Biliyorlar mı translate Spanish
1,503 parallel translation
Merak ediyordum da kapalı kapılar ardında sakladığın bazı şeyleri biliyorlar mı?
me pregunto... Saben el tipo de cosas que tu mantienes escondidas?
Ani kararlar veren. Kahvehanede sohbet eden bu kişiler şebekeyi kimin idare ettiğini biliyorlar mı?
¿ Los que van a ese café saben quién dirige esa red?
Güney Carolina'ya gittiğimi biliyorlar mı? " Büyük bağışçıları memnun etmek adına...
¿ Saben que fuí a Carolina del Sur?
Numune aldığımızı biliyorlar mı?
¿ Saben que tenemos un trozo de eso?
Bakalım Avrupa'daki parti insanları Amelia DeLongpre'nin nerede olduğunu biliyorlar mı?
Es hora de ver si alguno de los fiesteros de Europa conoce dónde está de Amelia Delongpre.
Bakalım yatın yerini ya da sahibini biliyorlar mı?
A ver si nos dicen a quién pertenece y dónde está.
Gerekmedikçe ona dokunmamaları gerektiğini biliyorlar mı?
¿ Saben que no deben tocarlo si no es preciso?
Peki onlar, bunu biliyorlar mı?
¿ Acaso ellos lo saben?
Bunu kimin yaptığını da biliyorlar mı?
¿ Y se sabe quién la tendió?
Kim olduğumu biliyorlar mı?
¿ Saben quién soy?
Peki, geleceğimi biliyorlar mı?
¿ Saben que vengo yo?
- Kimin yaptığını biliyorlar mı?
- ¿ Tienen idea quién lo hizo?
Bu paralı askerler kimin için çalıştıklarını biliyorlar mı?
¿ Esos mercenarios saben para quién trabajan?
Ama Dev ile Maya bunu biliyorlar mı?
Pero, ¿ Dev y Maya lo saben?
Senin liseye gittiğini biliyorlar mı? Nedense üniversite birde olduğumu sanıyorlar.
Por alguna razón, creen que soy una alumna de primer año.
Biliyorlar mı?
¿ Lo saben ellos?
- Kiminmiş, biliyorlar mı?
¿ Saben de quién es?
Bunu biliyorlar mıydı?
¿ Se dieron cuenta?
- Taraf değiştirdiğinizi biliyorlar mı? - Evet.
- ¿ Saben que retiró la denuncia?
Bunu kimin yaptığını biliyorlar mı?
¿ Saben quién lo hizo?
Kimin yaptığını biliyorlar mı?
¿ Saben quién lo hizo?
Tom'un istasyonunu arayacağım, bakalım onlar nerede olduğunu biliyorlar mıymış?
llamaré a comisaria para saber donde está Tom.
Emzirmenin bağışıklı sitemini desteklediğini biliyorlar mı? Üçüncü dünya ülkelerinde bebekleri altı yaşına kadar emzirmek anormal bir şey değil.
¿ Ellos saben que la leche materna potencia al sistema inmune está llena de vitaminas, y en el Tercer Mundo es común amamantar bebés hasta los 6 años?
Peki ne yaptıklarını biliyorlar mı?
¿ Acaso saben lo que hacen?
Şimdi, burda olduğumu biliyorlar mı?
Ahora bien, ¿ ellos saben que estoy aquí?
Gangsterlerin peşinde oldugumuzu biliyorlar mıydı dersin?
¿ Crees que sabía sobre los de la mafia?
Kaynağımla irtibata geçerim ve başka bir şeyler biliyorlar mı öğreniriz.
Contactaré a mi fuente para ver si sabe algo más.
Kimin yaptığını biliyorlar mı?
¿ Saben quién hizo esto?
Nerede olduğunu biliyorlar mı yani?
¿ Así que saben dónde está?
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlar mı?
¿ Sabrán dónde encontrarnos...
Burada olduğumuzu biliyorlar mı?
¿ Sabrán que estamos aquí?
Onları içeri alın, bakalım ne biliyorlar.
Deténganlo. Averigüen qué sabe.
Bak. Kim olduğumu biliyorlar, tamam mı?
Saben quién soy, ¿ vale?
- Detayları vermediler, fakat geçidin kontrolü için bir anlaşma yaptığımızı biliyorlar. Onlar Moskova'nın bu anlaşmanın maddelerine uymadığımız düşüncesinde olduğunu biliyorlar.
Bueno, no me lo han especificado, pero saben que hicimos un trato con los rusos por el control de la Puerta y también saben que hay un creciente sentimiento en Moscú de que no estamos manteniendo el acuerdo.
Onlar bizim hakkımızda ki çoğu şeyi muhtemelen biliyorlar.
Seguramente nos ha estudiado minuciosamente.
O balıkların gözlerinin içine baktım, ve onlar da bana baktı ve içimi gördüler, kim olduğumu biliyorlar.
Estoy mirando a los peces directamente a sus ojos... y ellos devuelven su mirada... y ven mi interior.
Çünkü ayrıldığımızı biliyorlar.
Porque saben que estamos separados.
Sadece gerginler biraz! Ne yaptığımızı biliyorlar!
Solo estan nerviosas.Saben lo que hacemos.
Bu ay tam olarak kaç patates sattığımı biliyorlar. Her şeyi.
Saben exactamente cuántas papas fritas vendí este mes- - todo.
Onların radarı söylediğimiz herşeyi duyuyor, ne yaptığımızı biliyorlar ve bu boktan radyolar yüzünden herşeyi duyuyorlar.
¡ Sus radares pueden captar todo lo que decimos o hacemos, y con la señal de este cacharro pueden averiguar nuestros planes!
Konuştuklarımızı, ailelerimizi, her şeyi biliyorlar.
Lo que hablamos, lo que escondemos, nuestras familias... todo.
Senin ne olduğunu biliyorlar mı?
¿ Tienen idea de lo que eres?
Kahvaltı hazırladığımızı biliyorlar.
Saben que estamos haciendo el desayuno.
Tanrım! Eğlenmeyi çok iyi biliyorlar!
Dios mío, sí que saben hacer fiestas.
- Yerimizi biliyorlar mı?
- Seguro que nos han visto.
Bizim dünyamızı tanımıyorlar ama kendilerininki biliyorlar.
No conocen nuestro mundo, pero s � conocen el suyo.
Bağlı olduğumu ve sokak seviyesinde çalıştığımı biliyorlar.
Sabe que tengo contactos y que opero a nivel de calle.
Kullandığımız aracı biliyorlar. Bizi bırakın.
- Dejad que nos vayamos.
Gezegenimdeki diğerleri ne yaptığımı biliyorlar.
Saben lo que he hecho. Me están reseteando.
Şimdi hakkımızdaki her şeyi biliyorlar. Bu sefer yendik onları.
Bueno, los derrotamos esta vez.
Sanırım biliyorlar.
Creo que lo saben.