Ağrıyor mu translate Spanish
354 parallel translation
- Bir yerin ağrıyor mu?
- ¿ Te duele? - ¡ No!
Denny, başın ağrıyor mu?
Dennie ¿ te duele la cabeza? Tal vez.
- Baba, bacağın hala ağrıyor mu?
- Papi, ¿ aún te molesta eso?
Nefes alamıyor musun? Bir yerin ağrıyor mu?
¿ Malherido?
Peki, böyle aptal sorular sormaktan senin başın ağrıyor mu?
- ¿ No te da dolor de cabeza preguntarme cosas estúpidas?
Kömür madeninden döndüğümde sırtın ağrıyor mu, diye sorabilir.
Que pregunte si me duele la espalda cuando vuelvo de la rampa de carbón.
- Bir yerin ağrıyor mu?
- ¿ Le duele a usted?
- Bacağın ağrıyor mu?
- ¿ Qué tal la pierna?
- Hala ağrıyor mu?
- ¿ Y todavía te duele?
- Başı ağrıyor mu... şurası?
- ¿ Tiene dolores de cabeza... aquí?
Bileğin ağrıyor mu?
¿ Te duele la muñeca?
- Hala çok ağrıyor mu?
- ¿ Le duele mucho?
- Ayakların ağrıyor mu?
- Las llaves están puestas. - ¿ Te duelen los pies?
- Ayaklarınız ağrıyor mu, hanımefendi?
¿ Le duelen los pies? No.
Ağrıyor mu?
¿ Te duele?
Hâlâ ağrıyor mu?
¿ Te sigue doliendo?
Başınız ağrıyor mu?
¿ Le duele la cabeza?
Halen ağrıyor mu?
- ¿ Cómo estás?
Gözlerin ağrıyor mu, sevgili meslektaşım?
¿ Le duelen los ojos, compañera?
Nacizane yüreğin ağrıyor mu? Ya da ölümlülerin deyişiyle : Kalbin?
¿ Te duele el pecho o el corazón, como se dice vulgarmente?
- Başın ağrıyor mu?
Pues en sueños gritabas, hablabas y dabas órdenes. - ¿ Te duele la cabeza?
- Ağrıyor mu?
- ¿ Le duele?
Karnın ağrıyor mu?
¿ Te duele la tripa?
Üzerine basınca ağrıyor mu?
¿ Duele mucho cuando te apoyas en él?
- Başınız ağrıyor mu, ağrımıyor mu?
Le duele la cabeza, ¿ sí o no? Sí.
Başın ağrıyor mu?
¿ Resaca?
- Buraya bastırınca ağrıyor mu?
¿ Te duele al apretar?
Başın hala ağrıyor mu?
¿ Todavía tienes dolor de cabeza?
- Başın ağrıyor mu?
- ¿ Te duele la cabeza?
- Ağrıyor mu?
- ¿ Es doloroso?
Ayağın ağrıyor mu?
¿ Te duele la pierna?
Sevgilim, çok ağrıyor mu?
¿ Te sientes mal?
- Hala ağrıyor mu?
- ¿ Aún te duele?
Sırtın yine ağrıyor mu?
¿ Vuelve a dolerte la espalda?
Karnın ağrıyor mu?
¿ te duele el estómago?
- Boğazın hala ağrıyor mu?
Un poco, pero menos que antes.
Eee Paul, kızın nasıl, boğazı hala ağrıyor mu?
Entonces, Paul, cómo está su hija con la angina, se mejora?
- Ağrıyor mu?
- ¡ Otra vez la jaqueca!
- Bacağın ağrıyor mu?
- ¿ Te duele la pierna?
Başın ağrıyor mu?
¿ Te ha dolido la cabeza?
- Bir yerin ağrıyor mu?
- ¿ No te duele nada?
Annen baban hâlâ başını ağrıtıyor mu? - Ne anlamda?
- Y tus padres, ¿ aún insisten tanto?
- Çok mu ağrıyor?
- ¿ Es doloroso?
- Ağrımıyor mu?
- ¿ Te duele?
- Kolun mu ağrıyor? - Hayır.
- ¿ Te duele el brazo?
- Çok ağrıyor. Bir şey olmuş mu?
Me he hecho daño.
Başın ağrıyor, unuttun mu?
Tienes dolor de cabeza, ¿ recuerdas?
Hala hastalığınız ağrı yapıyor mu Bay Christie?
¿ Todavía sufre de ese dolor, Sr. Christie?
- Dizlerin çok mu ağrıyor?
- Te duelen las piernas, ¿ verdad?
Artık miden ağrımıyor mu?
¿ No has tenido dolor de estómago?
Sık sık ağrı yapıyor mu?
¿ Suele hacerle daño?
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183