Bakin translate Spanish
593 parallel translation
" Gelip Bn. Upjohn'a bakin. Stop.
" Acuda a ocuparse de la Sra. Upjohn.
- Bakin Bayan Standish... - Judy!
- Escúcheme, Srta. Standish...
- Yem parasini buldun mu? - Bakin...
- ¿ Tenéis el dinero para el pienso?
Hackenapuss'a bakin.
Mire a "Hackenapuss".
Suna bakin. Otomobilden atladi.
Ha saltado por encima del coche.
ªu gidis e bakin!
¡ Observen!
Bakin etrafa.
Búscala.
Bakin Bay Spade, yanlislikla el degistirmis... bir süs esyasini geri almak pesindeyim.
Verá, Sr. Spade, intento recuperar... un objeto de adorno, por así decirlo, que se ha extraviado.
Bakin gömlegime ne yaptiniz.
¡ Mire cómo me ha dejado la camisa!
Hadi bakin, sizi engellemeyecegim.
Adelante. No se lo impediré.
Bakin memur bey!
¡ Mire, agente!
Bakin ne yapti!
¡ Mire lo que me ha hecho!
Bakin, bu sadece ilk ödeme.
Es el primer pago.
Su ise bakin, bayan Malotte!
¡ Vaya, señorita Malotte!
Bakin...
Aquí...
- Burası nasıl serin gelin bir bakin
¿ Está loco? Aquí hace un fresco agradable.
Bakin, grubun geri kalani da geldi.
Mirad, ahí llegan los demás.
Çocuklar, bakin!
¡ Chicos, mirad!
Bakin benim gitmem gerekiyor.
- No. Me encantaría, pero...
Bakin, söylemiºtim.
Vea, qué le dije.
- Ona iyi bakin.
- Cuida de ella.
Üzerindeki paçavraya bakin.
Mirad los harapos que lleva.
Bakin burasi Benson.
Mirad aqui esta Benson.
Su ise bakin. Benimki de kacti.
Que casualidad, la mia tambien se fugo.
Icabina bakin.
Ocupaos de el.
- Bakin Bayan Fisher... bu is beni ilgilendirmez.
- Mire, señorita. Le he dicho que esto no me atañe.
Bakin hele, burada ne varmis.
Vaya, ¿ qué tenemos aquí?
- Bakin su ise. Baska eglence aramama gerek kalmadi.
- Vaya, ahora sí que he tenido un día completo.
Su hâlinize bakin.
Mirense.
Su gururlu adamlara bir bakin hele!
¡ Miren a los hombres orgullosos!
Öne bakin!
¡ Mire hacia adelante!
BEN YOKKEN GELİRSENİZ RAHATINIZA BAKIN.
Sl LLEGAN Y NO ESTO Y, ENTREN.
Su aynadaki yakışıklıya bakin.
Qué chico más majo hay en el espejo.
Dizlerime bakin.
Mis rodillas, mira.
Su yüzlerinizdeki donuk ifadeye bakin.
Fijaos en la expresión congelada que tenéis en la cara.
Su halinize bir bakin.
¡ Mirad qué facha!
Su yaptıklarınıza bakin.
¡ Mirad el estropicio que habéis montado!
Geriye kalanlara bakin.
Mire lo que queda, señor.
"Bakin, Billy Casper ve evcil doğanı." diyor.
"Mira, es Billy Casper y su halcón domesticado".
Bakin. "Apaçi Kaydirmasi" nda varyasyon yapiyor!
Ahí va. ¡ Haciendo la danza apache!
Bakin, yürüyüsüm hiç de komik degil.
¿ Ves? No pasa nada con mi forma de andar. ¿ Cómo vamos?
Kusa bakin!
¡ Mirad al pajarito!
Bakin!
¡ Bakin!
Bakin...
Bakin...
Bakin... Toprağın babası.
Bakin... padre de la Tierra.
Bakin.
Mire.
Su formasyona bakïn.
Mira esa formación.
Bakïn, size o dalïsla ilgili bir sey söylemek istiyorum.
Quiero explicarles lo que me pasó.
Hayïr, bakïn, doktora göre hastalïgï...
No, verá, el doctor dice que tiene :
Bakïn... hasta icin ve yatakta yatarak oluyor...
Ya sabe... de los pacientes y ellos mismos se meten en la cama...
- Bakïn. "Gözetme" yazan yer var ya?
- Oiga. ¿ Ve la palabra "Ward"?
bakın 5588
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46