Bir yolunu bulacağız translate Spanish
592 parallel translation
- Bir yolunu bulacağız.
- Tenemos que conseguirlo. - Si.
Bir yolunu bulacağız söz veriyorum.
Encontraremos alguna salida, te lo prometo.
Bir yolunu bulacağız.
Encontraremos Ia manera.
- O zaman bir yolunu bulacağız.
- Pues encontraremos un modo.
Tommy'yi kazaya uğramış gibi göstermenin bir yolunu bulacağız.
Debe tener un accidente.
Bir yolunu bulacağız.
- Encontraremos una forma.
Bir yolunu bulacağız.
Nos las arreglaremos de alguna manera.
Seni gizleyemezsek, açıklamanın bir yolunu bulacağız.
Si no podemos disimular su apariencia, hallaremos el modo de explicarla.
Eğer, okulda kalman gerektiğini düşünüyorsan bir yolunu bulacağız.
Si verdaderamente crees que debes seguir en la escuela encontraremos el modo.
Bunları ödetmenin bir yolunu bulacağız Ve paramızı geri alacağız
Le harán pagar toda crueldad Y al pueblo ayudarán
Bu durumu çözmenin bir yolunu bulacağız.
Encontraremos una forma de salir.
Onu güç kaynağından, ışıktan uzaklaştırmanın bir yolunu bulacağız.
Debemos de encontrar la forma de cortar su fuente de poder, me refiero a bloquear la luz.
Bir yolunu bulacağız.
Nos las arreglaremos.
Paul, Sana söz veriyorum, kaçış kapağını Halletmenin bir yolunu bulacağız.
Paul te prometo que despejaremos esa escotilla.
Bozmanın bir yolunu bulacağız.
Buscaremos manera de romperlo.
Ama ben değilsem o zaman anlaşma yapmalıyız, olanı kabul edip... bunu durdurmanın bir yolunu bulacağız. Tamam mı?
Pero si no soy yo entonces deberemos hacer un trato, Ud. y yo, a aceptar los hechos y buscar una manera de detenerlo. ¿ Está bien?
- Bir yolunu bulacağız.
Los descifraremos.
Onları çıkarmanın bir yolunu bulacağız.
Encontraremos una manera de sacarlos.
- Bir yolunu bulacağız..
- Lo haremos.
- Çıkmanın bir yolunu bulacağız.
¡ Ayúdame a encontrar una salida!
Malzemeyi hazırla, biz buradan çıkmanın bir yolunu bulacağız.
Prepara la cosa Intentaremos salir de aquí.
Yarattığımız hasarı silmenin başka bir yolunu bulacağız.
Encontraremos alguna forma de deshacer el daño que hemos hecho.
B-Biz b-bir yolunu bulacağız, tamam mı?
Encontraremos una solución.
- Ne kadar uzak olursa olsun, Biz bir yolunu bulacağız...
- Bueno, voy a descubrir... que tan lejos de la cima estamos.
Sonra sizi eve göndermenin bir yolunu bulacağız.
Voy a ver como enviarlos a casa.
Bir yolunu bulacağız, değil mi?
Bueno, ya lo averiguaremos, ¿ no es así?
Sana yardım etmenin bir yolunu bulacağız.
Encontraremos cómo ayudarte.
Farklı istikametlerde avunma ve eğlenmenin bir yolunu bulacağız.
Diría que encontraremos fuentes de consuelo y disfrute... cada uno en su propia senda.
Şimdi buradan çıkmanın bir yolunu bulacağız, değil mi?
Ahora hallaremos un modo de salir, ¿ no?
Merak etme, seni oraya gönderebilmenin, bir yolunu bulacağız.
- Hallaremos un modo de transportarte.
Bir yolunu bulacağız.
Lo solucionaremos.
- Şey, öyleyse içeriye girişin başka bir yolunu bulacağız.
Bueno, entonces entraremos de otra forma.
Bir yolunu bulacağız.
Hallaremos alguna información útil.
Farklı olduğumuzu biliyorum ama odayı paylaşmanın bir yolunu bulacağız.
Mira, sé que somos diferentes... pero debemos averiguar la forma de compartir la habitación... para que yo pueda estudiar y tu puedas...
Bir yolunu bulacağız.
Encontraremos la manera.
- Buradan çıkmanın bir yolunu bulacağız.
- Encontraremos un modo de huir.
O zaman hep beraber... bir yolunu bulacağız.
Encontraremos una forma, juntos.
İlk teması kurmak çok zor olacak ama iletişim kurabilmenin bir yolunu bulacağız.
Será un primer contacto difícil. Quizás hallemos la forma de comunicarnos.
İşleri yoluna koymanın bir yolunu bulacağız, baba.
Encontraremos la forma de seguir con los trabajos, padre.
Sana, kızı götürdüğü yeri haber vermenin bir yolunu bulacağım.
Si no, te señalaré hacia dónde la llevó.
Doğal olarak. Bu yüzden, bu işi sessizce kapatmaya razı olursanız... Minnettarlığımızı ifade etmenin çok cömert bir yolunu bulacağımıza emin olunuz.
si consintiera... encontraríamos una manera generosa... de expresar nuestro aprecio.
Bizi ayırdılar ama geri dönmenin bir yolunu bulacağım. Artık tüm sorunlarımız geride kaldı. Sana hoşçakal demek zorundayım.
te encontraba. pero yo me despido de ti para siempre.
Kısa sürede eski halinize dönmenin bir yolunu bulacağınızı biliyordum.
Sabía que actualmente...
Bir yolunu bulacağız.
Lo haremos.
Bir şekilde bunun bir yolunu bulacağımızı umuyorum. Sizi alıkoymama izin vermeyin.
Bueno... supongo que saldremos adelante.
- Bak, biliyorum aranızdaki şey bitti. ama o bir efsane, ona bunu anlatmanın yolunu bulacağız.
Sé que todo terminó entre Uds., pero él es una leyenda tan grande, que tenemos que ser gentiles.
Bir gün bulacağız yolunu
Algún día la encontraremos
Bir yolunu bulacağız.
No te rindas.
Çalıştırmanın bir yolunu bulacağız, tamam mı?
-...
Buradan çıkmalıyız. Ben bir yolunu bulacağım.
¡ Saldremos de aquí, yo me ocuparé!
- Bir yolunu bulacağız.
Encontraremos la manera.
bir yolunu buluruz 32
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağım 26
bulacağız 57
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl sonra 30
bir yere gitmiyorum 43
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağım 26
bulacağız 57
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl sonra 30
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18