English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bu kadarcık mı

Bu kadarcık mı translate Spanish

177 parallel translation
Elinden gelen bu kadarcık mı?
¿ Eso es lo mejor que tiene?
Bu kadarcık mı?
¿ Sólo eso?
Ne? Bu kadarcık mı?
Vaya, ¿ tan poquito?
Bu kadarcık mı?
¿ Eso es todo?
- Bu kadarcık mı söyleyeceksin?
- ¿ Sólo dices eso?
Sorun ne, bu kadarcık mı içiyorsun?
¿ Qué pasa, no aguanta más?
Bu kadarcık mı?
¿ Sólo esto?
- Bu kadarcık mı?
- Así nada más, ¿ no?
Bu kadarcık mı?
¿ Tan poca?
İki Rupiye, bu kadarcık mı?
¡ ¿ Este poco de leña por dos Rupias? !
- Bu kadarcık mı?
- ¿ 5.000 por una perla así?
Hı hı. Sen de bu kadarcık mıydın doğduğunda?
¿ Tú también eras tan pequeña al nacer?
Eşyaların bu kadarcık mı?
¿ Eso es todo lo que has traído?
Bana vereceğin bu kadarcık mı?
¿ Eso es todo lo que me vas a dar?
- Bu kadarcık mı?
- ¿ Qué pasó?
Bu kadarcık mı!
Voilà une bonne chose de faite.
Bu kadarcık mı?
¿ Nada más?
Bu kadarcık mı?
Eso es todo lo que consigo.
Bu kadarcık mı? "
Es todo? "
Harika. Bu kadarcık mı?
- ¿ No vas a decir más que eso?
Bu kadarcık mı?
¿ Es todo?
Yapabileceklerin bu kadarcık mı?
¿ Eso es todo lo que sabes?
Bu kadarcık mı sesiniz çıkıyor?
żEs eso todo lo que pueden?
Bu kadarcık mı?
¿ No habrá nada más?
Hayatla ilgili düşlerin bu kadarcık mıydı?
¿ Fue tu vida un sueño hasta aquí?
- Ne yani, bütün sorun bu kadarcık mı?
- ¿ Qué, es eso el único problema?
Hadi bu kadarcık mı yani?
Vamos, pueden hacerlo mejor.
Bu kadarcık mı?
¿ De veras?
Bu kadarcık mı?
Eso es todo?
Bu kadarcık mı yazabiliyorlar?
Es todo lo que escribieron?
Tüm gücün bu kadarcık mı?
¿ Sólo eso tienes?
Bu kadarcık mı?
¿ Es todo lo que traías?
Büyüye büyüye bu kadarcık mı büyüyecekler?
¡ Hasta aqui van a crecer!
Bu kadarcık mı?
¿ Y ya está?
Şunu yiyecek misin? Bu kadarcık mı?
- ¿ Vas a comer eso?
- Bu kadarcık mı?
- Demasiados.
Oh, hadi ama. Bu kadarcık mı?
Oh, vamos. ¿ Eso es todo?
Bu kadarcık hatırım yok mu?
Thorley, no te metas.
- Bu kadarcık mı?
- ¿ Eso es todo?
Marcello, başını kaldır lütfen. Ne yani, bu kadarcık mı?
- ¿ Qué ha pasado?
Bu kadarcık daha yere ihtiyacım var.
Un poquito más de espacio.
- "Cevap ver ona tatlım, hadi. Bunla ilgili neler hissettiğini hemen söyle. Hadi konuş, hepsi bu kadarcık."
"Vamos, cariño, contéstale, dile lo que piensas sobre esto ahora."
Bu kadarcık mı?
¿ Así?
Böyle korkunç olayları bu kadarcık zararla atlattığımıza şükredelim.
Oye, de la manera en que iban las cosas, alégrate que fue lo peor que pasó.
- Bu kadarcık mı?
- ¿ Es todo?
Bu kadarcık zaman olsun, Sayın Albay. Kımıldamayın.
¡ Solo un poco mas de tiempo, coronel!
Söylediğim onca şeyden sonra bu kadarcık mı? Ne şimdi bu?
¿ Qué?
Bu kadarcık serbestlik tanımalıydım.
Tengo que darle el espacio.
- Bu kadarcık mı?
¿ Qué otra opción tenemos?
Bu kadarcık mı?
I deseo l, pero Dios sabe dónde I tendrá.
- Gardırobu bu kadarcık mı?
¿ Esto es el armario?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]