Anlatsana translate Spanish
1,954 parallel translation
Nasıl yaptığını anlatsana.
Dime. ¿ Es así como lo haces?
Anlatsana, polis olmaya karar vermen nasıl oldu?
Dígame, ¿ Por qué razón decidió convertirse en policía?
- Anlatsana, Karo'yla aranız nasıl?
- ¿ Y, qué es lo que pasa con Karo?
Anlatsana, neler var?
Ponme al tanto. ¿ Que tenemos?
Buna inanamıyorum. Haydi dostum, anlatsana.
No puedo creerlo.
Duck, Don'a yaptigin telefon görüsmesini anlatsana.
Duck, cuéntale a Don sobre tu llamada.
Jessi, anlatsana.
Jessi, tienes que contarme.
Bir de son sınıf mezuniyet balonu anlatsana.
Adelante, cuéntale acerca de tu graduación.
Bak şimdi. Haydi şu amcaya anlatsana. Nicko haydi, ona şu filmi anlat bakalım.
Escucha, cuéntale al tío la película.
- Evet, Sam anlatsana ona. - Tavuk çiftliği mi?
- Sí, díselo Sammy - granjera de pollos?
Amanda, onlara anlatsana. Ne tartisiyorduk?
Sí, Amanda, porque no les dices. ¿ Qué discutíamos?
- Ee Roxanna, aşkım. Anlatsana Hollywood'da neler dönüyor?
Roxanna, mi amor dinos lo que pasa en Hollywood.
Anlatsana, şu yeni şov ne üzerine?
Cuéntame de este show del que eres parte...
Anlatsana!
¡ Dímelo!
Anlatsana, Marek. Aşk hayatın nasıl?
Marek vamos, qué hay del amor de tu vida?
hapishanemiz arşivlerinde ilk kez ama... anlatsana, Charles Bronson,
Otro de sus récords de prisión que rompe. Así que cuénteme, Charles Bronson...
Anlatsana.
Describalo, por favor
Şu mevzuyu anlatsana bana bir.
Hellen, dime de que se trata esto
Ne olduğunu anlatsana.
Dime qué está pasando.
Hayat nasıl gidiyor, anlatsana.
¿ Todo bien? ¿ No me dices nada?
Annemi ilk gördüğün zamanı anlatsana.
¿ Cómo conociste a mamá?
Nuria'yı anlatsana. Onu görüyor musun?
Cuéntanos de Nuria.
Anlatsana nasıl bir duyguydu?
Y, cuéntanos, ¿ qué tal fue?
Herb, tohumları nasıl diktiğini Alan'a da anlatsana.
Hey, Herb, cuéntale a Alan lo que me contaste acerca de la manera en que plantas tu semillas.
Hastanedeyken Jal'ın yaptıklarını bir daha anlatsana.
Cuéntame otra vez qué hizo Jal en el hospital.
Neden bahsettiğimi biliyorum. Şunu bana bir daha anlatsana evlat?
- ¿ Quieres repetirlo de nuevo, hijo?
Neler yaptın anlatsana.
Bueno, cuéntame qué ha pasado
Anlatsana.
Cuéntame.
Rita, anlatsana.
Rita, dime.
Anlatsana.
Cuéntame sobre eso.
Anlatsana biraz.
Ni me lo digas.
Jan. bize doğumdaki o mucizeyi anlatsana.
Jan, cuéntame sobre el milagro de dar a luz.
Hadi anlatsana.
Vamos, cuéntanos.
Don olayını anlatsana.
Cuéntales sobre los calzoncillos.
- Bu adamları anlatsana.
- Cuéntame acerca de estos chicos.
Eee, Robin. Günün nasıldı anlatsana. Ve sadece neler olduğunu değil, olan şeyler hakkında neler hissettiğini de.
Entonces, Robin, cuéntame sobre tu día y no sólo lo que pasó también cómo te sentiste sobre lo que pasó.
Matthew, sen terapistsin, sen anlatsana.
Matthew, tu eres terapista---tu explícaselo
- Anlatsana merak ettim.
- Dime más acerca de eso.
Anlatsana neler yapıyorsun? Günün nasıldı?
Dime cómo has estado, dime cómo fue tu día.
- Anlatsana.
- Dime.
Emko, olanları anlatsana.
Eh, Emko, dales la primicia.
Anlatsana ona.
Dile.
Şimdi, bu işi Dee'yle nasıl yapacağımızı anlatsana.
Explícame cómo haremos esto con Dee.
Anlatsana.
Dime!
Bilmediğim bir şey anlatsana.
- ¡ Tu hermana es una perra! Dime algo nuevo.
Anlatsana.
Dime.
Öyle mi işi anlatsana?
¿ Cómo conociste a esta gente?
Hadi Amerkia'yı anlatsana.
Cuéntame sobre América.
Anlatsana.
Dílo.
- Anlatsana.
Ustedes siéntense.
Anlatsana.
Sigue.
anlat 464
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatma 25
anlat bana 351
anlatırım 31
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatma 25
anlat bana 351
anlatırım 31
anlat hadi 43
anlat bakalım 207