English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Benimle

Benimle translate Spanish

114,743 parallel translation
Ne zaman saçmalasam kafasını yana eğer. Benimle asla dalga geçmez ki bu hoş bir şey.
Y él inclina la cabeza cuando digo algo ignorante, pero, nunca se burla de mí, lo cual es agradable.
Görünüyor ki herkesin benimle sorunu direkt benim.
Parece que el problema de todos conmigo es yo.
Bu Sachveer, benimle sorunu zürafalardan biri ona arkadan dayanmış.
Ese es Sachveer, y su problema conmigo es... Una de las jirafas trató de montárselo.
Benimle orada buluş.
Encuéntrame allí.
Benimle orada buluş!
¡ Encuéntrame allí!
Üstünü başını temizle. Benimle dışarıda buluş.
Límpiate y reúnete conmigo fuera.
Benimle gel.
Ven conmigo.
Bu taraftan. Benimle gelin.
Vengan conmigo.
Ben sadece bir asistanken bile benimle konusurdu.
Me hablaba cuando yo era sólo un asistente.
- Benimle konusuyor.
- Está hablándome a mí.
Benimle evlenir misin?
¿ Te casarías conmigo?
Benimle gel.
Va a tener que acompañarme.
Benimle paylaştığı şu önemli bilgiyi bir duy.
Escucha esta información vital que tenía que compartir.
- Benimle yürü.
- Ven conmigo.
Eğer evlenmeden önce kariyer yaparsam, o zaman kimse benimle evlenmez.
Si tienes profesión antes de casarte, es imposible casarte.
Bay Cratchit, burada benimle çalışacaksınız.
Señor Cratchit, se quedará trabajando aquí conmigo.
Ama hâlâ benimle konuşmak istemiyor.
Pero sigue sin querer hablarme.
Benimle gelmiyorsun, değil mi?
No vas a venir conmigo, ¿ verdad?
Ya da sanatın benimle işi bitti.
O más bien, el arte ha acabado conmigo.
Benimle müziğin içine girmek ister misin?
¿ Quieres sumergirte en la música conmigo?
- Benimle dalga geçme.
- No te burles de mí.
Kimsenin benimle öyle konuşmasına izin vermezdim.
Nunca dejaría que nadie me hablara como él te habla.
Müşteri taksi istedi, ona taksi çağırdım, gelecekte benimle tekrar çalışmasını sağlamak için.
Un cliente quería un taxi y yo se lo he pedido y así me aseguro de que quiera volver a trabajar conmigo.
- Bu benimle çamur banyosuna gelmeyeceğin anlamına mı geliyor?
¿ Eso significa que nunca irás a los baños de lodo conmigo?
- Benimle dışarıda buluş.
- Reúnete conmigo fuera. - ¡ Parad!
Benimle de konuşabilir.
También puede hablar conmigo.
Ne zaman benimle çalışmaya döneceksiniz?
¿ Cuándo volverán a trabajar para mí?
Birkaç yıl önce Tulip benimle çalışmaya geldiğinde başından bir şey geçtiği belli oluyordu.
Cuando Tulip vino a trabajar para mí hace dos años enseguida supe que le había pasado algo.
Tulip'in benimle niye evlendiğini bilmek ister misin?
¿ Sabes por qué se casó conmigo?
Yemek için alışveriş yapmaya giderken benimle gelmek istemediğini biliyorum. Onun için yalnız giderim.
Comprar la comida, así que iré sola.
Benimle oynayabileceğini mi zannediyorsun?
¿ Cree que puede jugar conmigo, ¿ eh?
Burada benimle.
Él está aquí conmigo.
Monica ile Laurie benimle bir noktada sürekli tartışıyorlardı, ve ben de baktım sinirleniyorum, telefonumu kapattım. Fiji'ye kitesurf yapmaya gittim.
Monica y Laurie insistían sobre un punto del acuerdo y me deprimí un poco, así que apagué el teléfono y fui a Fiji a hacer kite surfing.
Benimle beraber her sunum toplantısında bulundun.
Fuiste a todas las reuniones conmigo.
Benimle konuşmanız mı gerekiyor?
¿ Ustedes quieren hablarme?
Benimle gelirseniz, hanımefendi... Kabul etmem gerek.
Ahora, si me sigue, señora...
Yolu gösterin. Burrows benimle gel.
Vosotros diréis.
Ama ayrıca benimle konuşabileceğini bilmeni istiyorum.
Pero también quiero que sepas que puedes hablar conmigo.
Bu adam benimle konuşmak istiyorsa neden olmasın?
Si quiere hablar conmigo, ¿ por qué no?
Buluşalım dedim, çünkü bitirmek istedim. Ama benimle yüzleşecek cesaretin yoksa benden bu kadar.
Te pedí que nos encontráramos porque quería un cierre... pero si no tienes las agallas para verme a la cara...
Benimle gel Agnes, lütfen.
Ven conmigo, Agnes, por favor.
Morales, benimle gel.
Morales, conmigo.
Davis, benimle gel.
Davis, conmigo.
Benimle oynuyorsun, aklımı karıştırıyorsun!
¡ Estás confundiéndome, confundiendo mi mente!
Simmons, benimle kal.
Simmons, quédate conmigo.
Aklını başına devşir de öyle konuş benimle.
Háblame cuando te lo tomes en serio.
Benimle ilk konuştuğu zamanı düşünüyordum da.
Pensaba en la primera vez que me habló.
BENİMLE EVLENİR MİSİN ABBY?
CÁSATE CONMIGO, ABBY
Ajan Coulson benimle gel.
Agente Coulson, ven conmigo.
Benimle gel.
Sígueme.
İkiniz, benimle gelin.
Vosotros, conmigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]