English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bayan preston

Bayan preston translate Spanish

138 parallel translation
- Bu gece nasılsınız? Bunlar Bay ve Bayan Preston.
Son el señor y la señora Preston.
Bayan Preston, Bayan Jessup bir açıklama yapmak istiyor, yazar mısınız?
Srta. Preston, la Sra. Jessup quiere hacer una declaración, ¿ puede tomársela?
Önemli değil Bayan Preston, bunu unutun.
Un momento. Tranquila, Srta. Preston.
9 : 00 Boston uçağı. Bay ve Bayan Preston.
Sr. y Sra. Raymond Preston, vuelo de las 9 : 00 a Boston.
Bayan Preston'a uğrayacağımıza söz verdim.
Le prometí una visita a la Sra. Preston.
- Bir şey değil, bayan Preston.
- Bienvenida, Sra. Preston.
Bayan Preston.
Sra. Preston.
Buradayım, bayan Preston.
Ahora aquí, Sra. Preston.
Zamanı gelince öğreneceksiniz, bayan Preston... sizi öldürmeden hemen önce.
Ya va a enterarse cuando sea el momento, Sra. Preston... justo antes de que la mate
Dikkat edin, bayan Preston.
Cuidado, Sra. Preston.
Bana bayan Preston olarak sesleniyordu.
- Pero sabía quién era.
İzin verin, bayan Preston.
Permítame, Sra. Preston.
Umarım bizi affedersiniz, bayan Preston.
Discúlpenos por esto, Sra. Preston.
- Nasılsınız, bayan Preston?
- Hola, Sra. Preston
Güle güle, bayan Preston.
Adiós, Sra. Preston.
Bayan Preston, herhengi bir kişinin sizi öldürmeyi isteyebileceğini düşünür müsünüz?
Señora Preston, ¿ tienes idea de quién quisiera matarte?
Oh, paniğe kapılmayın, bayan Preston.
No hay que alarmarse, Señora Preston.
Bayan Preston, buraya oturur musunuz?
Señora Preston, siéntese allí.
Lütfen, lütfen endişelenmeyin, bayan Preston.
No te preocupes.
Bayan Preston'ın daha fazla sorun yaşayacağını sanmıyorum.
La Señora Preston no tendrá más problemas.
Bayan Preston?
¿ Señora Preston?
Tamam, bayan Preston.
Señora Preston. Cálmate.
Size aşağıdan seslendim, bayan Preston. Beni duymadınız mı?
Te llamé... ¿ no me oíste llamarte?
Anneme emir verebilirsiniz, bayan Preston, bana değil.
Puedes dar órdenes a mi madre, pero no a mí.
Bayan Preston, hanım efendi.
Es la Señora Preston, señora.
Bayan Preston, ziyaretçinizin daireye girişini bana tam olarak anlatın.
Dime cómo entró el sujeto al apartamento.
Söyleyin, bayan Preston, kapıyı onun suratına kapatmayı denediniz mi?
Ahora dime... ¿ cuando lo viste, trataste de cerrar la puerta?
Bayan Preston'ın çağrısını işitip daireye adımınızı atmanız ne kadar bir süre aldı?
¿ Cuánto tiempo le tomó desde oir a la Señora Preston... hasta llegar al apartamento.
- Sizce nedir, bayan Preston?
- ¿ Qué crees que pienso?
Fikrinizin bende oluşmadığını inkar edemem, bayan Preston... ama her yola başvurmak zorundayız... sonra zamanla tüm o yolları soyutlarız ta ki sadece biri kalana dek, gerçek olan.
No niego que ese pensamiento haya pasado por mi mente... pero tenemos que asegurarnos de todo... Eliminar posibilidades hasta llegar a la verdad.
Ben bayan Preston.
Habla la Señora Preston.
Evet. Ben bayan Preston.
Sí, soy la Señora Preston.
Dedi ki, " Sizi ne zaman arayayım, bayan Preston?
Dijo : " ¿ A qué hora la llamo, Señora Preston?
Bayan Preston, başınızı sabit tutun ve gözlerinizle parmağımı takip edin.
Señora Preston, no mueva la cabeza. Siga mis dedos con los ojos.
Böyle gelin, bayan Preston.
Por aquí, Señora Preston.
Bayan preston kişilik bölünmesi kurbanı olabilir.
Puede sufrir de disociación de personalidad.
Orada mısınız, bayan Preston?
¿ Estás ahí, Señora Preston?
Randevumuz için geldim, bayan Preston.
He venido a cumplir nuestra cita, Señora Preston.
Çığlık atmanızın bir faydası olmaz, bayan Preston.
No te hará bien gritar, Señora Preston.
Sonrasında hepsi sona erdi, bayan Preston.
Y así terminó todo, Señora Preston.
İyi olacaksınız, bayan Preston.
Todo está bien, Señora Preston.
Yavaşça, bayan Preston.
Con cuidado, Señora Preston.
Biraz dinlenin, bayan Preston.
Descansa, Señora Preston.
Bunlar Bay ve Bayan Preston. Seninle tanışmayı bekliyorlardı.
- El Sr. y Sra. Preston querían conocerla.
Bayan Julie size yaptığınız işi bırakıp gelme nezaketinde bulunur musunuz diye sormamı istedi.
- Si, señor Preston Me pidió que le preguntara "¿ Podría usted de manera cortés dejar lo que está haciendo y venir?"
Bay Preston, Bayan Julie affınıza sığınarak aşağıya gelemeyeceğini bildiriyor.
La Srta. Julie dice que si usted podría disculparla
Zette, Bayan Julie'ye Bay Pres'in burada olduğunu söyle.Gitmek için hazırız.
- Dile a la Srta. Julie que el Sr. Preston está aquí, que estamos listos para partir
Buraya bakın Bayan Julie, Pres Dillard'la birlikte uzunca bir süre dışardaydınız.
Mire Srta. Julie Usted estuvo aquí afuera largo rato con Preston Dillard
Bayan Dillard, Pres'i ilk ata koyacağım.
Sra. Dillard, yo le enseñe a Preston su primer caballo
Bu akşam ilk olarak Lancashire'da Preston'a gidiyoruz Bayan Betty Teal'a.
Para empezar, nos vamos a Preston, Lancashire... con la Srta. Betty Teal.
Bu akşamki programımızda, kuzeye, Preston Lancashire'a, Bayan Betty Teal'a gidiyoruz.
Para empezar este programa, iremos al norte de Preston, en Lancashire y la Sra. Betty Teal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]