cuales serían algunas de sus preocupaciones.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290