Bulabildin mi translate Spanish
1,956 parallel translation
Paranın geri kalanı için birşeyler bulabildin mi?
Hablando de eso, ¿ Conseguiste el resto del dinero?
-... gürültünün nedenini bulabildin mi?
- lo que hacía ruido en su coche? . - Oh no.
Henry, bir şey bulabildin mi?
Henry, ¿ qué tienes para mí?
Bir şey bulabildin mi?
¿ Encontraste algo?
Nereye sıvıştığını bulabildin mi?
¿ Sabes a dónde se escabullía?
Hey, soyunma odasını sorunsuzca bulabildin mi?
Hey, ¿ encontraste bien los vestidores?
Problem çocuğu bulabildin mi?
¿ Hay suerte con tu niño problemático?
- Bobby, burada bir olay var. - Bir şey bulabildin mi?
- ¿ Encontraste algo?
Bir şey bulabildin mi? Evet...
¿ Ha encontrado algo?
Bir şeyler bulabildin mi?
¿ Encontró algo?
Kızılderili çalışması için kimseyi bulabildin mi?
Tu práctica india. ¿ Encontraste a alguien?
- Herhangi bir şey bulabildin mi?
- ¿ Conseguiste algo?
Sen kendi tarafından bir şey bulabildin mi?
Mira, no lo sé. ¿ Has encontrado algo por tu cuenta?
Selam Tom. Kızımızla ilgili bir şey bulabildin mi?
Oye Tom, ¿ Tienes algo de nuestra chica?
Bir şey bulabildin mi? Hayır, hiçbir şey yok.
- ¿ Hallaste algo?
Bebeğim güzel bir şey bulabildin mi?
Hola cariño. ¿ Ves algo que te guste?
Bu yer çok karışık. Sen bir şeyler bulabildin mi?
Este lugar es un laberinto.
Kediyi bulabildin mi?
¿ Encontraste al gato? .
Birşey bulabildin mi?
Vaya sorpresa, sí. ¿ Encontraste algo?
Rozetini bulabildin mi?
¿ Llegaste a encontrar tu placa?
Hodgins, lütfen filtre hakkında buldukların konusunda bilgilendirmeye devam et. Çizikleri inceleme fırsatı bulabildin mi?
Hodgins, por favor manténme al tanto sobre lo que encuentres en el filtro. ¿ Tuviste tiempo para examinar los surcos?
O fotoğraflar abartmıyormuş. - Peki katile uyabilecek bir şeyler bulabildin mi? - Hayır.
Esas fotos no mintieron
Toprak örneklerinden bir şeyler bulup bulmadığımı sormadın? Bulabildin mi peki?
No me preguntaste si encontré algo nuevo en las muestras del suelo.
Rose, ben yokken birini bulabildin mi bari?
¿ Rosa pudistes encontrar a alguien mientras estaba fuera?
- Bir şey bulabildin mi?
- ¿ Ya encontraste algo?
- Adını bulabildin mi?
¿ Tienes su nombre?
Kurbanın kimliğini bulabildin mi?
¿ Ya identificaste a la víctima?
Bender, aradığın denetmeni bulabildin mi?
Oye, Bender, ¿ llegaste a encontrar a ese inspector al que buscabas?
Aradığın şeyi bulabildin mi bakalım?
¿ Encuentras lo que estás buscando?
Dolaplardan bahsetmişken Sander Lee'ninkine dalmadan önce bir şey bulabildin mi?
Hablando de armarios, ¿ encontraste algo antes de esconderte en el de Sander Lee?
Yedek anahtarını bulabildin mi?
¿ Encontraste tu llave extra?
Eee... bir şey bulabildin mi bari?
¿ Y? ¿ Encontraste algo ahí?
- Bir şey bulabildin mi?
- ¿ Algo?
Bir şey bulabildin mi?
¿ Has encontrado algo?
Bir şey bulabildin mi?
¿ Ves algo?
Bir şey bulabildin mi?
- ¿ Hallaste algo?
- Eksik parçayı bulabildin mi? Neredeymiş?
- ¿ Conseguiste la pieza faltante?
Şu ay taşını bulabildin mi?
¿ Has encontrado esa piedra lunar?
Val'i bulabildin mi?
¿ Encontraste a Val?
Parmak izi bulabildin mi?
¿ Encontraste alguna huella?
Açık arttırmaya dahil bir şeyler bulabildin mi?
Tuvieron suerte obteniendo detalles en la subasta?
Sen, bir şey bulabildin mi?
Usted encuentra cualquier cosa?
Bir kaynak bulabildin mi?
¿ Conoces la fuente?
- Kokuyorsa laboratuvara getirin. - Yanıcı maddeler bölümüne. - McGee, sebebini bulabildin mi?
Si huele, llevadlo directamente a mi laboratorio, pronto.
Dorset Sistem'de ne üzerinde çalıştığını bulabildin mi?
¿ Pudiste averiguar lo que hacía en los laboratorios Dorset?
Aradığın şeyi bulabildin mi?
¿ Tienes lo que estabas buscando?
Herhangi bir şey bulabildin mi? Senin hallettiğin elemanla ilgili herhangi bir şey?
¿ Averiguaste algo acerca... acerca de tu cabeza de turco?
O da 35 yaşındaydı demek ki. Müşteri bulabildin mi?
Lo que hace 35.
Bu kez onun yerini bulabildin mi?
¿ Podrías conseguir más información sobre su ubicación esta vez?
- Cep telefonunu bulabildin mi?
¿ Conseguiste un número de móvil? Sigo intentándolo.
Bir şey bulabildin mi?
- ¿ Tuviste suerte?