Bir de şuna bak translate Spanish
739 parallel translation
Bir de şuna bak!
- Y mira esto.
Ve bir de şuna bak ; DİDAKTİK - eğitici-
Y mira ésta, "Didáctico".
- Hayır, çekmiyorum, bir de şuna bak.
- No lo estoy. Ahora mira esto.
Bir de şuna bakın.
Échale un vistazo a esto.
- Bir de şuna bak, Salomon.
En cambio, mira Salomón.
Ama bir de şuna bakın!
Pero mirad eso.
Bir de şuna bak.
Mirar que.
Şimdi bir de şuna bak bakalım.
Pasemos a cosas mayores.
Müthiş bir görüntü. - Bir de şuna bakın. - İğrenç.
Y tus ojos los siguen adormecidos en complacencia y luego, es ahí que mira esto.
Şuna bir bakın.
¡ Largo de aquí!
Şuna bak, dev bir satranç tahtası gibi.
Mírelo como si fuera un tablero gigante de ajedrez.
Hey, gel de şuna bir bak.
Oye, ven y mira esto.
Şuna bak, bir buji takımı ve bir akü.
Mire esto, una batería y un juego de bujías.
Şuna bir bak!
A las mujeres les horroriza matar pero les gusta los héroes de guerra.
- Şu resme bak şimdi, bir de şuna.
Y éste otro.
Bak sen şuna. Geçen sefer sizi gördüğümden beri çok değişmişsiniz. O zamanlar sosyal güvenlik numaranızı çok iyi biliyorken Dr. Curtis'in parmağına karşı büyük bir memnuniyetsizlik duymuştunuz.
Qué diferente de la última vez que la vi aquí cuando se sabía su número de seguro social y aborreció el dedo del Dr. Curtis.
Şuna bir bak! Yırtmaçlılar Paris'te çok moda şu an.
Mire este rosa con las franjas, en París estan de moda las franjas.
Şuna bak, muhteşem bir incir ağacı.
Esa es una magnífica semilla de árbol.
Şuna bir bak.
Es de verdad. ¡ Míralo!
Gel de şuna bir bak. Picasso!
¿ Donde me llevas?
Şuna bak, gerçek bir bir altın madeni.
Mira lo que traigo. Es muy guapa. Digna de este local.
Bayan Lampert, şuna bir bakıp bana tanıyıp, tanıyamadığınızı söyleyebilir misiniz?
Sra. Lampert ¿ quiere hacer el favor de mirar esta fotografía y decirme si reconoce a alguno de estos hombres?
- Birşey söylemeden önce şuna bir bak.
- Bueno... - Antes de decir nada échale un vistazo a esto.
Şuna bak! Yaşlı bir adamın sevgilisi gibi gözüküyorsun.
Pareces la mujer de un hombre rico.
" Şuna bakın, kenar mahalleye mahkum bir dilber
'Mírela, prisionera de los suburbios
Bakın, bunu, bunu, bunu, bunu... bir de ayrıca şuna bakın, bunu ben yaptım, bakın ne güzel.
Esto, esto y esto. Miren, esto lo hice yo. Miren qué hermoso.
- Şuna bak, bir de saymamış gibi yapıyor.
- Mírenlo fingiendo que no contó.
Merhaba, Theodore! Şuna bir bak. Bugünün gazetesi.
Hola, Reodor, ya ha llegado el periódico de hoy.
Şuna bir bakın.
Miren su cuello lleno de heridas.
Gel de şuna bir bak, O'Dreary!
Ven a ver esto, O'Dreary.
Amalia şuna bir bak, belki de sahtedir.
Mira lo que tiene, Amelia, tal vez falsa.
Ne güzel, ben de hepinizin burda olmasına sevindim.Şuna bir bakın.
Bien, me alegro de que estén aquí.
Gel de şuna bir bak.
Mira esto.
Gel de şuna bir bak.
Venga a verlo.
Alexei Nikolayevich! Gel de şuna bir bak.
Alexei Nikolayevich, venga a ver.
Şuna bir bakın beyler, çok pis kokuyor.
¡ Que gusto el de ustedes! ¡ Ella hasta apesta!
Şuna bak.Bu bir vaftiz kolyesi üstünde ismin olan.
Mire. Es una medalla de bautizo y lleva su nombre.
Şuna bir bak hele.
- Di cosas de esas.
Şuna bak... Polis kanalında acayip bir şey duydum.
Mira eso... acabo de oír algo curioso en mi frecuencia de la policía.
Bir de şuna bak! - Nasıl?
Qué te parece.
Hey, şuna bir bak. Şuradaki siyahlıya.
Hey, mira aquella morena de allí ¿ la ves?
Şuna bakın. Dövüşler, çete savaşları. Bir tecavüz.
Maltrato, peleas de pandillas violacion.
En azından bir bakım yaptır şuna.
Al menos consiga un set de mantenimiento.
Şuna bak. Başa bir sağ ve bir sol.
¡ Un golpe de derecha a izquierda!
Hey, şuna bak.. bir itfaiyeci şapkası.
Eh, mira esto... una gorra de bombero.
Şuna bir bakın, emir vermeyi seviyor.
¡ Le gusta dar órdenes! ¡ Escuchen al hijo de perra!
Bulutların üstünde dolaşıyor. Şuna bir bak.
Y tú también rebosarás de alegría cuando veas esto.
Şuna bak, o iki çocuk hakkında bilgisayardan bir şey çıkmadı.
Oye esto. La computadora no tiene antecedentes de los dos muchachos.
- Sevdim bu düğmeyi. Şuna bir bak.
- Éste es de los que me gustan.
Şuna bir bakın. Bu resmi ölümünden hemen önce yapmış olmalı.
Debía estar pintando esto antes de morir.
- Şuna bir bak.
Phragmipedium besseae, de hecho.
bir defa 29
bir de bana sor 80
bir de 274
bir de bu 17
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir de bana sor 80
bir de 274
bir de bu 17
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir deneyin 26
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir deneyeyim 52
bir de şöyle düşün 17
bir de şimdi bak 16
bir değil 26
şuna bak 2796
suna bak 31
şuna bak hele 19
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir deneyeyim 52
bir de şöyle düşün 17
bir de şimdi bak 16
bir değil 26
şuna bak 2796
suna bak 31
şuna bak hele 19
şuna bakın 929
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna baksanıza 28
şuna bakar mısınız 18
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna baksanıza 28
şuna bakar mısınız 18
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir daha asla 148
bir dakika bekle 619
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika lütfen 248
bir daha asla 148
bir dakika bekle 619
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36