Aşağı mı translate Spanish
10,201 parallel translation
O acaba, pardon hanımefendi bizden yukarı seviyede mi, yoksa aşağı mı?
¿ Ella está...? Discúlpeme, señora. ¿ Ella está por encima o por debajo nuestra?
Tanrım ama dans ettiği zaman kızıl saçları omzundan aşağıya öyle bir akardı ki...
Dios, cuando bailaba... su pelo rojo resbalaba por su hombro...
Bir tanesi bir mısır şurubu kavanozu aldı ve başımdan aşağı döktü.
Luego, uno de ellos tomó un frasco de melado de caña... y lo arrojó sobre mi cabeza.
Aşağıda olacağım.
Voy a estar en la planta baja.
Boya fırçasının açısı, Javier'den uzun biri tarafından onun aşağısından vurulmalıydı ama Javier bir merdiven aşağıdaysa dört beş adım geriliyor ve bu merdivenlere kar sıçratıyor.
El ángulo de la brocha, tuvo que ser oscilado sobre Javier por alguien más alto, pero si Javier estaba en el escalón inferior... Se tambalea hacia atrás cuatro o cinco pasos. y la salpicadura de sangre impacta sobre estos escalones.
Burada aşağılanacağımıza evimize dönelim.
Volvamos a casa en lugar de dejar que nos insulten aquí.
Adının yanında adım olduğu sürece seni aşağılayacaklar.
Poner mi nombre junto al tuyo sólo te reportará vergüenza.
Aşağılanmaktan neden korkayım?
Ningún insulto puede venir de tu propia gente.
Anne, aşağıda mısın?
¿ Anne? ¿ Estás ahí? ¿ Amy?
Evi baştan aşağı aradığımızda tutuklayabildiklerimiz yalnızca bahçıvan ve hizmetçiler oldu.
Solo quedaban sirvientas y jardineros a quienes detener mientras registrábamos todo.
Ailem tepenin hemen aşağısında bir evde kalacak. Bir teleskop alacağım ve istediğim an onları görebileceğim.
Mi familia va a vivir abajo de la montaña, así que voy a instalar como un telescopio, para poder mirarlos pues cuando quiera.
Geri çekilin yoksa aşağı atarım.
Para atrás, o lo tiro.
Sakın ilerlemeyin yoksa aşağı atarım onu.
No se atreva a avanzar, o lo tiro.
Logan hâlâ aşağıda mı?
¿ Logan continúa ahí abajo?
Bu evin bir bodrumu olmalı, aşağıya giden yolu bulalım.
La casa debería tener un sótano, vamos a encontrar una forma de bajar.
Oraya basacağım. Ondan sonra aşağıya iniyoruz, tamam mı?
Me pararé sobre ella y luego bajaremos, ¿ de acuerdo?
Ama inandığım tek şey... aşağılık bir fahişe olduğun.
Que realmente creí que eras cualquier cosa menos que una maldita puta.
Hazine için aşağı inip hazineyi yukarı çıkaralım hadi.
Bajamos al tesoro y lo subimos a la superficie.
Aşağıda mısın?
¿ Estás ahí abajo?
Baba aşağıda mısın?
Padre, ¿ estás aquí?
Atayım mı şunu camdan aşağıya?
¿ Quieres que acabe con eso?
Yoksa aşağıda üzgün surat mı yapıyorsun?
¿ O estás ahí abajo hecho una bola triste?
Aşağı inip Diane'le tanışmaya hazır mısın?
¿ Estás lista para regresar y conocer como se debe a Diane?
Bilirsin, beklentileri sürekli aşağıda tutarım.
Bien, ya sabes que me gusta mantener las expectativas un poco bajas.
Aşağıdayım.
Estoy aquí abajo.
Bunun senin için aşağıda saklamıştım.
Te lo guardé, bajo llave abajo.
"Tatlım, canım, bebeğim" gibi saldırganca ya da aşağılayıcı isimler kullanmak...
El uso de apodos degradantes u ofensivos, como "cariño, dulce, mi amor- -".
Elinin bir hareketiyle yıldırımı aşağı indirdiğini gördüm.
La vi invocar al rayo con una sacudida de su mano.
