Bana göre translate Spanish
8,593 parallel translation
Bana göre, ordudan atılma ihtimalin % 50.
Yo creo que tienes un 50 % de que te echen del ejercito,
Bana göre, Komutan Long olmadan Kurtlar olmaz, haksız mıyım?
En mi opinion, no habria Lobos sin la comandante Long,
Her zaman bunu bilmiyordun çünkü bana göre Kate her şey, arkadaşlarımızın bu akşam burada toplanması bunun için.
hayas estado segura de eso porque, bueno, para mi, Kate, esto es, de esto... se trata todo esto, es porque todos... nuestros amigos están aquí esta noche.
Bana göre insan kimliğini gizlememeli.
Pero no creo que debas ocultar lo que eres.
Bana göre biraz fazla hoşuna gidiyor.
Bueno lo está disfrutando un poco bastante para mi gusto.
Bana göre rezalet bir fikir.
Pienso que es una idea ridícula.
Sakinlik hiç bana göre olmadı General.
Nunca he sido un hombre calmado, general.
Bana göre bunu kanıtlayabilecek yalnızca 2 kişi var.
Que yo sepa, solo dos personas saben eso.
O sahildeki altından payıma düşeni almam için en olası aday sensin bana göre.
Te veo como el representante de la probabilidad de asegurar mi parte del oro que está en aquella playa.
Bana göre,... İncil ahiret için yazılmış.
Bueno, la manera en que yo lo veo, Era hay un Biblia para la vida futura.
Burası bana göre bir yer değil.
Honestamente solo que no es el lugar para mí.
Bu işler bana göre değil.
Colega, estoy realmente nervioso. Esto no es lo mío, tío.
Bahçede yemek bana göre değil.
Yo no sirvo para esto de copetín.
Bana göre hava hoş.
Me parece bien.
Bana göre komplo olmuş olsaydı bundan zarar görmüş olurdunuz. Burada sadece menfaat var.
En una conspiración hay daños, aquí solo hay beneficios.
Güzel, tam bana göre.
Genial. Sí, bien.
Bu soyuna tükürdüğümün adamı yüzünden.. ... bana göre, yeğenimin geri ödeme yapılacak olan.. ... yerden güvenli olarak dönüşü..
Y debido a este degenerado de clase mundial, en mi opinión, mi sobrinita debe regresar segura... y es lo de mayor importancia para mí, en lugar del pago.
Ki bana göre kutsal olan bir yer.. ... Kutsal Mary'nin kilisesi kadar!
Lo que en mis libros es como un terreno sagrado... como la jodida Catedral de Santa María.
Masallar hiç bana göre değiller.
Los cuentos de hadas no son en realidad mi asunto.
"Aslında bana göre Bayan Waters..." "... kendi ırkının her kadın şarkıcısından üstün. "
Incluso, en mi opinión, la señorita Waters es superior a cualquier otra mujer cantante de su raza...
Ama bana göre içimde bir şey var ve bilmiyorum bununla bir alakası var mı ama şu var eğer aşağıda bir şey varsa, ben onun ne olduğunu bilmek istiyorum.
Yo pensé que hay algo en mí. No sé si lo relaciona, pero si hay algo allá... parte de mi debe saber qué es.
Bilirsin yaşlı bir adam gibi konuştuğunda ya da bana göre öyle şöyle derler, " Konuşmamız enteresan çünkü senin yaşını biliyorum ve sonra aynaya bakarım ve öyle değildir.
O al menos para mí, sabes, dirán : "Es raro cuando hablamos porque me siento de tu edad. Luego me miro al espejo y no es así".
Bana göre kendi hayatım dışındaki her hayat donuk.
Una vida, es lo que sigo pensando, una vida al lado de la mía, la cual es aburrida.
Eminim üzerinde kafa yormak için zamana ihtiyacın olur ama bana göre gayet mantıklı.
Estoy seguro que necesita tiempo para reflexionar, pero creo que tiene sentido.
Bana göre değil, mo.
No es mi tempo, Mo.
Bana göre değil.
No está funcionando para mí.
Bana göre işleri hiç iyi idare edemiyorsun.