Beni ve anneni aşağılamaya mı çalışıyorsun? Philadelphia'ya dön ve orada yap lütfen. Git.
-
Fakat komutanım, aşağıya gitmek istediğinizden emin misiniz?
Pero Comandante, ¿ estás seguro de que desea ir allí a ti mismo?
Boya fırçasının açısı, Javier'den uzun biri tarafından onun aşağısından vurulmalıydı ama Javier bir merdiven aşağıdaysa dört beş adım geriliyor ve bu merdivenlere kar sıçratıyor.
El ángulo de la brocha, tuvo que ser oscilado sobre Javier por alguien más alto, pero si Javier estaba en el escalón inferior... Se tambalea hacia atrás cuatro o cinco pasos. Y la salpicadura de sangre impacta sobre estos escalones.
Belden eğil, kalçanı sık ve aşağıya doğru in, tamam mı?
Te inclinas en la cintura, sacas el culo, y bajas, ¿ de acuerdo?
İnebildiğin kadar aşağı in, tamam mı?
Trata de bajar lo más que puedas, ¿ sí?
Dışa doğru çıkar, kalçanla yönlendir. İnebildiğin kadar aşağı in, tamam mı?
Lo sacas y empiezas con eso.
İnebildiğim kadar aşağı in, tamam mı?
Trata de bajar lo más que puedas, ¿ sí?
İki çemberi aşağı indir, anladın mı?
Dos anillos, abajo, ¿ entendiste?
- Eğer insanlara yardım etmek istiyorsan aşağıda yardımına muhtaç insanlar var.
- Si quieres ayudar a la gente, hay gente abajo que necesita tu ayuda.
Aşağıya in! - Hepinize bir şey duyuracağım.
Tengo algo que anunciar a todos ustedes.
Yoksa ona mı göz koydun seni lanet olası. Seni aşağılık yatak çocuğu.
¿ Le pusiste las grasientas manos encima?
Canım şöyle aşağı tarafa gidip balık var mıymış diye bir baksana sen.
Cariño, por qué no te vas a dar una vuelta por el río y miras si puedes encontrar algún pescado.
Bir rüya görüyordum. Sanki çok yukarılardayım ve aşağıyı görebiliyordum.
Tuve un sueño donde estaba como... muy arriba y podía ver lo que había debajo.
Yardım için sana geliyorum ama sen beni aşağılıyor musun?
¡ ¿ Acudo a ti por ayuda, y me insultas?
Evet, konferansımızı kaçırdık, az kalsın tutuklanıyorduk ve sayende doldurulmuş bir Wookiee'nin boğazından aşağı dilini sokmaya çalışan bir adamla aynı odada kilitli kaldım.
Sí, no pudimos dar la conferencia, casi nos arrestan e hiciste que me encerraran en un cuarto con un tipo que metió su lengua en la garganta de un wookiee embalsamado.
Size söyleyeyim, aşağılanmaktan ve et parçası gibi davranılmaktan bıktım.
Porque debo decírtelo, estoy tan cansada de ser humillada y de que me traten como a un pedazo de carne.
- Birinci adım yukarıdan aşağıya hızlıca en az on defa ayar düğmesini çevirin.
- Muy bien. Primer paso : rápidamente activar el interruptor de calibración entre las posiciones arriba y abajo al menos diez veces.
Gabriel, aşağıya inip uyumaya devam etsek olmaz mı?
Gabriel, ¿ podemos ir para abajo y volver a dormir?
En aşağı uyluk kemiğinin zedelenmesi lazım.
Mejor tráeme un fémur destrozado.
- Aşağıdaki dükkânı açarım ben de.
Me desabrocharé la bragueta.
- Aşağı inmek zorundayım, bakalım gevşetip çıkarabilecek miyim.
Voy a tener que sumergirme, ver si puedo destrabarla. ¿ Qué?
Aşağıya mı?
¿ Baja?
Sen nasıl bir insan ki sevgili arkadaşımın ölümünün ardından ailesini ziyaretimde gelip beni ve sevgilimi aşağılıyorsun?
¿ Qué clase de hombre es usted? ¿ Le parece apropiado venir al funeral de mi amigo e insultarnos a mí y a mi novia?