A mí me parece que vos estás haciendo muy mal las cosas.
Bana göre kötülüğe göz yummak yolsuzlukla aynı seviyededir.
A mis ojos, el pecado de hacerse el ciego es tan grave como el pecado de la corrupción descarada.
Bana göre kamera açısının ilahi bir tarafı vardır.
Para mí, esa angulación tiene un carácter religioso.
Bana göre, sinemanın gücü burada yatar.
En ello radica, para mí, el poder del cine.
Bu, bana göre bir şey değil.
Esto no es lo mío, así que...
Bana göre senin aklın karışmış. Orada ne olduğunu hatırladığına emin misin?
Tú pareces confusa. ¿ Estás segura que recuerdas lo que pasó?
Ama bana göre hayatının sıvası atılmamış bir bina gibi.
Pero me da la impresión de que tu vida es como un solar sin construir. Puedes convertirla en lo que quieras.
Mendil, bardak altlığı, Bir ara hasır işi yaptım ama bana göre değildi.
Servilletas, posa-vasos, hicimos la paja por un tiempo pero simplemente no era lo mío.
Bana göre değil.
No lo permita Dios.
- Tam bana göre.
- Es perfecto para mi. - Eres Demasiado gordo.
Cesetlerin dibinde iş yapmak bile bana göre değilse hiçbir şey değildir.
Si trabajar con muertos ni siquiera es lo mío entonces no lo es nada.
Bana göre öyleydi.
Lo fue para mí.
Bana göre bir meslek bulamayacaksın. Uğraşma boşuna.
No serás capaz de encontrar una profesión para mí, así que déjalo.
Bana ve onunla olan ilişkime dair dedikodular onun yokluğunda dinmişti ancak döndüğüne göre maalesef insanlar yine dedikoduya başlayacak.
Los rumores sobre mi relación con él... han cesado los últimos meses estando él lejos... y a mí me preocupaba que, cuando él volviera... la gente empezara a susurrar de nuevo.
Efendim bana söylendiğine göre özellikle çatı katının tabanı pek sağlam değilmiş.
Señor, se me ha aconsejado de que en enlosado no es particularmente firme ahí arriba.
Kriket oynayan çocuklardan duyduğuma göre Chanda bana iyi şanslar dileme konusunda ısrar ediyormuş.
Escuché que de niño, cuando solía jugar al cricket.. .. Chanda insistía en ser la primera en desearme suerte.
Rogers olmadığına göre sanırım öğle yemeği bana kaldı.
Bueno, supongo, sin Rogers, debería pensar en el almuerzo.
Ama bana söylendiğine göre, banka soymakta ustaymışsın.
Pero, por lo que tengo entendido, es realmente bueno robando bancos.
Bana verilen talimat duruma göre davranmaktı.
Mis indicaciones eran analizar la situación.
Evet. Jared'ın bana verdiği bilgiye göre CEO olarak Pied Piper'ın taciz politikası ve işyeri davranış kuralları hakkındaki tüm sorularınızı cevaplamakla yükümlüyüm.
Jared me informó que como CEO debo responder sus preguntas sobre acoso y el código de conducta.
Bana mı öyle geliyor, yoksa sabaha göre daha mı çok yastık var?
Soy yo, ¿ o hay más almohadas que las que había esta mañana?
Çünkü öğrendiklerime göre ya da onun bana öğrettiklerine göre, yazdıklarının içine kendini katmazsın.
Porque lo que he aprendido, y tal vez ella me lo enseñó, es que tu no te pones en lo que escribes....
Ben göz boyama gösterimi tamamladığıma göre bana sormak istediğin bir şey var mı?
Bueno, ahora que ya he hecho mi teatro, ¿ tienes alguna pregunta para mí?
Bana veya ona göre farklı göründüğünün farkında.
Sabe que tienes un aspecto distinto al suyo o al mío.
Çığlık atmak bana göre değil.
No fui hecho para gritar.
bana göre değil 91
bana göre hava hoş 45
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
bana göre hava hoş 45
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreceksiniz 203
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görecek bir şey yok 32
görev mi 18
görev çağırıyor 20
göreceksiniz 203
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görecek bir şey yok 32
görev mi 18